BU HAYATIN YÜKÜNÜ HEP BEN Mİ TAŞIYACAĞIM?
Filiz, hayatının ilk yıllarında beri sorumluluğunu bilen bir çocuktu. Hatta kendiyle yetinmeyi ailesinin problemlerini de üstlenen tek kişiydi. Ağabeyi ve ablası olmasına rağmen nedense kimin derdi olsa Filiz’i bulurdu. Her zaman kapsayıcı, yönlendirici ve yükü omuzlayan Filiz olurdu. Bu nedenle Filiz, okul hayatında da başarıyı yakalamıştı. Bir zaman sonra atanmış öğretmen olmuştu. Ailesini maddi ve manevi desteklemeye devam ediyordu. Sanki ailesini tüm yükü onun üstündeydi. Filiz bunları yapması gerektiğini düşünüyordu. Çünkü bir yerde sorumluluk almak onun kolu bacağı gibiydi. Ona göre olması gereken de buydu zaten. Genç ve güzel Filiz, okul ortamında tanıştığı Ali ile tanışıp evlendi. Aileler bu evliliğe çok hoş bakmasa da iki gönül bir olmuştu. Evliliğin ilk zamanları her şey yolunda gidiyordu. Bir süre sonra Ali’nin hayata karşı rahatlığı evine de yansımıştı. Şimdi kurduğu yeni ailenin sorumlulukları yine Filiz’in üzerine kalmıştı. Filiz maalesef bu sefer de Ali’ye ne dese y...