ÇOK MUTSUZUM


Sabah arkadaşlarla buluştuk. Lafladık biraz. Çay, kahvaltı derken öğleni ettik. İş güç var ertelememek lazım deyip kahve içmeden dağılmak olmaz dedik. Dedik de kimsenin ne iş, ne de başka bir şey yapacak hali vardı. Birbirimizin suratına baktık.

“Ne kadar da mutsuzuz.” dedik. Mutsuzluğumuz önce güldürdü bizi. Ağlanacak halimize güldük bir süre. Sonrasında herkes sessizleşti.  Ne sabahın neşesi vardı üzerimizde, ne de konuşacak bir heves kalmıştı dilimizde... Sahi, ne oldu bize?

deneyimselogreti

Ne olmuştu da gençliğin deli kanı damarlarımızda gezinirken eğlence göbek adımız, kahkahalar yoldaşımızken mutsuzluktan kolumuz kanadımız kalkamaz hale gelmişti?

Düşünelim dedik biraz...

Yaşlanıyor muyduk yoksa?

Evlilik mi zordu gerçekten?

Ütü, çamaşır, yemek, çocuk, eş…

Sorumluluklar mı ağırdı?

Hayat mı daha zorlaşmıştı?

Biz mi daha zorduk yoksa?

Çocuklar mı bizi mutsuz eden yoksa evin faturaları mı?

Dolapta giyecek bir sürü kıyafet varken alamadığım o bluz mu beni mutsuz eden?

Bir sürü indirim etrafta uçuşurken o indirimlerden birini yakalayamamak mı?

Aylık kazanç mı yüzümüzü solduran?

Ay sonunu getiremeden biten maaş mı?

Ev sahibinin kirayı arttırma endişesi mi?

Bitmek bilmeyen çocuğun istekleri mi?

Eşimin ailesi mi  beni deli eden kendi ailem mi beni ağlatan?

Hastalık mı mutsuz eden yoksa hastayken aklıma gelen keşke yapsaydım dediklerim mi?

Okumayı yarım bıraktığım kitaplar mı yoksa yarım bırakılan hayatlar mı?

Gitmek istediğim yollar mı?

Gittiğim yolun dikenleri, taşı, tozu toprağımı?


“Daha düşünelim mi?” dedik birbirimize.

“Hayır!” dedik hep beraber.

Neden biz bu kadar mutsuzduk ki? Kimse halinden memnun değildi. Aslında hepimizin şartları gayet iyiydi. Güzel, albenili, marifetli kadınlardık.  Bir koltukta bin karpuz taşırdık. 

Evet, evet bulmuştuk sebebi. Çok fazla yükleniyorduk kendimize... Hayatı, anı yasayamıyorduk. 

Sonra... “Az daha mı düşünsek? Bu olamaz.”dedik. Marifetli olmak mı mutsuz ediyordu bizi? Düşündük saçma geldi, yok olmaz dedik.

 

“Haydi! Bugün erteleyelim işlerimizi...” dedik. Biraz daha kafa patlatalım neden mutsuzuz? diye... Aslında erteleyince o işlerin nasıl da büyüdüğünü bile bile... Bir kahve daha söyledik. Bazımız Türk kahvesi, bazımız ise filtre kahve...

Geldi kahveler…


Neden mutsuzduk gerçekten biz?

Hayat mıydı bizi yoran? Yoksa biz miydik hayatın akış hızına kapılıp kontrolsüzce yol alan? Elimizdekileri tüketirken pervasızca davranan...  Bir an baktık birbirimize. Şaşırdık, gerildik.  “Sebep biz kendimiz olamayız. Asla... Olamayız! Olmamalı!”dedik. Bu şekilde olmamaĺıydı.

Mutsuzluğumun tek sebebi ben kendim olamam. Hayattan beklentilerim o kadar çokken bir kere gelmişken bu dünyaya mutsuzluk neyin nesi. Kabul edemeyiz bunu dedik. Eşim, çocuğum, ailem, işim, hayat pahalılığı varken mutsuzluk kaynağı olarak ben kendim olamam. Olmaz. Öyleydi ama... Mutsuzluğumun tek sebebi bendim. Kendimdim. Şahsen, bizzat kendimdim.  Bakamadım kızlara ama sonra gördüm ki hepimiz farkındaydık aslında. “Bir yerde okumuştum.”dedim.

Dilimden dökülüverdi sessizce...

“İnsan gerçeği bilir ama egosu kabul etmez”

Sesler sustu. Nefesler tutuldu. Zaman durdu.

Sonra bir ses;

“Off ya! Bıktım bu çocuktan! Bak yine arıyor.

 

-Aynen ya! Hiç bitmiyor istekleri...

-Babası da böyle bunun...

-Hayat pahalı bıktım artık!

 

 “Garson bey! Bize Türk kahvesi. Sade olsun, 2 tane de filtre kahve.“


...

Her insan ister...

Öylesine değil de...

Gerçekten başarılı olmayı,

Gerçekten mutlu olmayı,

Gerçekten iyi ilişkiler kurmayı, 

Peki, kaç insan gerçekten yolunu öğrenmek için bilinç verdi?

Peki ya sen?



 KİM KİMDİR  

İLİŞKİLERDE USTALIK

BAŞARI PSİKOLOJİSİ









Yorumlar

  1. Gerçekçi bir anlatım olmuş, ellerinize sağlık

    İnsanlar mutsuz ve mutluluğu iç dünyalarında oluşturmak yerine dış dünyada arıyorlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru, gerçekten öyle. Dış dünyada değil bizim iç dünyamızda mutluluğu bulabiliriz :)

      Sil
  2. İstekler bitmiyor ki. İsteğimize ulaştıktan sonra yeni bir istek geliyor. Ona ulaşmaya çalışmak... E nasıl mutlu olsun bu insanlar...
    Teşekkürler, keyifli bir yazı 🍃

    YanıtlaSil
  3. hakikaten insan şikayet ettikçe gerçeği fark edemiyor...

    YanıtlaSil
  4. Hem okudum hem düşündüm hem ağladım...
    İnsan gerçeği bilir ama egosu kabul etmez.
    Çok teşekkür ederim Çok güzel bir yazı olmuş...

    YanıtlaSil
  5. İstekler kişisel ama hayat kişisel değil , sana fayda sağlayacak isteklere yönelmen gerek hayatta , Sorgularını tek taraflı yapma hayat kişisel değil

    YanıtlaSil
  6. İnsan kendine yaptığını kimse yapamaz ona mutlu olmak için neden çok görmesini bilene elinize sağlık

    YanıtlaSil
  7. Hayatta güzellikler olduğu kadar zorlu süreçler de oluyor. Önemli olan zorluklara rağmen mutlu olabilmek.
    Teşekkürler güzel bir yazıydı

    YanıtlaSil
  8. Fark etmek ne kadar da can yakıcı, kabullenmek ise daha da zor ama kabullenip harekete geçmek kurtaracak bizi. Ağzınıza sağlık

    YanıtlaSil
  9. Soruya doğru yanıt bulmak mesele, doğru yanıtı bulduktan sonra artık o yanıtı uygulamakta sıra :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk başta da doğru soruyu sorabilmek😊

      Sil
  10. İnsanın en büyük engeli yine kendisi. Kendi egosu. Farkına varabilse aslında ne de güzel dengeye gelecek...

    YanıtlaSil
  11. Çağımızın sorunu malesef... Değindiğiniz için teşekkürler. İnsan irdeledikçe cevabı bulur aslında ya da bir bakmış cevabı bilenle karşılaşmış

    YanıtlaSil
  12. Sonunda acı bir tebessüm belirdi:) ne kadar içten bir yazı. Kaleminize sağlık💕

    YanıtlaSil
  13. Başkalarından şikayet etmek çözüm bulmaktan daha kolay geliyor
    Halbuki sonrası zarar ziyan

    YanıtlaSil
  14. Egosu kabullenince öyle güzel toparlıyor ki kendisini.. Her problem kabulle başlıyor. Kabul ettiğin an çözüm de geliyor..

    YanıtlaSil
  15. bir şeylere katlanmak insanı mutsuz ediyor. Katlanmak zorunda olmak ya da hissetmek şikayet ettiriyor... Acaba fark etmediğimiz bumuydu? Hayatımızı kabul etmeyip katlanmak zorunda olduğumuzu görmek mi?

    YanıtlaSil
  16. Mutluluğu kovaladıkça mutsuz oluyorduk... Çünkü insan hiç problemi olmayacağı bir hayatı kovalıyordu... Oysa ki böyle bir dünya yoktu... Oysa ki mutluluk zaten çözüm ürettikçe oluşan bir şeydi... Sahi mutluluk neydi...

    YanıtlaSil
  17. ve her şey kabul ile başlar.

    YanıtlaSil
  18. Kabul etmediğin de çözümü de gelmiyor işte, her şey kabulle başlar. 👏🏻

    YanıtlaSil
  19. Hayatı suçlamak ne kadar kolay değil mi? Yanlış seçimleri yapan ben, suçlu hayat ! Çok garip değil mi?

    YanıtlaSil
  20. Şikayet edince sorun düzelir mi?
    Ne garip yanılgı değil mi?
    İnsan isteklerini yönetmeye başladığında gerçek başarıya ulaşır

    YanıtlaSil
  21. Güner Tozkoparan8 Nisan 2024 13:22

    “İnsan gerçeği bilir ama egosu kabul etmez” Ne kadar anlamlı ve gerçekleri anlatan bir cümle. Çok güzel bir yazı.

    YanıtlaSil
  22. Ne güzel tespitler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİM KİMDİR?

PIRIL PIRIL BİR SEN(E)

BİRLEŞEN