GERİDE NE KALIR?


Selim, evlilik hazırlıkları yaptığı bir dönemdeydi. Nişanlısı Melda ile tatlı bir telaşın içindeydiler ve bu telaşın bir parçası da balayı planlarıydı. Arkadaşlarının önerileri ve sosyal medyada gördükleri pek çok seçenek arasında seçim yapmaya çalışıyorlardı. Ancak, Melda’nın balayına gitmek yerine Selim’in memleketine gitme teklifi, Selim’i hem şaşırtmış hem de duygulandırmıştı. Melda, nişanlısının köyünden sevgi ve özlemle bahsettiğini defalarca kez duymuştu. Kendisi ziraat mühendisiydi ve aklında bazı planlar vardı. Selim’in köyü, bu planlar için oldukça uygun görünüyordu. Melda’nın bu önerisi, Selim’in köye olan sevgisini ve Melda’nın kendi mesleki hedeflerini bir araya getiriyordu. Aynı zamanda bu teklif, Selim’in anılarını tazelemesi için güzel bir fırsat olacaktı.



Selim’in “Çocukluğum çok güzeldi” diye başlayan pek çok hatırası vardı. Okula gitmediği zamanlarını hep köyde geçirmiş, orada birçok anısı olmuştu. Ancak dedesi ve babaannesinin vefatından sonra bir daha köye gitmemişti. Buna rağmen köye olan sevgisi hep vardı. Okula gittiği zamanlarda da iş hayatında da sıklıkla köyündeki anılarını anlatırdı. Bu yüzden, Melda’nın teklifi Selim’in içinde bir şeyi harekete geçirdi.

“Düğünü beklemeden neden gitmiyoruz?” diye sordu Selim. Hem tedirgin hem de heyecanlıydı. Dedesi on üç, babaannesi ise on iki sene önce vefat etmişti. Onlar olmadan köyünün eski güzelliğini kaybetmiş olabileceğinden korkuyordu ama merakı daha ağır basmıştı.

Planlamış ve gitmişlerdi… İşte şimdi yıllar sonra yine dede ocağındaydı ama dedesi ve babaannesi yoktu. Dedesiyle beraber tavukları besledikleri, yumurtaları topladıkları kümesi görünce Selim’in gözleri doldu. Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen yalnızca ufak tefek bozulmalar vardı evde, bahçede, kümeste. 

 


Babaannesi ile bahçeden patates çıkardıkları anlar gözünün önüne geldi ve artık gözyaşlarını tutamadı. Bir eliyle gözyaşlarını silerken bir eliyle de bahçede yabani otları temizliyordu. Yoruldu ve bahçenin hemen kenarında dedesiyle beraber yaptıkları oturağa oturdu.

Bir keresinde dereye gitmişlerdi ve çoraplarını dereye düşürmüştü Selim. Nerede bir dere görse o gün aklına gelirdi. Selim derinlere daldı, bunlar gibi ne çok anısı vardı. Ama hepsi geçmişte kalmıştı. “Zaman ne de çabuk geçiyor.” diye düşündü. Değişen, kaybolan şeyleri görmek onu üzüyordu.

Tam bu sırada, komşu amcanın sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı. Kendini tanıttı ve komşu amca onu hemen tanıdı. Ama Selim, onu hatırlayamadı. Yine de keyifle sohbet ettiler. Komşu amca, Selim’in dedesiyle babaannesinin ne kadar iyi kalpli ve yardımsever insanlar olduklarından bahsetti. Köydekiler onlar için hala hayır dua ediyorlardı. Yıllar önce bahçelerine diktikleri meyve ağaçlarından kuşlar hala besleniyordu.

Selim, komşu amcayla vedalaştıktan sonra evin önündeki bahçeye geri döndü. Gözleri hala eski anılarının izleriyle doluydu. Melda, oturağa oturmuş toprağı inceliyordu. Selim yanına geldi ve sessizce oturdu.

Melda, başını çevirip ona gülümsedi. “Bugün burada geçirdiğimiz zaman o kadar güzeldi ki... Hep anlatıyordun köyü ama buraya gelince sanki ben de o anıların parçası gibi hissettim. Geçmiş çok kıymetli Selim. Bizi biz yapan şeylerin büyük kısmı orada saklı. Ama bugün yaptıklarımız, geleceği şekillendiriyor. Geçmişe dönüp hatırladığın anıların gibi ileride bu günleri de sevgiyle hatırlamak istemez misin? Geçmiş ne kadar güzel olursa olsun, bugünden daha güzel anılar oluşturmak da mümkün. Tıpkı bu köy gibi… Dedelerin, babaannen güzel şeyler bırakmış. Biz de bugün burada yeni bir iz bırakabiliriz. Belki bu toprağa yeni bir meyve ağacı dikebiliriz. Belki yarın bir kuş onun dallarında şarkı söyler.” dedi.

Selim bir an durdu. Melda’nın söyledikleri içini ısıtmıştı. “Haklısın” dedi, yavaşça gülümseyerek. “Geçmişteki anılar güzel ama onları güzel yapan bizim yaptıklarımızdı. Bugün yaptıklarımızla da geleceğe bir iz bırakabiliriz. Hadi, buradan bir şey başlatalım. Yeni anılar için…”

Melda heyecanla ayağa kalktı. “O zaman ne duruyoruz? Hem toprak çok bereketli. Burada her türlü ağaç meyve verebilir. Belki ileride bir ağaçtan daha fazlasını da planlayabiliriz birlikte. Benim şimdiden birçok fikrim var.” dedi neşeyle. Selim ile Melda, köyde geçirdikleri bugünü sadece anılarla değil, yeni umutlarla taçlandırdılar.


 &

Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar. 

&

“Meyveyi sonunda aldıysan ağaçtan, Dallara tutunurken…
Zorlansan ne fark eder, Zorlanmasan ne? Elin kanasa ve düşsen ağaçtan..
Şifanı veren yerde bekliyorsa, Ve seni yerden kaldıracak olan…
Canın acısa ne fark eder…
Acımasa ne?”

YAHYA HAMURCU

&


&

 KİM KİMDİR

İLİŞKİLERDE USTALIK

BAŞARI PSİKOLOJİSİ


Yorumlar

  1. Yarına güzel anılar oluşturmak için bugünü inşa edebilmek önemli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yarına şekil veren dün aslında…

      Sil
  2. Gözlerim yaşlı yüzümde gülümsemeyle okudum 🥹

    YanıtlaSil
  3. Bugünümün yarınımı şekillendireceğini bilmek ne büyük bir konfor

    YanıtlaSil
  4. Ne samimi ve sıcak bir hikaye... İnsanın içini ısıtıyor gerçekten. Bu günü dünden iyi yapabilirsek elbetteki ahirimiz evvelimizden iyi olacaktır...

    YanıtlaSil
  5. Hedefimiz yarınlar için güzel izler bırakmak, bunun bir çok yolu var….😍

    YanıtlaSil
  6. Köye gidesim geldi.

    YanıtlaSil
  7. Geçmiş bu günü, bu gün de yarını inşaa ediyor. İnsan da hep ana takılıyor…

    YanıtlaSil
  8. Geçmişi, gözünde yaş ile hatırlamaktan daha kıymetlisi yarına anı bırakabilmek olsa gerek. Kaleminize sağlık. Sıcacık bir yazı olmuş🌸

    YanıtlaSil
  9. Köy kokusu burnuma geldi

    YanıtlaSil
  10. Geçmiş... Takılı kalmak için değildi oysa :)

    YanıtlaSil
  11. Biz de bir gün arkamızda kalanlar tarafından güzelliklerle anılırız İNŞALLAH

    YanıtlaSil
  12. ümit veren insanlar iyi ki var :)

    YanıtlaSil
  13. merakla okuduğum bir yazı oldu... emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  14. Geçmişin olumlu deneyimlerinden gelecek için faydalı işler tasarlamak...

    YanıtlaSil
  15. İnsanı okumak için sürükleyen bu yazı için teşekkürler, ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  16. Aslında biz bu gün yaptıklarımız ile sadece geleceğe tohum ekiyoruz... İnsan bunu ah bir anlayabilse...

    YanıtlaSil
  17. Geçici olan hayatta dünüm de iyi şeyler yarınımızı dizayn ederken yarında güzellerle karşılaşabilmek için anda iyi olmak çok kıymetli :)

    YanıtlaSil
  18. Geçmiş kıymetli olduğu kadar şu an yaptıklarımız da kıymetli. Geçmişe bakıp alabileceklerimizi alıp yarını şekillendirmek ne güzel

    YanıtlaSil
  19. Her fırsatta köye gitme isteğini yaşayan tek ben değilim demek ki..

    YanıtlaSil
  20. Bir ilişkide en güzel şeylerden biridir ihtiyacı anlamak ve gidermek.. :)

    YanıtlaSil
  21. Köy arzusu oluşuyor. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  22. Okudukça doğanın içinde yaşayasım geldi

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİM KİMDİR?

PIRIL PIRIL BİR SEN(E)

ÇOK AMA AZ