ALLAH SORARSA
Bir gün ALLAH sorarsa, Gazze’de toprağa düşen çocukların gözyaşını niye silmediniz? Ne diyeceğiz? Onlar, taşların arasında oyuncak ararken, Biz ekran başında, kanı donmuş haberlerde umut aradık. Onlar açken, biz tok yattık. Onlar susarken, biz sustuk. Bir gün ALLAH sorarsa, “Bir tek zulme karşı bile sesini yükseltemeyen bir yürekle mi geldin bana?” Ne diyeceğiz? İçtiğimiz kahveden vazgeçemedik mi diyeceğiz? Boykotun anlamını bile sorgulamadık mı diyeceğiz? Sadece Gazze’de değil… Afrika’da susuz kalan çocuklar, Arakan’da yakılan köyler, Doğu Türkistan’da bastırılan dualar, Yanı başımızda bir tebessüm bekleyen yaşlı bir komşu… Oysa sofradan kalan çorbayı çöpe dökerken yaşlı komşun aç uyudu... Hepsi birer imtihandı. Ve biz çoğu kez imtihanı görmeden geçtik. Çok zaman geçti… Gazze’de bir umut doğdu, Ateşkes ilan edildi, Büyük bir yıkımdan sağ kurtulanlar Yarı yıkık olan evlerine girerken dualar etti… Ya şimdi? ALLAH sorarsa, Yıkımdayken ne yap...