DÜNYA'YA SESLENİYORUZ
Bu öykü, tüm dünyanın öyküsü. İnsanlığın, İyi ile kötünün öyküsüydü… Küçük bir kıyamet koparken bu şehirde, Vicdanları sağır, Gözleri kör, Kalpleri mühürlü olan, Hisleri gitmiş, Akılları uyuşmuşcasına hareket eden insanlara, Dünyaya sesleniş… Hangi görüntü yetmedi gözyaşının akmasına, Hangi çocuğun gözyaşı, kalpleri sızlatmadı? Bir annenin sesindeki feryadı duymayan, Kulaklar mı yoksa kalpler miydi? Küle dönmüş bir şehrin yaşanmaz halde oluşu, Açlıktan bebeklerin ölmesi, Cenazelerin poşetlerde taşınması, Patlayıp göğe yükselen insanlar, Acıyı ve zulmü anlatmak için yeterli değil miydi? Oysa tek bir bakış dahi anlatmaya yeterdi yüzlerdeki masumiyeti… Herkesin kendince yapabileceği, Zulme ve zalime dur deyip delil koyabileceği bir şey olmalıydı. Hangi sebep olduramadı? Ne yaşanması gerekirdi daha fazla? Kaç bin çocuk daha yetim kalmalıydı? Evler başlara yıkılmakla kalmadı, Hayatların altı üstüne geld...