Kayıtlar

işaret etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

DENEYİMSEL TASARIM ÖĞRETİSİ

Resim
İnsan merak eder, Mutluluğu, Mutlu insanları, İnsanların nasıl mutlu olduklarını. İnsan merak eder, Başarıyı, Başarılı insanları,  İnsanların nasıl başarılı olduklarını, Ve başarıyı nasıl devam ettirdiklerini. Merak etse de insan, mutluluğu ve başarıyı, Ulaşılmaz zanneder, bazen keser ümidini. Mutluluk bana haram der, Bilmez ki helali haram ettiğini. Kendisidir kendisine engel, Kendisidir ayağına çelme takan. Mutluluk da başarı da sonuçtur aslında Yapıp ettikleri de sebeptir bunlara. Yaparsam ne olur yapmazsam ne olur? bilmeden, Yaşar hayatı ve geçip gider… Deneyimleri transfer etmeden. Keşke ateşe değdiğinde yakacağını bilmek gibi, Hayatın da kuralları olsa. İlişki kurmadan önce mesela, Bir işe başlamadan, evlenmeden, anne baba olmadan, Bir adım atmadan henüz, Uyarsa insanı, sonuçlar hakkında. İnsan ister, Anlık değil de gerçekten mutlu olmayı… Kısa süreli olmayıp, uzun vadede başarılı olmayı… Problemlerini çözebilen olmayı... Peki nedir tüm bunların gerçeği?  Çifter, çifter ...

SONUNDA UYUZ OLDUM HADİ HAYIRLISI!…

Resim
Sabaha kadar kaşınıp durmuştum. Önce tatlı tatlı bir kaşıntıyla başladı her şey. Kol, bacak, sırt derken, el ve ayak parmaklarıma kadar kaşınmayan yerim kalmamıştı. Artık canım yanmaya başlamıştı ve acayip huzursuz ve gergin olmuştum…  Neydi bu baş belası? Bir an önce kurtulmak istiyordum. Sabahı zor etmiştim ve ilk işim bir doktora gitmek olmuştu. Doktor;  - Son zamanlarda yaşadığınız olağan dışı bir gerginlik, üzüntü durumu var mı? Sizi strese sokacak bir şey. Somatizasyon olabilir! - Nasıl yani, somatizasyon da nedir?  Anlamını bilmediğim şey daha da tedirgin etmişti beni. Latince isim kullanmasalar olmuyordu sanki. Ne olurdu bunları anlayacağımız dilde açıklasalardı bizlere! Doktor;  - Psikolojik olarak yaşanan stresin, başa çıkılamayan duyguların, fiziksel bedene yansıyan semptomları.  - Hımmmm…. Hiç sorulur mu? Tabi ki var. Stres benim göbek adım. Evliliğimin ikinci yılından itibaren, yaklaşık üç yıldır stressiz bir günüm var mıydı acaba? O kadar da aşıktı...

KÜÇÜK ADIMLAR

Resim
Sabaha karşı uyandığında camları açmayı ihmal etmedi... Yavaş yavaş gün doğumunun kızıla dönen hareleri, renk geçişleri kendini iyi hissettirdi. Hayatta hiçbir şey birdenbire olmuyor diye düşündü. Yeryüzü bize ne kadar çok işaret veriyordu… Gün yavaş yavaş kararıyor. Sabah yavaş yavaş gün ışımaya başlıyordu. Mevsimler kıştan yaza, yazdan kışa yavaş yavaş geçiyordu. Hele küçücük tohumun filizlenip topraktan görünmesi yok muydu? Usul usul, acele etmeden gün geldiğinde meyvesini veren bir ağaca dönüyordu. Merve’nin evliliğinde de böyle yavaş yavaş değişimler olmuştu. Her şey öyle güzel başlamıştı ki... Merve üniversiteyi bitirmiş. Güzel de bir iş bulmuştu ve projelerde aranan, parmakla gösterilen bir çalışan olmuştu. Şirkette yan departmandaki Selim’in ilgisini kısa sürede çekmişti. Selim çok centilmen, kadın ruhundan anlayan bir erkekti. Her yerde karşısına çıkar çeşitli sürprizler yapar ve kendisine hayran bırakırdı…  Merve’nin sevdiği şeylerin çoğunu öğrenmişti, hangi yemeyi sever...

HER ŞEY İÇİN ÇOK MU GEÇ?

Resim
Her zaman uyanmakta zorlandığı vakitte bugün ilk kez kendiliğinden gözlerini açmıştı Nilgün. Havaya baktı ve seher vaktinin güzelliğine gülümsedi. Aslında pek de gülümseyecek hali yoktu. Aylardan aralık değildi ama onun için epeyce uzun bir gece oldu. Yarısı uyumakla yarısı düşünmekle geçen bir gece… Nilgün’ün sakin, dingin bir hayatı ve sevdiği bir işi vardı. Yaşadığı hayattan ve halinden memnundu. Ancak ailesi artık evlenmesi gerektiğini düşünüp bu konuda çok baskı yapıyordu. Aslında isteyeni de pek çoktu. Ama o biraz daha beklemek istiyordu. Kendince hedefleri olsa da bu baskılar altında bunalıyordu. Yine böyle bir zamanda bir teklif almıştı.  Necati Bey, bakımlı, boylu poslu, iyi bir ailenin çocuğuydu. Referansı da sağlamdı. Nilgün de ısrarlara dayanamayıp tanışmayı kabul etti. Ve her görüşmede Necati’nin ihtiyaç görmesi, cömertliği ve doğru davranışları onun hoşuna gidiyordu. En sonunda da evlilik teklifine “Evet” dedi.  Fakat büyük bir sıkıntı vardı. Yaşanan ekonomik kri...

BAŞARI PSİKOLOJİSİ

Resim
  İnsanlar aynı ortak amaç ların peşinden giderler. Ortak amaçlara farklı yollar dan ulaşmaya çalışırlar. Bu amaçlardan biri başarılı olmak. Birçok şey yaparız hayatta… Bambaşka seçenekler arasında aynı şeyin hayalini kurar insan. Aklında hep aynı soru: Başarılı olurum değil mi?  Amaç ortak olmasına rağmen yöntem ler farklı olabilir ama amaç ortak olmasına rağmen tanımlar farklı olamaz. Aynı yere varmak isterken farklı noktalara doğru yola çıkan insanlar, nasıl olur da aynı adrese varırlar? Değişmeyen bir tarif, açık adres gerekir ki insanın adımları amaca doğru olsun. Başarı psikolojisi, senin amacına varman için gerekli yolculuğu anlatır. Geçeceğim sokaklar, yanlış yoldayım herhalde dedirtip dönmeye meylettirecek doğru tüneller... Amaca doğru giden yolda en iyi destek ne olabilir? Doğru tarif?.. Pes edeceğim yol ayrımı gelmeden beni oraya karşı uyaran bir harita? İnsanların çoğu yola çıkmakta zorlanmazlar. Hele ki sebep senin hayattaki ana amaçlarından biri ise… Ama...