Kayıtlar

arkadaş etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

CAN DOSTUM

Resim
Yoğun geçen bir haftanın sonunda dinlenme ümidi ile yatağına uzanmıştı. Tam gözlerini kapatırken telefona bir bildirim geldi. Umursamayıp dönse de bildirimler peş peşe gelmeye devam ediyordu. Uzanıp telefonunu aldı. Mesajlar en yakın arkadaşı Sevda’dan gelmişti.  - Kuzum uyudun mu?  - Benim için önemli bir konu var. - Mesajımı görünce bana hemen döner misin? - Senin fikrine ihtiyacım var. Ayten bir gözü açık, bir gözü kapalı cevap yazdı. Öğlen yemeğinde buluşmak için anlaştılar.  Buluşmak için işlek bir caddenin sakin bir mekanını seçmişlerdi. Yüksek sesli müzikler çalmayan, masalarının arası açık, ferah ve sakin bir mekandı. Sarılıp özlem giderdikten sonra masalarına geçtiler.  Sevda tebessümle karşıladı Ayten’i… - İyi ki geldin fikirlerine gerçekten ihtiyacım vardı. Hayatım son dönem de çok karmaşık. Kafamın içi aynı bu cadde gibi karmaşık. Bu dingin mekan gibi benimde hayatımı sakinleştirmeye ihtiyacım var.  - Canım önce sipariş verelim. Karnı aç olan Ayten’i...

BENİM PROBLEMİM NE?

Resim
Sema yıllardır yaşadığı küçük şehrinden çalışmak üzere büyük bir şehre gelmişti. Sonunda hemşire olarak atanmıştı. Bir yıldır bu anı bekliyordu. Yeni iş, yeni arkadaşlar, yeni hayat, farklı bir şehir… İçi kıpır kıpırdı. Mesleğini uygulayacağı için de ayrıca heyecanlıydı. Onca zamandır emek veriyordu karşılığını almak onu mutlu edecekti. Şehre ilk geldiğinde bir pansiyonda kalıyordu fakat burası iş yerine biraz uzaktı ve işe gidip gelmesi oldukça zor oluyordu. Sonra kendisi gibi hastanede çalışan Gizem ile tanıştı… Gizem işe yakın bir yerde tek yaşıyordu ve bir ev arkadaşı arıyordu. Onunla iyi anlaşıyorlardı sonunda ev arkadaşı olmaya karar vermişlerdi.  Zaman geçtikçe evine, işine iyice alışmıştı. Fakat çalıştığı servisteki birkaç iş arkadaşıyla olan problem onu rahatsız ediyordu. Mesela ekipte onunla çalışan biri çok dağınıktı, malzemeleri kullanır ortalıkta bırakan, plansız biriydi. Sema defalarca söylese de arkadaşı daha düzenli olacağına söz vermesine rağmen iki gün geçmeden yi...

BENDEN SANA ZARAR GELMEZ

Resim
"Bir insan hayatı boyunca ortalama kaç insanla bağ kurar ya da etkileşime geçer acaba" diye düşündü Cengiz. Hep de sınavlara çalışırken aklına böyle alengirli düşünceler geliyordu. Zihnini bir an dersle ilgisi olmayan konularda oyalanırken bulurdu.  Kimya finali vardı ve ders çalışmaktan kaçmak sayılmazdı herhalde atomları insanlara benzetmek. Bu düşüncelerle oyalanırkenki tesellisi de böyle olmuştu. Her molekül iki ya da daha fazla atomun birleşmesinden oluşuyor, ilişkilerimiz de bunun gibi aslında. Tek başına atom gibi olmaktansa birleşip molekül olup çok daha güçlü olmak mesele. Bir Necla artı bir Mehmet, Necla ve Mehmet’ten fazlası aslında. Aralarında bir bağ olduğunda yani aile olduklarında her şey bambaşka bir hal alıyordu. Sesli gülerek boş çay bardağını ev arkadaşı Mehmet'e uzatmıştı. Mehmet ile aralarında bir anlaşma yapmışlardı, sınavlarının olduğu günlerde ev işlerinden muaftı Cengiz.  Garda tanışmışlardı Mehmet ile, tercih yapacağı okullardan birine bakmak içi...

DEDEM VE BEN - ERGENLİK

Resim
  Dedeciğim, Ne zamandır seninle görüşemedik, çok özledim seni. Görüşmeyeli bende birçok değişiklik oldu. Boyum uzadı, vücudum değişti. Dedeciğim, inanır mısın sesim bile kalınlaştı. Yüzümde görmekten nefret ettiğim sivilcelerimin çıktığını anlatmak bile istemiyorum. Derslerimi sorarsan, derslerle başım belada. Notlarım biraz düştü. Ders çalışasım gelmiyor bu sıralar. Kankalarımla takılmak daha çok hoşuma gidiyor.  Onlar benim on numara beş yıldız dostlarım. Arada atışsak da onlar beni çok iyi anlıyor. Ama bizimkiler… Bizimkiler beni hiç anlamıyorlar. Saçlarımı uzatmak istiyorum. ‘Olmaz okul var, okula öyle gidilmez, yasak.’ diyorlar. Giyimime, dinlediğim müziklere karışıyorlar. Her şeyime laf söylüyorlar. Boş yapıyorlar. Şeyyy, yani gereksiz konuşuyorlar demek istedim. Biz kankalarla aramızda böyle konuşuyoruz da. Adeta benim üstüme üstüme geliyorlar. Atışmalarımız da cabası… Geçenlerde annemi çok kırdım. Sonra ben de üzüldüm ama ne yapayım bilmiyorum. Ayrı eve çıkacağım günl...

YALNIZ KALMADAN YALNIZ KALMA

Resim
Eski fotoğraflara bakıp yine Tülin ve Eda’yla geçirdiği zamanlara düşünmeye başlamıştı Başak. ‘’Cumartesileri ne keyifli olurdu. Sabah kalkar kahvaltı hazırlar çeşit çeşit tarifler yapar afiyetle yerdik. Üzerine kahvelerimizi içip espriler yapıp gözümüzden yaş gelene kadar gülerdik. Sonra kendimizi dışarı atar, bisikletlerimizi alıp sahilde bisiklete binerdik, hava soğuksa yürürdük. Ama böyle yorgunluktan ilerleyemez hale gelinceye kadar. Hakkını verirdik. Hava sıcaksa çimlere oturup kitabımızı okurduk, soğuksa sıcacık bir kafeye. Yorgun bir şekilde eve gelince de bir güzel film açar, mısır patlatır çatır çutur ağzımızdan gelen seslerle filmi anlamaya çalışırdık. Pazarları daha çok evde takılır, öğlene kadar uyur, evi temizler, yemek yapar, hayaller kurardık… Hafta içi tabi iş başı… İşteyken bile hemen eve dönmek isterdim. Başka kimseye de ihtiyaç duymazdım. Ne gerek vardı ki? Dünyanın en iyi arkadaşlığı bizimki değil miydi? Şimdi yaptığıma bak. Tek başıma fotoğraflara bakıyorum....

ARKADAŞIM NAN, ARKADAŞIM KÖR, ARKADAŞIM NANKÖR…

Resim
Boş boş baktı Leyla tüm gün etrafına, çok üzgündü. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu… Lise zamanı tanışmışlardı Nalan’la. Aynı mahalledelerdi. Ortak arkadaşları sayesinde tanışmış, iyi de anlaşmış, birbirlerine gelip gitmeye başlamışlar, zamanla daha da sıkı fıkı olmuşlardı. Derken aynı üniversiteyi kazanıp aynı şehirde yaşamaya başladılar ve aynı şehirde de hayatlarına devam ettiler. On yıldan uzun bir süre…   Leyla’nın işleri normalde çok yoğun olmazdı. Bu yıl şirkette bazı değişiklikler oldu ve çok önemli bir projenin sorumluluğu da Leyla’ya verildi. Leyla fazla mesai yapmaya hatta evde de ekstra çalışmaya başladı. Son üç haftadır nerdeyse tüm zamanını alıyordu. Çok yoruluyordu, bunalıyordu ama dayanmaya çalışıyordu. İşim yüzünden hayatımdaki insanları çok ihmal ettim diye düşünmesine yetmişti üç hafta. Sonra yavaş yavaş temposu azalıp kendisini dinlemeye başladığında üç haftadır Nalan’ın onu bir kere bile aramadığını fark...