Kayıtlar

merak etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

OLAY YERİ İNCELEME

Resim
Ayten yavaşlayıp, yanında duran arabayı fark etmemişti bile. Bütün dikkatini gördüğü ve çözmeye çalıştığı olaya yöneltmişti. Bir araç ve etrafında polisler vardı. Ne olduğunu ve polislerin neyi neden yaptığını anlamaya çalışıyordu.  O esnada yanında duran araçtaki adam “Ayten abla ne olmuş, neden polisler burada!’’ diye sordu. Adamın sesiyle kendine geldi Ayten; - Ben de bilmiyorum ki anlamaya çalışıyorum. Burası sarı şeritlerle çevrilmiş. Polisler önce arabanın her tarafından fotoğraflarını çektiler. Sonra başka bir polis, arabanın kapısını açarken içeriyi kokladı, eldivenlerini giydi. Arabanın içine de üzerinde numaralar olan kartları yerleştirip resimlerini çektiler. Bagajdaki eşyaları da aldılar, poşetlere koyup götürdüler. Ben geldiğimde polislerden başka kimse yoktu. Öncesinde kimler vardı araçta bilmiyorum, götürmüş de olabilirler.  Ayten, polislerin titizlikle çalışmasını izlerken fark etti ki her hareketin bir anlamı, her detayın bir sebebi vardı. Fotoğraflar çekiliyo...

DENEYİMSEL TASARIM ÖĞRETİSİ

Resim
İnsan merak eder, Mutluluğu, Mutlu insanları, İnsanların nasıl mutlu olduklarını. İnsan merak eder, Başarıyı, Başarılı insanları,  İnsanların nasıl başarılı olduklarını, Ve başarıyı nasıl devam ettirdiklerini. Merak etse de insan, mutluluğu ve başarıyı, Ulaşılmaz zanneder, bazen keser ümidini. Mutluluk bana haram der, Bilmez ki helali haram ettiğini. Kendisidir kendisine engel, Kendisidir ayağına çelme takan. Mutluluk da başarı da sonuçtur aslında Yapıp ettikleri de sebeptir bunlara. Yaparsam ne olur yapmazsam ne olur? bilmeden, Yaşar hayatı ve geçip gider… Deneyimleri transfer etmeden. Keşke ateşe değdiğinde yakacağını bilmek gibi, Hayatın da kuralları olsa. İlişki kurmadan önce mesela, Bir işe başlamadan, evlenmeden, anne baba olmadan, Bir adım atmadan henüz, Uyarsa insanı, sonuçlar hakkında. İnsan ister, Anlık değil de gerçekten mutlu olmayı… Kısa süreli olmayıp, uzun vadede başarılı olmayı… Problemlerini çözebilen olmayı... Peki nedir tüm bunların gerçeği?  Çifter, çifter ...

SEN NEYİ MERAK EDERSİN? - Bölüm 3

Resim
Merak ederek ve öğrenerek yol alır ve gelişir insan. Bu gelişme sırasında da meraklarının yönü insanın da yönünü belirler. Bu hayatın her alanında alacaklı olduğu duygusu ise insanın ileride oluşabilecek duyarsızlığının temeli. Aslında unutmak bir nimet, sınavda karşımıza çıkan soruların can sıkıcı kısımlarını zihinden atıp yolumuza devam etmek için verilen bir nimet iken, insan bunu kendine vereni unutabiliyor, sınavda olduğunu unutabiliyor.  Nimete kör olmakla başlayan bu sürecin devamı ise şikâyete, memnuniyetsizlik, bencillik, duyarsızlık ve ümitsizliğe doğru devam ediyor. “İnsan bunu nasıl yapar?” dediğimiz olayın arkasında insanı bozan bu süreç var. Hiç kimsenin bu hayatta olup bitene karşı duyarsızlığı bir günde olmuyor, her şey azdan başlıyor. Az, insanın en çok küçümsediği, görmezden geldiği şey, oysaki tüm bütünlerin başlangıç parçasıdır. Kullandığımız eşyalarımızdan bozulan olursa nasıl ki vazgeçmiyor ve tamir ettiriyorsak insanın da düzelebileceğini ve onun da bir tamir...

TEKNOLOJİ İMKAN MI? TUZAK MI?

Resim
Leyla, her yıl okullar kapanınca yaz tatili için memlekete dedesinin yanına giderdi. Küçüklüğünde oradaki köy hayatı çok hoşuna giderken artık liseli olmuştu ve dedesinin evine gittiğinde yaşadığı bazı yoksunluklar canını sıkıyordu. İnternetin olmaması mesela hayatını durduruyordu resmen. Dedesi köyde hala birçok şeyi teknoloji kullanmadan kendi yapıyordu. Tarlada yaptığı işlerin çoğunu makineler yapabiliyordu oysa ki. Bir gün tarlaya doğru giderken dedesine eşlik etmişti. Bir yandan da konuşuyordu Leyla; “Teknoloji nasıl da gelişmiş değil mi dede? İnsanın hayatını zorlaştıran çoğu meseleyi halletmiş sanki... ● Yıkayacağı çamaşıra ve onun hassasiyetine göre deterjanı ayarlayabilen çamaşır makineleri, ● Telefonumuzdan içini görebildiğimiz buzdolapları, ● Hele de cep telefonları… Artık birçok şeyi bu akıllı telefonlarla halledebiliriz. Dedeciğim biliyor musun sağlıkla ilgili bütün bilgilerimizi bile bu telefonlara kaydedebiliyoruz? ● Hangi doktora ne zaman gittiğimizi, ● Ne zaman hangi t...

SEN NEYİ MERAK EDERSİN? - Bölüm 1

Resim
Her şey merakla başlar ve insanlar meraklarına göre hayata sorular sorar, öğrenir ve öğrendikçe de yol alır. Zehra, küçüklüğünden beri herkesten farklı merakları olan bir çocuktu. İlkokulda herkes öğretmen, polis, asker, doktor olmak isterken o “veteriner olmak istiyorum” derdi. Bu isteği hayvanlara olan sevgisindendi.  Dünyanın siyasi olayları ise pek ilgisini çekmiyor, ders tarih ise uyuklamaya başlıyordu. Okul hayatı boyunca, tarih derslerinden evde de televizyonda çıkan haber ve tarih belgesellerinden hoşlanmazdı. Bu alanda merak ettiği şeyler yoktu. Eşi ise Zehra’nın tam aksi sosyal bilgiler konusuna epeyce ilgiliydi. Zehra’ya da sürekli;  -Hayatım dünyada ne oluyor bitiyor bilmeden olmaz! Bunlar geçmişimiz olmasının yanında ayrıca genel kültürdür. İnsan geçmişini bilmeli. Ne demişler “Geçmişi bilmeyen geleceği inşa edemez”...  Gibi sözlerle onda bu yönde merak oluşturmaya çalışıyordu. Yine bir gün konu buralara gelmişti. Eşi de Zehra’ya geçmişte yaşanılan ve soykırı...

NEDEN GERGİNİM?

Resim
Neslihan o gün şiddetli bir baş ağrısıyla uyanmıştı sadece başı değil omuzları, boynu, sırtı da ağrıyordu. “Geldiğim son nokta, bundan kötüsü olamaz herhalde” diye düşündü. Zaten uzun zamandır gergin ve stresliydi. Yapılması gerekenler omuzlarına yük olmuştu. Üstelik yapması gereken işlerin çoğu için de son gün yaklaşmıştı artık daha fazla bekletme imkânı da yoktu. Neslihan derin bir ‘offff’ çekti… O sırada telefon çaldı, arayan annesiydi. Neslihan telefonu açmak istemedi, iyi de şu anda meşgule atsa bile annesini geri aramayı ne kadar bekletebilirdi ki? -Aloo, kızım nasılsın? Dün sesin pek iyi gelmeyince merak ettim, aklım sende kaldı. - İyi değilim anne! Bir türlü başlayamadığım ve gün geçtikçe çoğalan işler hem başıma bela oldu hem de kendimi sıkmaktan başım ağrıyor. Son günleri de geldi çattı şimdi ben bu kadar şeyi nasıl yetiştireceğim, of! İçim daralıyor, nefes alamıyorum! Emine Hanım telefonun diğer ucunda gülümsüyordu, Neslihan’ın çocukluğundan beri hiç değişmeyen problemine al...

SENİN MESELEN NE?

Resim
Leyla günlerdir yaşanan olaylara anlam veremiyordu. Aklı almıyor, canı fena sıkılıyordu. Görüştüğü kişilerle veya gittiği yerde konuyu bir şekilde mesele yaptığı şeye bağlıyordu. Konuştuğu kişiler ya çok ilgisiz ya da hayatlarında farklı meşguliyetleri olan kişilerdi. Kendi bir türlü işin içinden çıkamıyordu. Acaba çevresi ve diğer insanlar nasıl bakıyordu bu meseleye diye merak ediyordu. Sahi merak nasıl oluşur?  Neden herkes aynı şeyi merak etmez? Kim neyi, neyden dolayı merak ediyor?  İnsan gerçekten merak ettiğinde nasıl tepkiler verir? Bu gibi sorularla zihni meşgul olmaya başlamıştı. Okul çıkışı annesinin teyzesi olan Necla Teyze’yi ziyarete gidecekti. Belki onunla bu konuyu konuşabilirdi! Ne de olsa bizim gibi farklı meşguliyetleri yoktu ‘ne giysem ne içsem, nereye gitsem’ gibi…   - Necla Teyze Ortadoğu’daki işgal altındaki topraklar hakkında ne düşünüyorsun?  - Yavrum ben çocuktum o zamanlarda bu mevzu vardı. Düşün aradan yetmiş sene geçti. Kimler geldi ...

ŞU ZENGİNLİĞE BAK

Resim
  İnsan... İster ki çeşit çeşit ayakkabısı, kıyafeti, çantası, mutfak eşyası olsun. Bir giydiğini bir sonraki yıl giymesin. Sofrasında çorbası, ara sıcağı, ana yemeği bir de yanına salatası olsun. Tatlısız da olmaz değil mi? Çeşit olsun ki sofralar zenginleşsin.   İnsan sever arada sırada farklılığı. Bir kadının, saçına farklı şekiller vermek hoşuna gider. Ya da bir erkek, sever arabasının modelini değiştirmeyi. Borç harç da olsa yenilemek ister arabasını. Neticede fark lılık olsun.       İnsan... İster ki her sene bir şehre gidip farklı yerler görsün. Tanımak ister ülkenin zenginliklerini. Gezer durur tarihi sokaklarını. Trabzon’u ayrı, Erzurum’u ayrı, Denizli’si ayrı… Hatta faklı ülkeleri merak eder. İspanya, Hollanda, Almanya… Bir gitmek lazım farklı diyarlara. Dünya mutfağı bir başka sonuçta. Her gün aynı şeyi yediğimizi düşünsenize… Değişik lezzetleri tatmak da iyi olmaz mı bu hayatta?     İnsan… ...