Kayıtlar

tepki etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

HAYIR(!) DA HAYIR VAR

Resim
İnsanoğlu hayatın içinde zaman zaman hayırlar duyar….   -Dur düşeceksin! Dokunma ona hayır! -Hayır üzgünüm, şimdi onu alamayız… -Hayır şu an yeni bir elemana ihtiyacımız yok… Biz sizi ararız… Ve daha nice hayırlar….   İnsan hep olumlu sonuçla karşılaşmak ister… Halbuki her sonucun başında sebepler vardır. Her sebebin de kendine göre hayırları vardır. Ah, keşke insan bilse hayırların içinde gizlenen o müjdeyi… Zahmetin içindeki rahmeti bilse yine üzülür müydü karşılaştığı hayırlara? Ah, keşke insan bilse kendisi için gizlenen o müjdeyi…     Başta acı gelir insana hayırları duymak; Bir bebeğin uyumak istememesine rağmen annesinin onu uyutması, Bir çocuğun hasta olduğu için o gün dışarı çıkarılmasına izin verilmemesi… İnsan hayatı boyunca ne kadar da çok hayır(!)lar duyuyor...   Peki her insan hayır(!)lara aynı tepkiyi mi verir?   Kimi var hayırları duymaya dayanamadığı için başlar şikayet etmeye; “ Hep benim başıma geliyor…” “ Şansım olsaydı anam beni kız doğ...

DÜŞÜNÜYOR MUYUZ?

Resim
"Hiç düşünmez misin?" der tekrar tekrar… Evet hiç düşünüyor muyuz acaba? Peki, düşünmek nedir gerçekten? "Çok düşündüm ama işin içinden çıkamadım." deriz. "Sabaha kadar ağlaya ağlaya onu düşündüm." deyip düşündüğümüzü zannederiz. Sonra ise "Şöyle olmalıydı." ya da "Hep bunun yüzünden." derken buluruz kendimizi. O kadar düşündük ama yine bir sonuç elde edemedik gibi gelir. Gerçekten düşünebildik mi ya da nasıl düşünürüz?  İnsan öğrenmek istediği veya merak ettiği şey hakkında kendine soru sorduğunda düşünmeye de başlar. Soru ile kendini düşünmeye davet eder ve içindeki sistemi çalıştırmaya başlar. Yani zihnimizi, bilincimizi açık tutan şey soru sormaktan geçer. Aslında zihnimiz bunu sürekli yapmakta. Arkadaşıma bakıp onun adını söylerken bile, zihnimde salisenin belki de bindi biri kadar kısa bir sürede "Bu kişi kim?", "Adı ne?" gibi sorular sorulup cevapları verilmekte. Sonra bu irdelemelerin sonuçları zihnimiz taraf...

ANNEM YÜZÜNDEN (Mİ?)

Resim
Takıntılıydı benim annem ev kirlenecek diye hazır ol da bekletirdi bizi, çocukluğumu yaşayamadım. Hiç oyun oynamadım, temizlik yapmaktan bir kere saçımı okşamadı. Onun yüzünden çok mutsuz ve yalnız büyüdüm… El alemin ne dediğini önemseyen biriydi benim annem. ‘O ne der bu ne der. Niye onu giydin, niye öyle güldün, kimle konuştun. Bize laf getirme…’ Onun yüzünden korka korka büyüdüm… Beni hiç sevmezdi annem. Bir kere bile “seni seviyorum” demedi. Her gün bir anne terliği görürdüm. Onun yüzünden anne sevgisi olmadan büyüdüm ben… İlgilenmezdi de annem. Okulda arkadaşlarımla problem yaşadığımda okula gelip ilgilenmezdi. Arkadaşlarımın annesi gelirdi... Çözemediğim sorunlarım olduğunda “sen çöz” derdi. Ruhumu duymadı... Onun yüzünden sevgiye, ilgiye hasretim… Babama hiç ses çıkaramazdı benim annem… Babam aldığı tüm maaşı babaannem, dedem ve amcalarım için harcar bizle hiç ilgilenmez, ihmal ederdi. Annem buna ses çıkarmadı, cesur değildi. “Yaptığın yanlış” demedi. Onun yüzünden sahip olduğu...