Kayıtlar

karar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

GENÇLİK BAŞIMDA DUMAN

Resim
Ha bugün ha yarın derken o meşhur YKS günü gelip çatmıştı... Leyla ve Ceylan… Aynı duyguları paylaşan iki genç kız… Bir saat sonra sınava gireceklerdi fakat heyecanları aylar öncesinden başlamıştı… Leyla, önceki sene istediği puanı alamamıştı. Buna rağmen aynı heyecan ve motivasyonla yeniden dershaneye başlamaya karar vermişti. Zorlanmasına rağmen yeni tempoya ayak uydurup pes etmemişti. Kendine hazırladığı çalışma planını uygulamıştı. Önceki sene hazırlanırken iyi yaptığı şeyleri, iyi yapamadığı şeyleri tek tek düşünmüştü. Bir değerlendirme yaparak çalışmalarına ona göre hazırlanmıştı ve nihayet sınav günü gelmişti. Acaba bu sene sorular nasıl olacaktı, matematikte iyi sayılmazdı acaba yeterli neti yapabilecek miydi, istediği bölümü kazanabilecek miydi? Aklında istediği bölüm ile ilgili birkaç üniversite vardı. Geniş geniş kampüsleri, çimenli alanları, çimenlerin üzerinde poz veren bir sürü neşeli öğrenciler görüyordu. “Şöyle bir arkadaş grubum olsa yalnız kalmam, hem üniversite hayat...

SEÇMEK Mİ HESAPLAMAK MI?

Resim
Elif, işten çıkınca hava kararmamıştı henüz. Koştur koştur markete uğradı. Çarpan kalbinin sesi neredeyse dışarıdan bile duyuluyordu. Bir yorgunluk hissetti bacaklarında. Markette önündeki sırayı görünce aldıklarını bırakmayı düşündü bir anda. İnternetten sipariş veririm bu sıra beklenir mi diye düşünürken bir taraftan da hesap yapıyordu. İnternetten alırsa daha pahalıya gelecekti. “Parayı kolay mı kazanıyorsun kızım Elif!” diye söyleniyordu kendine ama beklemek de istemiyordu. Bütün gün işte yorulmuştu. Beklemek yerine alışveriş yapmaya karar verdi. Kendiyle konuşurken gözü bir anne ile çocuğuna takıldı. - Anne, param buna yeter mi? - Hesaplayabilirsin Nehirciğim. - Anne param yetmezse sen vermez misin? - Veremem kızım bir anlaşma yaptık ya seninle. - Tamam anneciğim. Sadece Elif değil markette durumu fark edenler de anne ve kızı izliyordu. Elif'e çok da yabancı gelmiyordu bu gördükleri. Kendi çocukluğu gelmişti aklına. Babası ile alışverişe gittiklerinde babası seçenek sunardı ve...

UMUT OLSUN Kİ…

Resim
Ekim ayının sonları, sıcaklıklar halen mevsim normallerin üzerinde seyrediyordu. Tatilin etkisinden tam olarak çıkamamıştı Umut. Sıranın üzerindeki karalamaları zihni sünger gibi içine çekiyordu ama neyi alıp neyi almadığının o da farkında değildi. Tıpkı hayatına yeni insanların girip çıkması gibi. Bu hali uzun bir süre gözlerini kırpmadan devam etti. Hayatta da kim bilir daha neleri fark edemiyor insan? Birden zilin çalması ile irkildi ve zihnindeki kalabalığın peşinden gitmeyi bıraktı. Çünkü yetişmesi gereken bir başka ders vardı. Okul dönemi yeni başlamıştı ve adapte olmakta zorlanıyordu. Yeni şeylere başlamayı severdi ama sonunu getirmek çok da kolay olmuyordu. Önceki dönemin ağırlığını omuzlarından atamamıştı. Alt sınıftan kalan dersleri vardı. Ne okul dersleri ne de arkadaş ilişkileri iyi gitmiyordu. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Umut, hareketini bırakmıyordu. “Evet şu an istediğim şeyleri nasıl yapacağımı bilemeyebilirim, arkadaş ilişkilerim iyi gitmiyor olabilir ama bunun bir so...

IHLAMUR AĞACI

Resim
Ayşe o gün sıcaktan çok bunalmıştı. Aklına ıhlamur ağacının olduğu o tepe gelmişti. Sadece sıcaktan bunaldığı zamanlarda değil, canını sıkkın olduğunda da oraya giderdi. O tepe, Ihlamur ağacı ona annesi ve nasihatlerini hatırlatırdı.  Gideceği yer için hazırlık yapıyordu. Termosuna çayını doldurdu. Annesinin tarifi, mis gibi tarçın kokan elmalı kurabiyesinden bir kutuya koydu. Hazırladıklarını minik bir piknik sepetinin içine yerleştirdi.    Radyosu da olmazsa olmazıydı, ona da sepette bir yer ayarladı. Evleri yol kenarındaydı, ıhlamur ağacına ulaşabilmek için tepeye doğru yürümesi gerekiyordu.  Aşağıdan yukarıya doğru baktığında koca ıhlamur ağacının, rüzgârın etkisiyle dans eden yapraklarını gördü. Yaklaştıkça kokusu da buram buram burnuna gelmeye başlamıştı. Bu koku Ayşe'nin çocukluğunun kokusuydu. Çocukluğu bu ağacın altında oyunlar oynayarak geçmişti.   Ağacın yanına vardığında; küçük ahşap bir masa, bir ağacın dallarına asılı bir salıncak onu karşılıy...

ZOR YILLAR

Resim
Sisli bir sabahtı, gün aydınlanıyor mu yoksa kapanıyor mu belli değildi. Bu havalar Nermin’de bir kasvet oluşturuyordu. İnsanın aklına yıllar önce yaşanılan anıları da birer birer getiriyordu. Tıpkı şu an olduğu gibi. “Ne zorlu geçti hayatım” dedi Nermin çamaşırları katlarken. Ailesiyle ilgili ne hayalleri umutları vardı. Eşini seviyordu ama işlerindeki tutarsızlığı geçimlerine mani oluyordu. Kemal bir işte sabit kalmıyor, sürekli daldan dala atlıyordu. Ellerinde avuçlarında bir şey kalmamıştı Kemal’in iş kurma sevdası yüzünden. Yaşanılan olayların getirdiği zorlukları daha önceden görebilseydi, daha kolay problemlerini çözebilirler miydi acaba? Aklından sürekli 'acaba'lar geçmeye başlamıştı.  Kemal, her iş projesinde Nermin’i süslü vaatlerle ikna ediyordu. Nermin ise, “Bu sefer son!” diye karar alıyor ama kararının arkasında da duramıyordu. Bütün kenardaki birikimler hayallere gitmişti. Aslında hayatımızda bir olay olmadan önce mutlaka işaretini verir ama görebilmek mesele. Ne...

YENİDEN BAŞLAMAK

Resim
  Yeniden bahar gelir ve çiçek açar Toprak yeniden canlanır Bir kelebek kozasından yeniden çıkar Bir kuş yeniden uçmaya çalışır Tüm canlılar hayata yeniden sımsıkı tutunur... Peki insan? Yeniden başlamayı nasıl öğrenebilir? Faydaya kendini nasıl ikna eder? Nasıl karar verir? Karardan sonra yoluna nasıl devam eder? Hayat yolculuğuna "Başarı Psikolojisi" ile yeniden başla... & Deneyimsel Tasarım Öğretisi   insanın  mutlu, başarılı  olması ve   doyumlu ilişkiler  yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.  & " Bir damla, bir damlanın önemidir bardağı taşıran... Bir damlalar, bir damlalardır bardağı dolduran... Hangi bardak bir damla ile dolar, diğer damlalar olmadan... Hangi bardak taşar, damlalarla bir damla olmadan... " YAHYA HAMURCU & &   KİM KİMDİR İLİŞKİLERDE USTALIK BAŞARI PSİKOLOJİSİ

DİŞLİ ÇARKLAR NASIL DÖNER?

Resim
Bir yandan kahvesini yudumlarken bir yandan da yağmurun ıslattığı camdan dışarıyı seyrediyordu Berna. Geçen zamanın da bu yağmur damlaları gibi akıp gittiğine inanamıyordu. Düşüncelere daldı, geçmişe gitti “nereden nereye” dedi kendi kendine. Daha dün ailesinin küçük yaramaz kızıydı. Henüz üniversite bitmeden evlenmiş, ne olduğunu anlamadan iki çocuklu yalnız bir anne oluvermişti.  Sahi nasıl olmuştu bütün bunlar?  Çok da değil beş yıl içinde olup bitmişti her şey. Nasıl da geçivermişti zaman Berna yakalayamadan. Her şeye hâkim olmaya çalışırken nasıl da hiçbir şeye yetişememişti.  Aslında öğrenmişti hayatta hiçbir şeyin onun kontrolünde olmadığını.  Üniversitedeyken yaşadığı sağlık sorunları bunun sadece bir örneğiydi. Tüm planlarına rağmen giremediği vizeler, sınıf tekrarı yapmasına sebep olmuştu. Eşi Hakan ile de okulda ortak aldıkları derslerde tanışmış, yakın zamanda da evlenme kararı almışlardı.  Berna her şeyi detay düşünen, kendine göre planlayan ve ona ...