Kayıtlar

anı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

GERİDE NE KALIR?

Resim
Selim, evlilik hazırlıkları yaptığı bir dönemdeydi. Nişanlısı Melda ile tatlı bir telaşın içindeydiler ve bu telaşın bir parçası da balayı planlarıydı. Arkadaşlarının önerileri ve sosyal medyada gördükleri pek çok seçenek arasında seçim yapmaya çalışıyorlardı. Ancak, Melda’nın balayına gitmek yerine Selim’in memleketine gitme teklifi, Selim’i hem şaşırtmış hem de duygulandırmıştı. Melda, nişanlısının köyünden sevgi ve özlemle bahsettiğini defalarca kez duymuştu. Kendisi ziraat mühendisiydi ve aklında bazı planlar vardı. Selim’in köyü, bu planlar için oldukça uygun görünüyordu. Melda’nın bu önerisi, Selim’in köye olan sevgisini ve Melda’nın kendi mesleki hedeflerini bir araya getiriyordu. Aynı zamanda bu teklif, Selim’in anılarını tazelemesi için güzel bir fırsat olacaktı. Selim’in “Çocukluğum çok güzeldi” diye başlayan pek çok hatırası vardı. Okula gitmediği zamanlarını hep köyde geçirmiş, orada birçok anısı olmuştu. Ancak dedesi ve babaannesinin vefatından sonra bir daha köye gitmemiş...

ESKİYİ AT YENİYİ KAP

Resim
Nermin Hanım sabah uyanır uyanmaz ilk işi duvardaki eşinin fotoğrafına bakardı. Ona bakmadığında kendini suçlu hissederdi. Yaşadıkları ev oldukça eski bir evdi. Asırlardır depremlere maruz kalmış ama ayakta kalmayı başarabilmişti. Tıpkı Nermin Hanım gibi.   Evin ahşap zemini üzerinde yürürken gıcırdayan tahtaları sesleri bir bir geçmiş anılarını hatırlatırdı. O sabah da aynı ses ile buluşunca içinden “Hey gidi günler…” diye iç geçirdi. Sanki çocukları yürüyor, hemen yan odadan da rahmetli eşi geliyormuş hissini verdi. Ondan kalan baston, tesbih her bir şey duvarlarda asılıydı. Nermin Hanım’ın gelinliğini zamanında mahallede giymeyen genç kız kalmamıştı. Duvağı, çiçeği, ayakkabısı, rugan çantası her bir şeyi. O naftalin kokan sandığında sarılı kat kat bohçaların içerisinde dururdu. Onun için eski olan her şey çok kıymetliydi. Uzun uzun geçmişe dalardı. O zamanki şarkılardan, türkülerden mırıldanırdı. Yüzündeki derin çizgiler onun taşıdığı ağır yüklerin izleriydi sanki. Mahallede he...