ANNEM NEDEN BENİ ANLAMIYOR?


Annesinin kapıyı çalmadan odaya girmesi ile beraber Ezgi irkildi. Gözlerini kapıya çevirdiğinde annesi ile karşı karşıya geldi.

- Ezgi, Elif Teyzen Ankara’dan geldi. Hadi onu ziyarete gidelim. 

-Annecim bugün gitmemiz şart mı? 

- Kızım sana kalsa gitmemize de gerek yok. Sen sakın benimle hiçbir yere gelme olur mu? 

Annesi Ezgi’nin açıklamalarını dinlemeden söylenmeye başlamıştı.

- Anneciğim tam sınav haftam…

Ezgi kuralları ve ilişkilerinde sınırları olan birisiydi. Ama annesi bu sınırları sürekli ihlal etmeye çalışıyordu. Oysaki Ezgi, küçüklüğünden beri bir şeyleri yalnız yapmayı seven bir çocuktu. Kendi odasında sıkılmadan vakit geçirebilirdi. Küçüklüğünde istemeyerek de olsa annesiyle bir yerlere gitmiş olsa da o planlarına şimdi dâhil olmak istemiyordu. İstemediğini de artık açıkça ifade ediyordu.



Ama annesi onu sürekli kendi aktivitelerine dahil etmeye çalışıyordu.

Akraba ziyaretleri, kalabalık aile toplantıları, Ezgi bunları sevmiyordu. Kendi halinde odasında kitap okumayı tercih etmesi annesini rahatsız ediyordu. Annesinin konuşmalarını artık otomatikleştirmişti. Ezgi, istese de dikkate alamıyordu. Kendinin bu tutumundan rahatsız da oluyordu. Zamanla kendine şu soruyu sıklıkla sorduğunun farkına vardı.                                              

"Neden annesi ile anlaşamıyordu? Neden annesi onu anlamıyordu? Annesi neden onu rahat bırakmıyordu? Neden ona saygı duymadan özel alanına izinsiz giriyordu? Neden annesi ile iletişim kurarken zorlanıyordu?" diye sıklıkla düşünüyordu.

Bunun bir orta yolu olmalı, gerçeği olmalı değil miydi? Bu düşünceler başka düşünceleri, başka pencereleri açmaya başlamıştı.

"Nasıl biri annem?"

Ezginin tam zıttı, kalabalığı sever, yalnızlığı sevmez. Ne yapılacaksa evde herkes beraber yapsın ister. Hep beraber gülelim, eğlenelim, beraber gezelim. 

Hemen yeni insanları hayatına alır misafir ederdi onları. Çok çabuk güvenirdi. Hayal kırıklığı yaşadığında çok uçta yaşar ama iki güne hiç yaşanmamış gibi devam ederdi hayatına. Ezgi ve annesi çok farklıydı birbirinden. Annesi film izlerken bile ağlayabilirdi ama Ezgi pek duygusal değildi...

Annesi diğer insanların fikirlerine çok önem verirdi, hatta evini bile diğer insanlara göre dizmişti. Ama Ezgi öyle değildi, kendisine has bir tarzı vardı ve odasını kendi istediği şekilde yapmıştı.

Kimin ne dediğine bakmazdı, Ezgi beğendiyse kimin ne dediğinin bir önemi yoktu… 



İnsan dengede mi olmalıydı? Yoksa tek yoldan mı gitmeliydi? Ezgi bu kadar dediğim dedik olmak ne kadar doğru diye düşündü… Veya bu kadar ‘’el âlem ne der’’ diye düşünmek...

Ezgi annesiyle çok farklı olduğunu anlamıştı, o yüzden miydi onca kavga onca anlaşmazlık... İnsan neden gıcık oluyor kendinden farklı olana? 

Oysaki bu farklılıklar insanların birbirini ve kendini geliştirebilmesi için verilmişti. 

Ezgi annesini tanıyamamıştı, annesi de Ezgiyi… Ama, kendini ve annesini tanımanın bir yolu olmalıydı. Zihnine bu sorular geldiğine göre mutlaka cevapları da vardı.

Şimdi o cevapların peşine düşmüştü Ezgi…



 &

Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar. 

&

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"

YAHYA HAMURCU

&


&

 KİM KİMDİR

İLİŞKİLERDE USTALIK

BAŞARI PSİKOLOJİSİ


Yorumlar

  1. İnsan tanıyıp kabul edince rahatlıyor.

    YanıtlaSil
  2. Sorular geldiyse akla cevapta yakındır...

    YanıtlaSil
  3. Aynı annem ve ben :)

    YanıtlaSil
  4. İnsan sebebini anlayınca en azından gıcık olmuyor. Diğer türlüsü neden böyle davranıyor diyerek ömrünü yiyip bitirmekle geçiyor

    YanıtlaSil
  5. İnsan anlamakla başlar kabule. Bir anlasak kendimizi başkalarını, neden bunu seviyor sevmiyor, neden bunu seçiyor… Kim Kimdir insanın hayatına konfor katıyor

    YanıtlaSil
  6. Problemin ne olduğunu bilmek insanoğlunun nasıl rahatlatıyor değil mi. bizim için ne kadar büyük bir zenginlik farklılıklarımız.Bir de fark ettiğini kabul edip uyumlansa, Aslında ne güzel olur değil mi. 🌹

    YanıtlaSil
  7. Oysaki farklılıklar değilmidir hayata renk katan:)

    YanıtlaSil
  8. İnsanları tanımadığımızda bize inat veya kızdırmak için yaptığını düşünürüz. Halbuki herkes kendi mizacını ortaya koyar.

    YanıtlaSil
  9. Farkı fark etmekle sökülür açılamamış düğümler...

    YanıtlaSil
  10. Çocukken Zorla düğünlere, günlere götürülen ben, gençliğimde zorunlu kaldığım yerlerde çocuklarla oynardım 😂

    En azından onlar oynarken sıkıntı çekmiyorum arada kendi kendime düzeliyorum diye 😂

    Çok temas etti sağolun

    YanıtlaSil
  11. Bir süreci kabul etmek öğrenmenin ve değişimin ilk ve en önemli adımıdır….

    YanıtlaSil
  12. İnsanlar farklı farklı yaratılmış. Herkes benim gibi olsun isteyince sorun cikiyor

    YanıtlaSil
  13. İnsan, insanı gerçek anlamda kim olduğunu bilmediğinde hakikaten gıcık oluyor :) kişiye takılıyor, davranışına takılıyor, üzülüyor, kızıyor, sevilmediğini düşünüyor.. Oysa ki gerçek bambaşka

    YanıtlaSil
  14. Annemle ben gibi 😄 Elinize sağlık 🌺

    YanıtlaSil
  15. Bu öykü bir yerden tanıdık geldi ama nereden? 🤔😊

    YanıtlaSil
  16. İnsanlar bir birinden farklı, bunu anlamanın ve kabul etmenin yolu, farklılıkların nedenini anlamak 😍

    YanıtlaSil
  17. Annem diyoruz, evladım diyoruz ama gerçekte birbirimizi ne kadar tanıyoruz.

    YanıtlaSil
  18. O zaman kim kimdirr :)

    YanıtlaSil
  19. Ah anacığımmm! yaptıkların meğer merhamettenmiş ben anlamamışım...

    YanıtlaSil
  20. Ergenlikte annem ile atışmalarımız geldi aklıma.. 😁 Neyse ki toparladık

    YanıtlaSil
  21. Herkes benzer yollardan geçmiş anladığım :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİM KİMDİR?

PIRIL PIRIL BİR SEN(E)

ÇOK AMA AZ