ZOR YILLAR
Sisli bir sabahtı, gün aydınlanıyor mu yoksa kapanıyor mu belli değildi. Bu havalar Nermin’de bir kasvet oluşturuyordu. İnsanın aklına yıllar önce yaşanılan anıları da birer birer getiriyordu. Tıpkı şu an olduğu gibi.
“Ne zorlu geçti hayatım” dedi Nermin çamaşırları katlarken. Ailesiyle ilgili ne hayalleri umutları vardı. Eşini seviyordu ama işlerindeki tutarsızlığı geçimlerine mani oluyordu. Kemal bir işte sabit kalmıyor, sürekli daldan dala atlıyordu. Ellerinde avuçlarında bir şey kalmamıştı Kemal’in iş kurma sevdası yüzünden. Yaşanılan olayların getirdiği zorlukları daha önceden görebilseydi, daha kolay problemlerini çözebilirler miydi acaba? Aklından sürekli 'acaba'lar geçmeye başlamıştı.
Kemal, her iş projesinde Nermin’i süslü vaatlerle ikna ediyordu. Nermin ise, “Bu sefer son!” diye karar alıyor ama kararının arkasında da duramıyordu. Bütün kenardaki birikimler hayallere gitmişti.
Aslında hayatımızda bir olay olmadan önce mutlaka işaretini verir ama görebilmek mesele. Nermin bu işaretleri göremiyor ve her seferinde “Ya bu sefer işi tutarsa?” diye umutlanıyordu.
Aslında kocasının yapması gereken bir yerde düzenli bir gelirle çalışmak. İyi bir parke ustasıydı zaten Kemal. Bu ustalığı ile sürekliliği olan bir işte çalışsa ne iyi olacaktı. “Daha kolay ve az emekle iş yapma isteğinden nasıl vazgeçirebilirdi?” diye düşünerek son çorabı da katlayıp yerine koydu.
Camdan, bulutlardan kararan gökyüzüne bakarak iç geçirdi. Bir şeyler düzelecek ama nasıl? Zaman mı vermeliydi? Umursamazlığa mı vurmalıydı? Bu problemi nasıl çözeceklerdi?
Nermin bir şeylerin farkında fakat nasıl yapacağını bilemiyordu. Bu şekilde Kemal’in bir işte tutunamayacağını anlamıştı ve bir karar vermeliydi. Evet “Artık bir şeyleri görmem gerekiyor olmayacağını bile bile yanında olup destek olmayacağım bu sefer” dedi. Ve ne olursa olsun kararının arkasında durmaya karar verdi.
Nihayetinde Kemal çok geçmemişti ki benzer bir hikaye ile Nermin’in karşısındaydı yine.
Oysa daha bir yıl önce çorap işine girmişti. Arkadaşı Mehmet çorap imalatı yapıyordu, ondan aldığı çorapları piyasaya toptan pazarlayıp, internetten de açtırdığı bir siteden bireysel satış yapacaktı. Bu işi altı ay ancak sürdürebilmişti. Hala evlerinin arka odasında çorap dolu çuvallar duruyordu. Satmak bir yana tanıdıklara hediye olarak dağıtmalarına rağmen daha bitirememişlerdi çorap stoğunu.
Şimdi ise heyecanla araba yedek parça imalatı yapan bir yer bulduğunu, yurtdışında bu parçaların çok talep gördüğünü ve bu işi internet üzerinden yapabileceğini bir solukta anlatmıştı. Nermin aldığı kararın gururu ve netliği ile artık onun bilmediği ve sadece bir heves uğruna yapmaya niyetlendiği bu iş kurma merakından vazgeçip düzenli bir iş bulması gerektiğini söyledi ve Kemal’in tekrar konuşmasına fırsat vermeden bulunduğu odayı terk etti.
Kemal bu net ve eşinden hiç beklemediği tavır karşısında şaşırmış ve ilk başta biraz kızmıştı. Daha tam olarak anlatmamıştı bile işi ve belki bu kez tutacaktı…Ama daha sonra Nermin’in bu tavrı koruması Kemal’in de düşünmesine sebep olmuştu. Nermin haklıydı bir çok kez hevesle daha önce anlamadığı işlere girip parayı çarçur etmişti. “Arabadan da parçalarından da anlamıyorum ve bilmediğim bir sektörde başarılı olacağımı düşünüyorum” dedi. Daha önceki yaşanmışlıklarını da düşününce Nermin’e iyice hak vermişti. Bu durum Kemal’inde farkındalıklarının arttırmasına ve yeni kararlar almasına sebep olmuştu. Artık dikiş tutturması gerektiğini ve Nermin’in desteğini tekrar alması gerektiğinin farkına varmıştı. En iyi bildiği ve yaptığı işi neden yapmasaydı! Evet, Kemal çok iyi bir parke ustasıydı ve tekrar bildiği işi yapmaya karar vermişti.
Nermin arkasında durduğu bu kararın Kemal’in de kararlarını etkileyeceğini bilmiyordu. Destek olmanın “her zaman her kararına evet demek olmadığını, bazen de karşısında durup hayır demek olduğunu” fark etmişti. Ve geçekten eşine yardımcı olmanın da mutluluğunu içinde yaşamaya başlamıştı.
Hayatlarında belki daha zorlu belki daha uzun ama daha güvenli bir yolculuk başlamıştı…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.
&
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"
YAHYA HAMURCU
Oykuler nasilda bizi anlatiyor,Kaleminize sağlik..
YanıtlaSilAllah hayır da ''Hayır'' demeyi nasip etsin inşallah
YanıtlaSilİnsanın nerede evet nerede hayır diyeceğini bilmesi ne kadar çok taşı yerinden oynatabiliyor.
YanıtlaSilNetlik oyunu bozar.. 🤍
YanıtlaSilİnsanlar sevdiği insanlara hep evet diyerek onun yanında durduğunu zanneder. Oysa insan bazen hayır diyerek hiç olmadığı kadar sevdiklerinin yanında durur. Ve bu duruş daha net, daha güven verir..
Kaleminize sağlık..🤓
Hayır diyebilme gücü... Bazen sırf bunu yapamadığımız için kaybederiz. Ama nasıl hayır diyeceğiz peki ya da ne zaman hayır demeliyiz?
YanıtlaSilHayatta net olamamanın insanda oluşturduğu olumsuzluklar çok güzel anlatılmış, kaleminize sağlık...
YanıtlaSilAçlık insanı harekete geçirir.
YanıtlaSilÇıraklığını yapmadığımız bir işin ustası olamıyoruz. Sebebini oluşturmadan O sonuca ulaşamıyoruz. İnsan etrafındaki ustalık boyutundaki insanların yaşantılarını marifetlerini gördükçe özeniyor hemen birden usta olmak istiyor. Yeryüzünde hiçbir şey birden olmaz. Birden tohum büyümez, birden Fidan ağaç olmaz birden bebek büyümez , o yuva birden kurulmaz, birden boşanılmaz . Bunlar hep bir süreçtir. Süreç yasası herkes için tüm zamanlarda tüm konularda aynı işler. Yasalar doğaçlama yapmaz yasalar adam kayırmaz. Yeryüzündeki bu soyut yasaları deşifre eden deneyimsel tasarım öğretisini Çok teşekkür ederim. Hayatı bu yasalara uygun olarak yaşamak çok çok çok çok konforlu. Ne dersiniz, siz de bu yasalarla hayatınıza konfor katmak ister misiniz?
YanıtlaSil👏
SilNe de büyük konfor evet :)
Silİnsan zengin olma düşüncesiyle bir işte çalışmak yerine hep patron olma isteğiyle yeni işlere atlıyor. Sonrasında ise bilmediği işlerde büyük hüsran yaşıyor. Oysa insan zahmetini çektiği ve ilmini bildiği işte ilerlerse her çıraklık ustalığa varır.
YanıtlaSilKaleminize sağlık 🤍
YanıtlaSilOyle bir zamandayiz ki el becerisi, zanaati, ustaligi olan kisilerin sayisi cok azaldi, aslinda kiymetli olan el emeginin kiymeti zorunlu olarak bilinme durumuna geldik cunku arz-talep meselesi... herkes bir ofiste bilgisayar karsisinda calismak istiyor ya da daha kolay yoldan para kazanacak yöntemler arayisinda... oysa her avantajin dezavantaji var ve hakkaten basta aza kanaat etmeyen cogu bulamiyor, hayat kestirmeden gitmemizi tolere etmiyor, her işe hakkini veren illa ki karsiligini fazlasiyla aliyor... boyle bir sınavdan gecen jnsanin da etrafindakiler ne kadar dogru olana yinlendirirse o kadar hizli toparlanirlar... Nermin dogru yapmis...
YanıtlaSilHayat hep gerçekleri ile güzel değil mi:)
SilOyunu bozan şeyleri bilmek ne kıymetli…
YanıtlaSilSadece net bir "Hayır" demek insanı nasıl yetiştiriyormuș:) elinize sağlık.
YanıtlaSilNe her şeye evet demek ne de her şeye hayır demek doğru olan. İnsanın nerede evet nerede hayır demesi gerektiğine karar vermesidir önemli olan.
Silçok doğru :)
SilDoğruyu yapmak ile dışlanmak arasında kalmak... İşte tam burada ihtiyacımız olan şey; yaptığının doğrunolduğundan emin olmak ve davranışında net olmak...
YanıtlaSilİnsan yetiştirmek bir yerde sadece çocuk değil insan her yaşta yetiştirilebilirmiş...
YanıtlaSilOkurken şunu düşündüm hayat neyi yaptığımıza değil, neyi sürekli yaptığımıza bakıyor....
YanıtlaSilAsıl zor olan net olmamakmış...
YanıtlaSilDoğru hamle yapmanın en iyi yablarından biri de etrafındaki insanların da pay almaları
YanıtlaSilBir ailede bir iş yerinde bir sosyal aktivitede insanlarla ilişki kurduğun her yerde.. Senin doğru hamle yapman, ilişiğindeki herkesi etkiler.. Hem de pozitif anlamda.. Çok güzel.. Çok.. :)
Doğru olanı yaparken net olmak çok kıymetli
YanıtlaSilEllerinize sağlık yazı çok faydalı ve keyifliydi 🌸
Her hayırda yakınlarımıza da pay var, ne güzel 😉
YanıtlaSilBu güne kadar yanılmış veya hata yapmış olabiliriz... Belki bize hayır demesi daha zor gelen şeydi... Ama insan Gerçekten işe yarayan ve fayda sağlayanın bu olduğuna tam inanınca değişebiliyor. Hala dönüşüm için fırsat var... Hala hayır diyebiliriz :)
YanıtlaSilİnsan isteklerini kontrol edebildiğinde huzur satın alıyor sanki
YanıtlaSil