FAZLASI NİYE YETMİYOR?
Esin çalışkan biriydi. Şuanki çalıştığı işte çalışmaktan keyif alırdı. Sabahtan evden çıkar gün boyu çalışır, telefonlara cevap verir, maillerine döner, insanlarla ilgilenir, müşterilerini memnun etmek için var gücüyle çalışırdı. Yorucu bir günün ardından eve dönerken gözüne arabalarla dolu bir oyuncakçı takıldı: Kardeşi Emir’in arabalara olan düşkünlüğünü bildiği için yolunu oyuncakçıya çevirdi. Klasik bir araba maketi aldı. Büyük bir heyecanla eve gitti ve çantasından oyuncağı çıkarıp "Emir!" dedi. Ancak Emir arabaya kısaca göz atıp onu bir kenara bıraktı. Bu ilgisizlik Esin’i hem şaşırtır hem de hayal kırıklığına uğratır her seferinde. Tek isteği, kardeşini biraz mutlu etmekti. Akşam yemeği yendi, çaylar içildi. Esin odasına çekilip uzun süredir okumak isteyip okumayı ertelediği kitabı eline aldı. Kitabın arka kapağını çevirdiğinde gözüne bir cümle çarpar: “Miktar arttıkça etki azalır.” İlk okuduğunda anlayamadı ama okuduğu cümle kalbin...