Kayıtlar

duyarlı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

SOFRADA SESSİZLİK

Resim
  İletişim çağında yaşıyoruz değil mi? Her an ulaşılabiliriz. Bir mesajla dünyanın öbür ucuna ses gönderebiliyor, bir görüntüyle varlığımızı kanıtlayabiliyoruz. Doğum günlerine post altına iyi ki doğdunlar yazıyoruz. Yeni doğum yapmış arkadaşımıza çiçek resimleri gönderiyoruz.  Ama ne garip… Sesler çoğaldıkça mesafeler büyüyor, bağlar zayıflıyor. Sanki teknoloji büyüdükçe biz yalnızlaşıyoruz. Elimizin altındaki telefonda binlerce takipçimiz var ama hasta olunca bir çorba getirecek arkadaşımız yok. Bir zamanlar göz göze bakarak konuşurduk; şimdi emojilerle his anlatmaya çalışıyoruz. Kolaylık çoğaldı, incelik azaldı. Birde tabi başka bir dikkat çekmek istediğim konuda; her şeyi kolaylaştırdıkça, marifetimizi unuttuk. Bir zamanlar sabırla yoğrulan sofralar vardı; şimdi “sipariş verildi” bildirimiyle doyuyoruz. Yemek yapmayı, az bir katıkla bereketi ailecek yaşamayı gittikçe unutuyoruz. Yemeği beğenmeyen çocuğun alternatifleri oluşuyor siparişle istediğimi alırım diye düşünüyor. B...

SANA TEPELERDEN BAKIYORUM

Resim
O gün Aslı çok heyecanlıydı. İlk kez İstanbul’a gidecekti. Her güne ayrı kombin, uygun şallar, aksesuarlar, ayakkabılar derken bavul hazırdı. Aslı erkenden havalimanına gitmiş orada beklerken İstanbul’la ilgili araştırmalar yapmaya devam ediyordu. Uçağı tam vaktinde indi ve artık İstanbul’daydı. İçi kıpır kıpırdı... Onu karşılayan arkadaşı Ecrin, İstanbul’da yaşıyordu. İstanbul’da gezilecek yerleri bir turistten daha az bilecek kadar oralıydı!  Genelde böyle olmaz mıydı? Yani bir şehri en iyi gezenler turistler iken orada sürekli yaşayanlar o mekanlara hiç uğramamış olabiliyordu. Yıllardır İstanbul’da yaşayıp Topkapı Sarayı’na hiç gitmemiş olanlar vardı. Ya da kaç kere boğaz turu yapmıştır ki bir İstanbullu? Bursa’da yaşayanlar kaç kere teleferiğe binip, Cumalıkızık’ta kahvaltı yapmıştır ki?  İstanbul’da yaşayanlar peki? Kırk yılda bir misafir gelirse belki onunla birlikte…  Başka şehirden gelen öyle mi? Köprüden denize bakınca, vapurla bir yere giderken saatlerce orada d...

RUHLARIMIZIN RUHLARI

Resim
  Sevgili Çocuklarımız ve Melek yavrumuz Rim, Ruhun ruhu derken dedesi, ruhlarımızın ruhları oldular... Bu yazımız sizler için… Masumlar şehri! Şaşılacak görüntüler izliyoruz, hayretle insanların ahvaline bakıyoruz… Dehşet verici olaylar ve görüntüleri izlerken ümidimizi kaybetmemeye çalışıyoruz…   Bir tarafta gözüne uyku girmeyen, yediği şeylerden keyif almayan, içi buruk olanlar; diğer tarafta ise hiçbir şey olmamış, yaşanmamış gibi küçük hesapların derdine düşen insanlar… Duyarlı kişi değil duyarlı toplum olamadıysak hepimiz bir durmalıyız, duyarlı olan tarafta olsak da durmalıyız... Neden hepimiz duyarlı olamadık? Duyarlı olan... Kardeşi açken tok uyur mu?   Çocuklar bombalar altında kalırken havai fişek altında kutlamalar yapar mı? Çocuklar ölürken ırkları üzerinden kendini aklamaya çalışır mı? Hepimiz bir durmalıyız, neden, nasıl? .. Anlıyorum ki pek azımızda vicdan denen sistem hala sağlam durabilmiş... Toplum olarak duruşumuz net değil, eksik... Ba...