MUS’AB BİN UMEYR - 1. BÖLÜM

Bir Soruyla Başlayan Yolculuk

Güneş, perdeyi kapatmasına rağmen odayı öyle aydınlatıyor ve ısıtıyordu ki çalıştığı odada bunalmıştı Efsun elinde telefonla sosyal medyada zaman geçirmeye çalışıyordu.

 

“İnsanoğlu değerli olmak ister.”

Efsun, bu cümleyi okuyunca kendine sordu:

“Ben değerli olmak istiyor muyum? Eşim daha çok değer versin, çocuklarım, kardeşlerim, kayınvalidem… Herkes değerimi bilsin.”

Evet, Efsun değerli olmak istiyordu. Sonra okumaya devam etti:

“Ama hiç kimse kendisine değer katmaya çalışmaz.”

Efsun, kendi kendine düşündü:

“Demek ki değerli olabilmek ve değerimin bilinmesi için önce kendime değer katmam gerekiyor.”

Okumaya devam etti:

“İnsan özgür olmadıkça kendine değer katamaz.”

 

Bu cümle Efsun’un kafasını karıştırdı. Bunun ne anlama geldiğini tam olarak anlayamamıştı. Sonra anneannesinin ona söyledikleri geldi aklına:

“Vazgeçebildiğinde özgürsün, kızım.”

Ne demek istiyordu acaba?

Hep merak etmişti. Neyden vazgeçmek insanı özgür kılar? Yoksa vazgeçebilmenin kendisi mi özgürlüktü?

Aklına arkadaşı Aslı geldi. Çok hoş bir kadındı. İşinde başarılıydı, sürekli farklı şehirlerde geziyor, yeni yerler görüyordu. Kendine kalırsa özgürdü. Ama anneannesinin sözlerine bakacak olursa özgür değildi.

Peki, Efsun nasıl özgür olabilirdi?

Aslı’nın evi gözünün önüne geldi. O kadar çok eşyası vardı ki… Farklı şehirlerden aldığı hediyelikler, anı olsun diye sakladığı bir sürü fotoğraf ve daha niceleri… İnsan bunların arasında boğulur, hemen evden çıkmak ister. Aslı’nın çok anısı vardı ama kendi evinde keyifle geçirdiği zaman azdı. Bundan da yakınırdı, bunca yıllık arkadaşıyım onun evinde keyifli bir şey yaptığımızı hatırlamıyorum diye düşündü.

Ya ben? Ben nasıl özgür olabilirdim? Her gece uyku problemi çekiyorum. Bakıyorum, kocam mışıl mışıl uyuyor, bense uykuya dalamıyorum. Peki, beni uykusuz bırakan ne?

Her gece, “Aslı bugün nereleri gezdi? Kimlerle tanıştı?” diye merak ediyorum. En sonunda kendimi onun Instagram hesabında buluyorum.

Ben de bunu yapmayı bıraktığımda, yani bundan vazgeçtiğimde özgür mü olacağım?

Bu sorular zihnini kurcalarken, aklına birden şöyle bir düşünce düştü:

“Acaba tarihte, bir şeylerden vazgeçerek gerçek anlamda değer kazanmış insanlar var mı?”

Elindeki telefonla internette gezinmeye başladı. Gözü bir başlığa takıldı:

“Bir zamanlar Mekke’nin en şık giyinen delikanlısıydı; sonrasında elbiseleri yamalı ama ismi asırlardır dillerde; Musab bin Umeyr.”

Merakla yazıyı açtı. Kısa bir biyografi, birkaç cümlelik bir anlatım, ama Efsunu meraklandıran şey şu cümle oldu;

“Vazgeçiş, bazen bir kayıp değil; bir uyanıştır.”

Anneannemi daha iyi anlamaya başlıyorum. Demek ki insanın değerli olabilmesi için özgür olması gerekiyor. Kim daha değerlidir; sigaraya başlayan mı, yoksa sigarayı bırakan mı?

Kendi isteğiyle kötü düşüncelerden, kötü alışkanlıklardan, fazla sözden, fazla giysiden, fazla eşyadan vazgeçebilen insandan daha değerli ve özgür kim olabilir? İnsan değerli olmak ister ama vazgeçişlerini artırmak yerine daha çok imkân elde etme peşine düşer. Kıymetli olayım derken, farkında olmadan kıymetsiz olur.

Peki, insan nasıl ve neden vazgeçmeye başlar? Ne duyarsa, vazgeçmenin kıymetli olduğunu anlar?

Kimdi bu vazgeçişin değerli kıldığı Mus’ab bin Umeyr?

 

SONRAKİ BÖLÜM

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar. 

&

"Her düşmüşün asıl sorusudur...

Peki nasıl değişirim, nasıl toparlanırım sorusu…

Bugün; yapabileceğin kadar küçük iyi işleri küçümseyip ertelemeyerek…

Bugün; yapamayacağın büyük işlerin hayalinde oyalanmayarak..."

YAHYA HAMURCU

&

&

 KİM KİMDİR

İLİŞKİLERDE USTALIK

BAŞARI PSİKOLOJİSİ