Her insan ister...
Öylesine değil de...
Gerçekten başarılı olmayı,
gerçekten mutlu olmayı,
gerçekten iyi ilişkiler kurmayı...
Peki, kaç insan gerçekten yolunu öğrenmek için bilinç verdi?
Peki ya sen?
DENEME VE YANILMA
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
-
Sabahın ilk ışıklarıyla gözünü yeni bir güne açtı. Gece pencereyi açık bıraktığından odaya giren rüzgarla her yerinin tutulduğunu fark etti.
Dün yaşadığı yorgunluk hala üzerindeydi ama gece yağan yağmurun oluşturduğu toprak kokusu yorgunluğunu unutturdu sanki. Odasına sinen bu otla karışık toprak kokusunu gözlerini kapatıp iyice içine çekti.
Sonra düşündü, açık unutulan pencerenin nelere yol açtığını. Biraz halsizlik, biraz huzur, biraz şükür, biraz pişmanlık…
Yatağından doğrulup pencereye doğru gitti ve kapadı. “Bugün Pazar, güzel bir kahvaltıyla toparlanırım. İyi ki arkadaşlarımın kahvaltı teklifini reddetmedim. Hem uzun zamandır onlarla dışarıda vakit geçirmiyorduk, iyi de olur.” diye düşündü Özge.
Evden hazırlanıp çıkarken gökyüzüne baktı mis havayı tekrar içine çekti. Bu güzel havanın keyfini yürüyerek çıkarmak istedi. Arkadaşlarıyla sözleştikleri yere geldiğinde onları, kahve eşliğinde sohbete başlamış olarak gördü. Uzun zamandır birbirlerini görmedikleri için konuşacakları ne çok şey vardı.
Bu güzel sohbet çemberinde konu konuyu açarken Zeynep, hayattaki deneyimlerinden bahsetmeye başladı. Masaya bir soru bıraktı ve sandalyesine yaslanıp arkadaşlarını dinlemeye koyuldu.
Soru şuydu, “İnsan hayatta nasıl deneyim kazanır arkadaşlar? Bir konuda deneyimli olmamız için illa başımızdan geçmiş olması mı gerekir yani?”
Meltem; “Evet, olumsuz da olsa bir şeyleri deneyimleyerek öğrenmek isterim. Benim için bu daha etkili oluyor.” diye cevap verdi.
Zeynep devam etti; “Evet aslında haklısın, hiçbirimiz bisiklet öğrenmek için kursa gitmedik. Düşe kalka, dizlerimiz, avuçlarımızın içi kanaya kanaya öğrendik ama söz konusu bir evlilikse ne yapacağız? Düşe kalka öğrenmek ister misin sen mesela Meltemcim? Her şeyi denemek mümkün mü ki bu hayatta?
Meltem; “Düşününce çok da mümkün gelmiyor kulağa, hele söz konusu evlilik gibi büyük bir kararsa kesinlikle düşe kalka öğrenmek istemem doğrusu” diye ekledi.
Pınar anlatılanları dinlerken ilave sorular aklına geldi ve sohbete katılarak devam etti; “Evet, bir kere geldik dünyaya o zaman hayatımıza neden her insanı alalım? Neden içeriğini bilmediğimiz yemekleri yiyip hastane hastane dolaşalım? Neden ticarette bilmeden adım atalım? Bunların hepsi sadece bizim mi başımıza geliyor? Sonuçta hepimiz benzer problemler yaşıyoruz hayatta.”
Meltem bir yandan kahvesini yudumlayıp bir yandan düşünüyordu.
“Ne garip hem çok farklıyız hem de çok benziyoruz.”
Özge de masadaki zeytinliğe bakarak; “Birileri demek ki daha önce bir şeyleri çözmüş. O yüzden hayat, yaşanılanlar üzerinden deneyim transferi yapabilmemiz için bize çok güzel bir okul aslında. Yara almadan, düşmeden, elim kanamadan hayatı yaşamak daha karlı sahiden.” diyerek düşüncelere daldı.
Pınar düşüncelere dalan arkadaşlarını, “İyi ki buluştuk” sesiyle tekrardan kahvaltı masasına topladı. “Bu konuyu iyice bir düşünelim arkadaşlar. Haberiniz olsun bir sonraki buluşmamıza başka bir konuyu yatıracağız masaya” dedi şakalaşarak arkadaşlarına. Hepsi gülüşürken, bu kahvaltıların devamını merakla bekliyor olacaklardı.
&
Deneyimsel Tasarım Öğretisiinsanın mutlu, başarılı olması vedoyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.
İyi arkadaşlarla iyi gelen sohbetler :) evet deneyip yanılma bazen çokk can yakıcı olabiliyor. Keşke bir bilene sorsaydım’lar, böyle olmasaydı’lar peşimizi bırakmıyor hatta. Konforlu bir yol daha varsa o halde yaşamadan tedbir alıp akışına bırakmak oluyor :)
Çözülmüşü çözme çabası insanda ne kadar da çok. İlla kendini üzecek yoracak yada akledecek, denenmişi denemeyecek transfer edecek ne de güzel anlatılmış 👍🏻💐
Evet deneme yanılma ile çok şey katarız hayatımıza. Bazı konularda bu çok işe yarıyor ama zeynep’inde söylediği gibi bu bazı noktalarda çok maliyetli olabiliyor.. Evlilik gibi.. İş kurmak gibi… Çocuk yetiştirmek gibi… Yeni bir şehre taşınmak gibi… Buralarda insan danışmaya ihtiyaç duyuyor gibi.. Peki ama bizler herkesin her konuda bilgi sahibi olduğu, her konuda bir fikri olduğu bir dönemde biz neye göre ve kimlerden deneyim transferi yapacağız?
Kendi hayatimizi digerlerininkinden cok farkli goruruz genelde, acimiz, sevincimiz, sıkıntılarimiz cok kendine özgü, biricik gibi gelir bize ama insanin tecrubeleri cok benzer cunku istekleri cok benzer... bunu kabul edersek cok daha emin adimlarla ve onumuzu daha net gorerek ilerleriz.. herseyin yapilmisi, gorulmusu, sevilmisi, denenmisi var.. en iyi yontemlerle ilerlemek icin muthis zenginlikte bir kutuphane var onumuzde, bunu iyudegerlendiren asil ozgun ve basarili hayati surmus olacak...
Bazen şöyle oluyor yemek yapma veya alışveriş ya da temizlik gibi konularda deneyim transferi yapıp evlilik, çocuk yetiştirme, meslek seçimi vs. hayatımızı daha çok etkileyecek konularda burnumuzun dikine gitmeyi tercih edebiliyoruz. Ne garip… Kaleminize sağlık 🌷
İnsan ne zaman yanılmaz? Etrafını ve en çok da kendi yaşadıklarından deneyim çıkardığında ama bunu yapabiliyor muyuz? Çoğu zaman hayır... Denemeden de yaşanır mı? Çoğu zaman evet... Elbette deneyerek öğrendiğimiz yerler olcak Ama her denemenin bir maliyeti var o zaman öyleyse her şeyi deneyerek neden hayatı pahalı yaşayalım ki diye sormalı insan kendisine...
Buluşlar, icatlar, yeni teknikler, bir çok teknoloji deneme yanılmayla ortaya çıktı. Bunlar için zamanın kısıtlı olmaması gerekiyor. Bizim için zaman önemli. onun için denyim reansferi yapanileceğimiz şeylerde yap transferini bak keyfine. dene me yanıl ma🌹
Avuçların kanaya kanaya değil de zaten bu yoldan geçmiş olanların deneyimlerini almak o kadar kıymetli ki sanki o başladığın işe 1- 0 önde başlıyorsun gibi!
İnsan en ihtiyacı olan yerde burnunun dikine gidiyor ne garip değil mi? "Benim çocuğuma kimse karışmasın ben astronot yetiştireceğim..." "Bizim ilişkimiz başka kimseninkine benzemez..." "Herkes iş batırmış olabilir ben bu işi biliyorum bu iş başka..." İnsan nasıl en bildiği yerde yanılıyor... En kendine güvendiği yerde danışası gelmiyor... Oysaki çevremizdeki hayatlar, insanların deneyimleri en azından dinlenecek kadar kıymetliydi... Çünkü o hayatlarda bize anlatan çok fazla deneyim vardı...
İnsan tanımak ister karşısındaki insanı merak eder. - Kimlerdenmiş? - Adı neymiş? - Yaşı? - Nereliymiş? - Peki, ya mesleği? - En sevdiği yemek? Doğduğu, doyduğu şehirden tutun, yaşına, göz rengine, saç rengine, en sevdiği yemeğe, müziğe, araba markasına, en sevdiği giyim markasına, unutamadığı anısına kadar… Oysa çevremizdeki insanlar: Nasıl ifade eder sevdiğini veya sevmediğini? Kızgınlığını, üzüntüsünü nasıl anlatır mesela? Bir işe nasıl başlar? Nasıl bitirir? Nasıl ikna olur? Nasıl iletişim kurar? Neyi, neden tercih eder? Asıl sormamız gereken sorular değil mi? Hayatta farklılıklar vardır… Minola, Valencia, Bahia, Navel, Fukumoto, Kan, Şeker… Hayır, hayır şehir isimleri değil bu isimler… Portakal ve çeşitlerinin isimleri. Memleketleri de var mesela Adana, Finike, Alanya, Dörtyol… Kimisi suludur meyve suyu yaparız tostumuzun yanına, kimisi daha ekşidir tatlının ağırlığını alır, kimisi de tatlıdır dilimler öylece yeriz… - Of ya portakal dediğin ekşi olmaz...
2024’ten uzaklaşıp 2025’e gelirken Eski bir sen(e)den yeni bir sen(e)ye giderken… Herkes kendince bir süreçten geçti. Kimi sarp bir yokuştan geçti, Kimi yaşadığı bir kıtlıktan. Kimi faydalı bir alışkanlık edindi, Kimi zararlı olan alışkanlıktan vazgeçti. Birileri bir şeyleri başardı, Birilerinin başarısı yarım kaldı. Kimi evlendi, kimi boşandı. Kimi işe başladı, kimi onlarca işi geride bıraktı. Bazısı kafasındakilere bir türlü başlayamadı, Bazısı nihayetine erdirdi, Bazısı yapılacaklara başlasa da bitiremedi. Kimi dünyaya geldi, kimi ise dünyaya veda etti… Kimi şikayet etti, kimi de şükretti. Bazısı kayıplar verdi, bazısı kaybedenleri izledi, bazısı da kaybederken kazandı. Sonuçta herkes için koca bir sene geçti. Kimi fark etti deneyim çıkardı, Kimi ise yaşadı ve geçti. Ama bazısı kazandı bazısı kaybetti. Kimdi o kaybedenler? Kimdi o kazananlar? İnsan, hayatında neyin ne olduğunu anlayamadığında aynı şeyleri yapar ama farklı sonuçlar bekler. Bir yıl bitip diğer bir yıla başlarken, insa...
Miktarı Mı Arttıralım, Etkiyi Mi? “Giyecek düzgün hiçbir şeyim yok” İnsan elbiselerinin sayısı arttıkça giyecek düzgün bir şeylerinin olacağını zanneder ama... “Hiç tatile gitmiyoruz” İnsan gezdiği ülkelerin sayısı arttıkça mutlu olacağını zanneder ama... “Çok yiyorum ama doymuyorum” İnsan daha çok yedikçe doyacağını zanneder ama... Her şey neden bu kadar çok ama etkisi bir o kadar az? Bu terslikte yoksa bir strateji mi var? & Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar. & "Bir damla, bir damlanın önemidir bardağı taşıran... Bir damlalar, bir damlalardır bardağı dolduran... Hangi bardak bir damla ile dolar, diğer damlalar olmadan... Hangi bardak taşar, damlalarla bir damla olmadan.... " YAHYA HAMURCU & KİM KİMDİR İLİŞKİLERDE USTALIK BAŞARI PSİKOLOJİSİ
İyi arkadaşlarla iyi gelen sohbetler :) evet deneyip yanılma bazen çokk can yakıcı olabiliyor. Keşke bir bilene sorsaydım’lar, böyle olmasaydı’lar peşimizi bırakmıyor hatta. Konforlu bir yol daha varsa o halde yaşamadan tedbir alıp akışına bırakmak oluyor :)
YanıtlaSilÇözülmüşü çözme çabası insanda ne kadar da çok. İlla kendini üzecek yoracak yada akledecek, denenmişi denemeyecek transfer edecek ne de güzel anlatılmış 👍🏻💐
YanıtlaSilDeneme ve yanılma, zaman kısa..Kaleminize sağlık
YanıtlaSilDüşmeden öğrenebilmek ne büyük konfor… keşke ve inşallah ☺️🌸
YanıtlaSilDevamını ben de merakla bekliyorum ;)
YanıtlaSilEvet deneme yanılma ile çok şey katarız hayatımıza. Bazı konularda bu çok işe yarıyor ama zeynep’inde söylediği gibi bu bazı noktalarda çok maliyetli olabiliyor..
YanıtlaSilEvlilik gibi..
İş kurmak gibi…
Çocuk yetiştirmek gibi…
Yeni bir şehre taşınmak gibi…
Buralarda insan danışmaya ihtiyaç duyuyor gibi..
Peki ama bizler herkesin her konuda bilgi sahibi olduğu, her konuda bir fikri olduğu bir dönemde biz neye göre ve kimlerden deneyim transferi yapacağız?
Kendi hayatimizi digerlerininkinden cok farkli goruruz genelde, acimiz, sevincimiz, sıkıntılarimiz cok kendine özgü, biricik gibi gelir bize ama insanin tecrubeleri cok benzer cunku istekleri cok benzer... bunu kabul edersek cok daha emin adimlarla ve onumuzu daha net gorerek ilerleriz.. herseyin yapilmisi, gorulmusu, sevilmisi, denenmisi var.. en iyi yontemlerle ilerlemek icin muthis zenginlikte bir kutuphane var onumuzde, bunu iyudegerlendiren asil ozgun ve basarili hayati surmus olacak...
YanıtlaSilAdı üstünde dene me ve yanıl ma:)
YanıtlaSilDeneyerek risk almak daha maliyetli değil midir?
YanıtlaSilBazen şöyle oluyor yemek yapma veya alışveriş ya da temizlik gibi konularda deneyim transferi yapıp evlilik, çocuk yetiştirme, meslek seçimi vs. hayatımızı daha çok etkileyecek konularda burnumuzun dikine gitmeyi tercih edebiliyoruz. Ne garip… Kaleminize sağlık 🌷
YanıtlaSilNe yazık ki bu hayat düşe kalka öğrenebileceğimiz bir uzunlukta değil…
YanıtlaSilHayat bilinçsiz denemeler yapıp kaybetmek için çok kısa.
YanıtlaSilİnsan ne zaman yanılmaz? Etrafını ve en çok da kendi yaşadıklarından deneyim çıkardığında ama bunu yapabiliyor muyuz? Çoğu zaman hayır... Denemeden de yaşanır mı? Çoğu zaman evet... Elbette deneyerek öğrendiğimiz yerler olcak
YanıtlaSilAma her denemenin bir maliyeti var o zaman öyleyse her şeyi deneyerek neden hayatı pahalı yaşayalım ki diye sormalı insan kendisine...
Buluşlar, icatlar, yeni teknikler, bir çok teknoloji deneme yanılmayla ortaya çıktı. Bunlar için zamanın kısıtlı olmaması gerekiyor. Bizim için zaman önemli. onun için denyim reansferi yapanileceğimiz şeylerde yap transferini bak keyfine. dene me yanıl ma🌹
YanıtlaSilİnsanın hayatında ne büyük konfor aslında, deneme yanılma, deneyim transferi yap.
YanıtlaSilKaleminize sağlık 🌸
Avuçların kanaya kanaya değil de zaten bu yoldan geçmiş olanların deneyimlerini almak o kadar kıymetli ki sanki o başladığın işe 1- 0 önde başlıyorsun gibi!
YanıtlaSilİnsan en ihtiyacı olan yerde burnunun dikine gidiyor ne garip değil mi?
YanıtlaSil"Benim çocuğuma kimse karışmasın ben astronot yetiştireceğim..."
"Bizim ilişkimiz başka kimseninkine benzemez..."
"Herkes iş batırmış olabilir ben bu işi biliyorum bu iş başka..."
İnsan nasıl en bildiği yerde yanılıyor... En kendine güvendiği yerde danışası gelmiyor... Oysaki çevremizdeki hayatlar, insanların deneyimleri en azından dinlenecek kadar kıymetliydi... Çünkü o hayatlarda bize anlatan çok fazla deneyim vardı...
Çok kazançlı bir öğrenim şekli denenmişlerden deneyim transferi alabilmek, elinize sağlık.
YanıtlaSilBiz aynı şeyi yapınca sonuç farklı olacak zannediyoruz tuhaf
YanıtlaSilNe kadar da sade basit bir şekilde anlatılmış :) Teşekkürler
YanıtlaSil