BÜYÜTMEK Mİ YETİŞTİRMEK Mİ? - Bölüm 2



Seval çabasının karşılığını aldığından dolayı mutluydu. Daha bir istekle bu süreci yönetmeye başlamıştı. İlk başta bardağı mutfağa götürmüşlerdi. Şimdi ise yataklarını toplamaları için ne yapabilir bunu düşünüyordu. Aklına bir fikir geldi. Kızları renkli desenli şeyleri çok seviyordu. Onlara yeni nevresim takımı almak için yola koyuldu. Mağazadaki çalışanlara da danışarak kızlarının en çok beğeneceğin iki model nevresimi satın aldı. Güzel bir hediye paketi yaptırdı. Eve geldi paketleri kızların göremeyeceği bir yere bıraktı. 

Kızlar eve geldiğinde onlara yüzünde kocaman bir tebessümle hediyelerini verdi. Kızları aldıkları hediyeye sevinmişlerdi. Sonraki gün Seval nevresimleri yıkadı ütüledi güzelce serdi. Kızlarda ilk birkaç gün nevresim hoşlarına gittiği için o hevesle yataklarını topladılar. Sonraki günler işe geç kalmamak için yatağı toplamadan aceleyle evden çıkıp gitmeye başladılar. Normalde Seval yatağın dağınıklığına dayanamaz ve toplamaya başlardı. Ancak bu süreçte sabır ve netliğe ihtiyaç olduğunu biliyordu artık. İçi hiç rahat etmese de odalarına elini bile sürmedi. Bu durum Seval için çok zordu. Onun için iki dakikalık işti, yapmak istiyor ama kendini tutuyordu. İnsan yetiştirmenin ne kadar zor olduğunu iliklerine kadar hissetmişti. Küçücük bir işi yaptırmak için resmen günlerdir uğraşıyordu. 

Kızlar eve geldiklerinde odalarını sabah bıraktıkları gibi bulmuşlardı. Ancak bu sefer annelerine hesap sormamışlardı. Oda bir gün toplanmadı ikinci gün toplanmadı.

Kızlardan biri o karışıklıkta iş yeri ile ilgili önemli bir dosyayı kaybetmişti. Acilen bulmalıydı, bu işyerindeki kariyerini bile etkileyebilirdi. Konu bu kadar ciddi olunca odada dosyayı dip bucak aradı. Nihayetinde hem odayı toparlamış hem de dosyayı bulmuş oldu. Yaşadığı bu olaydan sonra kendine bir ders çıkarmıştı. Üçüncü gün de beş dakika erken uyanıp odasını toplayıp gitmişti işe. Sonra ki gün de diğer kızı odayı toplayıp çıkmıştı evden. Seval çok mutluydu ve içinde bir ümit vardı. 

“Demek ki, insanlar isterse kendi davranışlarını, alışkanlıklarını değiştirebiliyorlardı” dedi içinden.  Kızlarının sadece iş hayatını önemseyip evdeki yaşamı önemsememe durumunda kendisinin de payı da büyüktü. Bunu telafi etmek içinde, bu konuyu dert edinmişti kendisine. 

Peki, sıradaki görev ne olmalıydı? Seval şimdi de bu konuya kafa yormaya başlamıştı. Bu konu üzerine her düşündüğünde ilerleme kaydediyorlardı. Dününe göre daha iyi hale geliyordu kızları. Seval aynı zamanda kendi ile de yüzleşiyordu. Onun acısını da yüreğinin en derininde yaşıyordu. Bu konuya yıllar önce kafa yormuş olsaydı işler bu hale gelmeyecekti diye düşünüyordu. 



Bazı kemikleşmiş davranışları değiştirmek çok zor oluyor. Kendisi de hayatın telaşı ile farklı şeylere odaklanmıştı. Kızları iyi bir okulda okusun, kariyer yapsın kendi gibi olmasın istiyordu. Fakat sonuç istediği gibi olmamıştı. Kariyeri yapmayı önemseyen, temizlik ve yemeği basit gören insanlar haline gelmişti kızları. Seval bu durumu değiştirmek için her gün çabalıyordu. Ve çabaları da filizlerini veriyordu. Kızları her defasında daha güzel işler çıkarıyordu artık. 

Aradan yıllar geçmişti. Kızlar evlenmiş çocukları bile olmuştu. Artık daha marifetli eş ve anneye dönmüşlerdi. Bir gün annelerinin yanına gelmiş ve muhabbet ederlerken; 

“İyi ki bizi böyle yetiştirmişsin anneciğim. O bardağı mutfağa götürmekte çok zorlanmıştık ama şimdi daha zor şeyleri yapabiliyoruz. Yoksa biz ev, iş, çocuk sorumluluğunun üstesinden gelemezdik” demişlerdi. 

Seval bu cümleyi duyduğunda çok mutlu olmuştu… Çabasının karşılığını aldığı için gururluydu. 

Oysaki bir insan bilgiye ve donanıma sahip olarak kendini geliştirir. 

Sadece bir konuda iyi olmamız çok akıllı ya da her alanda başarılı olduğumuz anlamına gelmez. 

Büyütülen çocuk başkasına ihtiyaç duyar ama yetiştirilen çocuk birçok problemi kendi kendine çözebilir hale geliyordu. Biri, benim problemimi başkası çözsün derken, diğeri çözümü kendi üretiyordu. Biz bir çocuğu yetiştirdiğimizde aslında gelecekteki birçok çocuğu yetiştirmiş oluyorduk. O çocuk gidip başka çocukları yetiştiriyordu.

Ne mutlu yetiştiren annelere… 


BÜYÜTMEK Mİ YETİŞTİRMEK Mİ? - Bölüm 1


 &

Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar. 

&

"Her düşmüşün asıl sorusudur... 
Peki nasıl değişirim, nasıl toparlanırım sorusu…
Bugün; yapabileceğin kadar küçük iyi işleri küçümseyip ertelemeyerek…
Bugün; yapamayacağın büyük işlerin hayalinde oyalanmayarak..."

YAHYA HAMURCU

&


&

 KİM KİMDİR

İLİŞKİLERDE USTALIK

BAŞARI PSİKOLOJİSİ


Yorumlar

  1. Derdimiz yetiştirmek değil büyütmek olduğunda çocuklarımız büyüse de yükümüz ağırlaşmaya devam ediyor... Çünkü kendi ayakkabısını bağlayamayan, 20 li yaşlarda olmasına rağmen yemek yapamayan kişiler yetiştirmiş oluyoruz. Hayata hazırlamak başka bir şey...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonra yetiştirdiğimiz insanlar bize teşekkür ediyor

      Sil
  2. Kaleminize sağlık farkındalık uyandıran bir yazı olmuş💦

    YanıtlaSil
  3. Yaş alınca insan büyüdüğünü düşünüyor. Peki yaş alırken marifetli olabildik mi ?

    YanıtlaSil
  4. Küçükken anne babamızın bize yaptırdığı bir sürü şeye oflayıp puflarken bu gün bir çok marifetimizin o yaptıklarımızla alakalı olduğunu bazen anlayamıyoruz. Bu yüzden de ben çocuğuma böyle yapmayacağım yanlışına düşen bşr nesil olduk belki de... Oysa ki onun da marifetlenmeye ihtiyacı vardı...

    YanıtlaSil
  5. Şimdi yetiştirmezsek ileride biz de hiçbirşeye yetişemeyeceğiz, oda yetişemeyecek.

    YanıtlaSil
  6. Ne mutlu yetiştirenlere...

    YanıtlaSil
  7. Çocuklarına kıyamayıp, bir bardak tutturmayan ebeveynler, çocuklarına iyilik yaptıklarını zannediyor. Ne büyük yanılgı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanlışı doğru sanıp yapıyoruz ve bir de bu yanlıştan iyi bir sonuç bekliyoruz...

      Sil
  8. Bizim duruşumuz sabrımız o acıya katlanamıyoruz. Çocukları biz bu hale getiriyoruz. Ordan çıkartmakta gene bize düşüyor. Eline saglik güzel yazi olmuş zamanimizin cocuklarimiz in durumu bu

    YanıtlaSil
  9. Oo devam yazısı gelmiş
    Çok iyi 👌🏻

    YanıtlaSil
  10. En jyi denge bedel ile

    YanıtlaSil
  11. Yetiştiren aile büyük bir nimettir. ☺️

    YanıtlaSil
  12. "Biz bir çocuğu yetiştirdiğimizde aslında gelecekteki birçok çocuğu yetiştirmiş oluyorduk"

    On numara beş yıldız 🥰

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yetiştirmek bütün iyiliklerin anasıdır diyebilir miyiz :)

      Sil
  13. Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  14. Yetiştirmek ne güzel anlatılmış. Elinize emeğinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  15. Yetiştiren olabilmek için önce ebeveynin yetişmesi ve çocuk uzerinde otorite sahibi olması gerek.

    YanıtlaSil
  16. Çocukken ayakkabısını bağlatan çocuk, okulda ödevini yaptıran, gençliğinde başkasının çalışmasını bekleyen çocuklar oluyorlar.

    YanıtlaSil
  17. Yetişmeye çalışma yetiştirmeye çalış 🪻

    YanıtlaSil
  18. Ne mutlu yetiştiren annelere

    Ne mutlu yetiştiren insanlara…

    Keyifle okudum
    Ellerinize sağlık 🥰

    YanıtlaSil
  19. Ne kadar keyifli bir yazı ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  20. İnsan bilinci açık bir şekilde düşününce ne güzel yöntem üretebiliyor

    YanıtlaSil
  21. Gerçek bir yetiştirme öyküsü olmuş, emeğinize sağlık…

    YanıtlaSil
  22. Yazinin altina birinci bolum linkini de koyabilir misiniz?
    Tesekkurler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİM KİMDİR?

PIRIL PIRIL BİR SEN(E)

ÇOK AMA AZ