DİŞLİ ÇARKLAR NASIL DÖNER?


Bir yandan kahvesini yudumlarken bir yandan da yağmurun ıslattığı camdan dışarıyı seyrediyordu Berna. Geçen zamanın da bu yağmur damlaları gibi akıp gittiğine inanamıyordu. Düşüncelere daldı, geçmişe gitti “nereden nereye” dedi kendi kendine. Daha dün ailesinin küçük yaramaz kızıydı. Henüz üniversite bitmeden evlenmiş, ne olduğunu anlamadan iki çocuklu yalnız bir anne oluvermişti. 

Sahi nasıl olmuştu bütün bunlar? 

Çok da değil beş yıl içinde olup bitmişti her şey. Nasıl da geçivermişti zaman Berna yakalayamadan.


Deneyimsel Öğreti ve Bilinç


Her şeye hâkim olmaya çalışırken nasıl da hiçbir şeye yetişememişti. 

Aslında öğrenmişti hayatta hiçbir şeyin onun kontrolünde olmadığını. 

Üniversitedeyken yaşadığı sağlık sorunları bunun sadece bir örneğiydi. Tüm planlarına rağmen giremediği vizeler, sınıf tekrarı yapmasına sebep olmuştu. Eşi Hakan ile de okulda ortak aldıkları derslerde tanışmış, yakın zamanda da evlenme kararı almışlardı. 

Berna her şeyi detay düşünen, kendine göre planlayan ve ona göre de hareket eden biriydi. Önceden gerekli planları yapmazsa bir şeyler ters gidecek veya aksayacaktı ona göre. Hakan ile yaşadığı birçok sorun da bu yüzdendi belki. Eşinin, kendisi olmadan hiçbir şeyi yapamayacağını düşünüyordu. Hayatındaki herkes adına karar alabileceğine inanmıştı çünkü. Ona göre her şeyi en iyi kendisi yapıyordu.

Şimdi baktığında tüm işler Berna’nın üzerinde ama çevresinde kimse kalmamıştı.

İnsanoğlu ne kadar da nankördü. “Oysaki yaptığım her şey sadece onların iyiliği içindi” diye geçirdi içinden. Bir gün arkadaşıyla sohbetinde de bu durumdan bahsetmişti. Arkadaşı ona “Bernacığım neden insanların kendi kararlarını almasına izin vermiyorsun, herkesin bir hayatı var ve herkes adına karar veremezsin ki. Hem başkalarının hayatında başrol olmaya başladığımızda kendi hayatımızda yan role geçeriz. Böylece karşıdakine daha çok düşkünleşmeye ve ondan nankörlük görmeye başlarız” demişti.

Bu sohbet ve duydukları çok etkilemişti Berna’yı. Bugüne kadar yaşadığı problemlerde karşısındakinin değişmesi gerektiğini düşünmüştü. Bütün çabası da sürekli bu yönde olmuştu. Karşısındaki kişilerin yerine bir şeyleri hallettiğinde ve onları değiştirdiğinde her şeyin düzeleceğini düşünüyordu. 

Oysaki insan, değişimi ancak kendinde gerçekleştirebiliyordu. Başkalarını değiştirmeye yetkimiz yoktu. Bununla birlikte biz değişimi gerçekleştirdiğimizde çevremizdekiler de değişiyor, ilişkilerimizin kıvamı farklılaşıyordu. Daha mutlu, daha güvenilir, daha hissedilir ilişkiler yaşıyorduk.

“Değiştirebileceğimiz tek şey kendimiz iken bunu başardığımızda çevremizdekiler de değişime uğruyordu”

Bunu düşününce zihninde, dişli çarkların dönmesine benzetti. Dönme işlemi için hareketi baştaki çark oluşturuyordu, ortadaki çarkı çevirerek dönmeyi gerçekleştiremiyoruz. Birbirine bağlı çarkların dönmesi için baştaki çarkı çevirmemiz yeterliydi. Sonra ona bağlı diğer çarklar da ister istemez dönmeye başlıyordu. 


Deneyimsel Öğreti ve Bilinç


Tıpkı bu dişli çarklar gibi insanlar da aslında birbirlerine ilişkilerde görünmez bir bağ ile bağlıdırlar. Değişim için yetkimiz olan tek alan kendimiz olduğunu net anlamıştı artık.

Kendimizde dönüşümü başlattığımızda ilişkide olduğumuz kişilerde de değişim başlamış oluyordu. Yani anahtar başkasının elinde değil bizim elimizdeydi.

Berna tüm bunları düşünüp hayatını irdelerken elindeki kahvenin soğuduğunu fark etti. Ve herkese kendi hayatı için alan açması gerektiği kararını aldı. Zorda olsa kendini tutacaktı ve kimsenin kararına müdahale etmemeye çalışacaktı. Tabi bunu yapmak içinde hemen kendisine yeni ufak hedefler koymuştu. Bakalım hayatında neler değişecekti? 


 &

Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.

 &


"Bu hayatta insanlar iyi insanlarla karşılaşırlar…
Aslında bu çok önemli değildir…
Mesele iyi insanlarla birlikte olabilmek, iyi insanlarla iyi ilişki kurabilmektir..."

YAHYA HAMURCU

&




&

Yorumlar

  1. Bir şeyleri düzeltmek için hep etrafımızdaki insanların değişmesini bekliyoruz. Halbuki çözüm bizde...

    YanıtlaSil
  2. Hedef koymak, insanın kendi sahnesinde kalmasına sebep oluyor.

    YanıtlaSil
  3. Dişli çarklara benzetmek çok güzel olmuş. Her davranış birbirine bağlı... teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  4. Değişime yön veren diteksiyon bizim elimizde :)

    YanıtlaSil
  5. Oysaki insan, değişimi ancak kendinde gerçekleştirebiliyordu. Ne kadar da doğru. Kendi sürecimize odaklanıp, iyleştirmekle başlamak insanın şifası resmen. Sonrası zaten domino taşı gibi geliyor :)

    YanıtlaSil
  6. Kendi hayatımızın başrol oyuncusu olmak varken neden insan başkasının hayatında başrol oynamayı ister ki, üzerinde düşünülmesi gereken çok kilit bir cümle, kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  7. İlk cümleden sonra kaptırıp gittim
    Kendimden izler gördüm galiba🙃
    Kaleme alanın emeğine sağlık🌸

    YanıtlaSil
  8. İnsanın kendi ile ilgili ne güzel yetkileri varmış :) onlara konsantre olmak zıttında kontrol edemediğimiz kısımlardan da uzaklaştırıyor bizi. O zaman problemlerin çözüm de kolaylaşıyor :)

    YanıtlaSil
  9. Neden Yakınında hemen kendisi varken neden karşısındakini,
    Kendisi kontrolündeyken kontrolünde olmayanı değiştirmek ister?
    Kendimizi değiştirmek zor, dış dünyayı suçlamak kolay mı geliyor acaba ki :)

    YanıtlaSil
  10. İnsana kendini değiştirmek en zoru geliyor, çözümü çevresindekilerin değişiminde arıyor ama ne ilginçtir ki kendi değişmeden çevresi değişmiyor...

    YanıtlaSil
  11. Her şeyi kontrol etmeye çalışan insanlar etrafındakileri de nasıl yorup zorladıklarını fark edemiyorlar
    Bu da ilişkileri çok yıpratan durum

    YanıtlaSil
  12. Ne zor aynada ki kişiyi görebilmek. Hep bakarız ama göremeyiz. Nasıl bir illüzyondur.

    YanıtlaSil
  13. En kolay ve etkili olanı (kendimizi değiştirmek) en zor gelen şey olduğu sürece bu hayatta hep söylenen taraf olacağız sanırım...

    YanıtlaSil
  14. İnsan hep karşısındaki değişsin istiyor, çünkü eğer kendisi değişecekse bu sefer yapıp etmesi gereken şeyler var, bu sefer buradan kaçıyor, oysaki çözüm zıddında…

    YanıtlaSil
  15. insanın haddini bilmesi böyle bir şey olsa gerek; kendimizi değiştirebilme yetkimizi kullanıp başkalarını değiştirmeye kalkmamak

    YanıtlaSil
  16. Başkalarını görmek, onların kusurlarını düzeltmeye çalışmak bize kolay gelirken kendimizdeki kusuru hiç görmeyiz... İnsan en çok kendisi ile ilgili yanılgıda ne acı...

    YanıtlaSil
  17. Dönüşüm kendimizde başkıyor aslında

    YanıtlaSil
  18. İnsan iyi yaptığını zannederken yanılıyor ne tuhaf. Karşımdaki ile mücadelem hep kaybedeceğim bir maç gibi...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİM KİMDİR?

PIRIL PIRIL BİR SEN(E)

ÇOK AMA AZ