MÜKEMMEL OLMAK ZORUNDA DEĞİLSİN AMA…

Çamurlu kar botlarına gözleri dalmış bakıyordu. Birden daldığı düşüncelerden çıkmak için etrafına bakındı. Dikkatini başka yere çekmek için bir olay, ufak da olsa bir şey aradı. Denize baktı, sahil kenarı nasıl da boştu. Sahi milyonların yaşadığı içi simsiyah, dışı ışıl ışıl bu koca şehirde böylesine az insan pek görülmüş bir şey değildi. Gözleri dış dünyaya, aklı kendi iç dünyasına dönük öylece bankta oturmaya devam etti Beyza. Herkesin hayatı bir şekilde ilerliyordu… Üniversite arkadaşlarının çoğu kariyerinde iyi yerlere gelmişti. Çevresindeki çoğu insan hatta küçük kardeşi bile evlenmişti. Birkaç arkadaşı cesaretini toplayıp yurt dışına taşınmıştı. Peki ya Beyza? Olduğu yerde sayıyordu ne bir eksik ne bir fazla! Belki de kapıyı vurup çıkmadan önce annesinin söylediği sözler doğruydu. - Senin hedefin yok Beyza! O yüzden uçurtma gibi sürekli oradan oraya savrulup duruyorsun. Ne istediğini bilmemenin suçunu bizlere yüklemeyi bırak artık! Ne ağır gelmişti o sözler Beyza’ya, s...