VADİ KONAK NO:18 - Bölüm 1

Zırrrr… zırrrrrr… zırrrrrr… Uzun uğraşlar sonucu telefonuna uzanmış ve alarmı kapatabilmişti. “Keşke bende '5 dakika daha anne!' diyebilseydim.” diye söylenerek yarım yamalak açtığı gözleriyle yatağından kalktı. Akşamki misafirleri de geç gidince etrafı toparlamadan hemen yatağa atmıştı kendini. Banyoya giden koridordaki döküntülere basmamaya çalışarak ilerliyordu. “320 metrekare eve üç kişi neden sığamıyoruz acaba? Hem de daha 6 yıl borcunu ödeyeceğimiz eve…” diye de homurdanıyordu bir yandan Şebnem. O arada ayağına plastik bir satranç taşı denk geldi; “Efeee! Bu filin ne işi var burada. Arayacaksın sonra! Hadi uyan artık. Servis gelecek, geç kalma yine.” Yüzünü yıkamak için banyoya geçtiğinde ise kocasının ampulü hala değiştirmediğini fark etti. Akşamki çöp poşetinin yerde bıraktığı iz de belli belirsiz seçiliyordu dış kapının yanında. Gençliğinde çok tertipli düzenliydi. Dağınıklık ona çok yabancı bir kavramdı. Her işini de zamanında yapar, yetişirdi işlerine. Ta ki evlenip...