SESSİZLİĞİN MASUMLARI
Bir taraf, dünyada payına acı kalanlar… Diğeri, bakanların içini acıtacak durumdayken huzurlu olanlar… Her iki tarafta bekliyordu…. Biri yiyeceğe, ilaca ve umuda kavuşmayı…. Diğeri ise vicdanını rahatlatmayı… İşte bir gemi… Çok yakınlarda… Hedefe ulaşmak üzereyken… Ümitle sonuçlanmayı beklerken… Belirsizliğe sürüklenen anla karşılaşıldı… Her iki tarafta kavuşmayı beklerken… Sessiz bir masumluk kapladı ortalığı… Bir ses olacaksa -ki olmalı, O, insanlığın sesi olmalıydı… Bir çocuğun sahildeki ümitle bakan gözlerinden öte… Denizde kağıttan gemiler yüzdüren masumların, heyecanından öte… Gemideki insanların kalbindeki tatmininden daha fazla … Herkesi kapsayan bir ses olmalıydı… Onun adı da vicdan… Bir gemi… Artık yakında değil… Yüzlere oturmuş acı tebessüm… Etrafta “Siz gelmeseniz de biz geldiniz bildik” naraları… Anlaşılan, mesele limana varmak değildi, Bir taraf için yolda olmaktı… Diğeri içinse yolda olu...