GEÇİM DERDİ
Evleneli yedi sene olmuştu. O günü daha dün gibi hatırlıyordu Leyla. Nasıl da güzel olmuştu her şey. Üç yıl beklemişti o günü. Kemal ile üniversitede tanışmışlar, okul bitince de hemen evlenmişlerdi.
Kurdukları çekirdek aileye kısa zamanda kızları Nazlı da katılmıştı. Şimdi ise Leyla 6 yaşına basan kızları Nazlı ile Eskişehir’de, Kemal’de işi sebebiyle Adana'da yaşıyordu. Yaşantıları Kemal'in işi nedeniyle ikiye bölünmüştü.
Kemal, Leyla’ya “İyi bir iş anlaşması yaparsam istifa edip yanınıza geleceğim” diyordu. Bu arada Kemal ikinci bir üniversiteyi bitirmişti. Amacı iş alanında kendini geliştirip kariyer yapmaktı. Aynı zamanda ailesi ile birlikte kalabilmek için Eskişehir’de iş kovalıyor ama bir türlü istifaya değecek bir iş de bulamıyordu. Kemal yavaş yavaş durumu kabullenmeye başlamıştı.
Adana'da evli ama bekar gibi yaşıyordu. Acaba kendi işimizi mi kursak diye arada aklına gelmiyor değildi. Bir sürü yatırım fikrini enine boyuna düşünecek vakti de vardı. Zihninde eşinin geliriyle kendininkini topluyor, üstüne borç harç ekliyor bir yol bulmaya çalışıyordu. Arkadaş ve ahbaplarının teklifleri de cazip gelmeye başlamıştı artık. “Otel açalım, restorana ortak olalım, araba al sat yapalım” diyenler vardı.
Leyla annesi ile aynı sitede oturuyordu. İyi ki de böyleydi. Zaten bilerek öyle ayarlamışlardı. Kızları Nazlı bünyesi zayıf olduğu için sık sık hasta olurdu ve yılın çoğu zamanını hastanede geçirmek zorunda kalırlardı. Annesi de bu durumlarda hep yanında oluyordu. Bir ara kendi de hastalandı, Nazlı’ya kardeş gelecekti fakat üç aylık hamilelik sürecinde bir şeyler ters gitmiş ve bebeğini kaybetmişti. Arka arkaya almak zorunda kaldığı raporlardan dolayı patronuyla da sürtüşmeler başlamıştı.
Bu ayrı gayrı hallerini soranlara "geçim için" diyordu. Çok acil durumlarda, düğünlerde, cenazelerde uçağa atlayıp geliyordu Kemal. Bazen dalgasını geçiyor, kendi kendilerini teselli ediyorlardı. "Böyle iyiyiz ya, birbirimizi ne çok özlüyoruz, dip dibe olsak belki bu kadar özlemeyiz” diyordu Leyla ama içi hiç öyle demiyordu…
Öte yandan Kemal'in akrabalarına maddi desteklerinin artması ve sürekli anlamadığı bir sektörde yatırım, arsa alma teklifleri Leyla'yı iyice rahatsız etmeye başlamıştı.
Hakikaten geçinmek bu kadar zor muydu?
"İnsan bir olmak, bir arada olmak için evlenmez mi zaten!" dedi bir gün arkadaşı. "Gelsin limon satsın, pazarda çorap satsın, sonra illa ki mesleğine uygun bir şey bulur buralarda."
Oysa zor olan geçim değil, insanın alıştığı standartlardan vazgeçememesiydi.
Kimse bir ayağını yeni kayığa atmadan diğerini çekmek istemiyordu şimdilerde. Böyle yapıyorlardı yapmasına ama ya kaçırdıkları hayat. Nazlı'nın ilk adımlarına bile şahit olamadılar çalışmaktan. Tabii ki birçok şey Nazlı içindi ona daha iyi bir gelecek hazırlamak içindi. İyi okullarda okutmak içindi. Nazlı’nın şimdiki ihtiyaçları değildi ama. Geçim derdi, daha iyi bir gelecek diye Nazlı anne babasını çok az görerek büyümüştü. Keza onlar da biricik kızları Nazlı'yı. Öyle ki Leyla süt izninde bile çalışmıştı, birikim yapıp daha iyi bir gelecek sunmak için. Leyla'nın içi hiç rahat değildi ‘Gerçekten ihtiyacımız neydi? Aile olmak bir arada olmak değil miydi? Neden ayrıyız? Yapamaz mıyız? Gerçekten geçinemez miyiz?’ diye düşünmeye başladı.
Peki bunun ölçüsü neydi, nasıl oluyordu?
Leyla bu soruların cevabını bulmayı kafasına koymuştu. İyi niyetle başlayan ama yolda bir yerlerde saptıkları yanlış yolların doğrusunu bulacaktı…
&
Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.
&
Bir damlalar, bir damlalardır bardağı dolduran...
Hangi bardak bir damla ile dolar, diğer damlalar olmadan...
Hangi bardak taşar, damlalarla bir damla olmadan..."
YAHYA HAMURCU
Çogumuzun içinde bulunduğu durum ne de güzel anlatılmış Leyla nın öyküsünde... Çocuklar için çalışıyoruz ama çocugun imkandan çok anne babaya ihtiyacı var bunu kaçırıyoruz. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilİnsan, neyi neden yaptığını unutuveriyor bazen! Evlllik, aynı hedefe dönük yol arkadaşlığıyken, yolda dikkat çeliciler( daha iyi standart, maddiyata dönük hırslar, hep daha fazlasını kazanma….) kişileri ortak hedeften şaşırabiliyor. İnsanın kazandığının, kendine temasının olmaması çok acı! O zaman, sahip olduklarımızın miktarı mı, yoksa bize teması mı önemli olan?
YanıtlaSilİnsanın en büyük yanılgısı, geçim derdi... Rabbim tevekkül nasip etsin bizlere
YanıtlaSilAmin 🤲🏻
SilGerçek ihtiyacımızın ne olduğunu kaçırınca hayat çıkmaza girmeye başlıyor. Oysa sorumluluklarımız çok daha farklıydı…
Silİnsan aynı zamanda kelimelerin içini de boşalttı. Aile nedir, nasıl olunur? Bunları bilmeden yola çıktı...
SilDoğru yolu bulmak sandığımız kadar zor değilmiş 🌺
YanıtlaSilElinize sağlık gecim derdi derken asıl amacını unutabiliyor insan..
YanıtlaSilYaşamak için çalışırken çalışmak için yaşar hale geliyoruz
SilDaha konforlu yaşamak uğruna olmamış, başlayamamış ilişkiler..Ve boşa geçen ömürler (:
YanıtlaSilemeğinize sağlık.
İnsanın alıştıkları yanlış da olsa kolay kolay hayatından çıkaramıyor. Oysa bir vazgeçse gereksiz olanlardan ihtiyacı olmayanları ihtiyaç haile getirmeyi bir bıraksa ne çok şey değişir hayatında
YanıtlaSilÇok doğru! Olmazsa olmazımız yaptığımız şeyler sadece birer imkan, her imkanın avantajı dezavantajı var...öncelik sıralaması yapıp bazı şeylerden vazgeçmeyi öğrenemezsek hiçbir şeyin tadına tam varamayacağız, hep eksik hayatlar... her şey tam olsun derken, hiçbir şeyi kana kana neşeyle yaşayamamak, hakkını verememek...
Silİmkanları artırıcaz olan konforunu bozduk, ailemizi bozduk, ilişkilerimizi bozduk..Böyle böyle bozulduk, sonra da toparlamaya çalıştık yada çalışmadık birilerini suçladı.. Güncel yaşamımızı yansıtan bir yazı olmuş.👏
YanıtlaSilİnsan yaşantısındaki yanlış olan işleyişi fark edip o konu üzerinde düşünmeye başladığında çözümü için de bir adım atmış oluyor.
YanıtlaSilİçinde bulunduğumuz durumu çok güzel anlatmış. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilAnnen babası varken hem öksüz hem de yetim büyüyen çocuklar... Geçineceğiz, iyi bir gelecek sunacağız derken aileden mahrum kalan sadece çocuklar değil anne babalar...
YanıtlaSilEmeğinize sağlık... ne kadar da net bir çerçeve çizilmiş...
Hakikaten ya bu yüzden mi evlendik
SilAlgımız, kıyaslarımız, kavramların karşılıklara artık ne kadar da değişti. Doğru yolu görebilenlerden olalım. Çok gerçek, çok güzel bir yazı elinize sağlık 🌺
YanıtlaSilGünümüz problemine ne kadar iyi ışık tutan bir yazı olmuş… çocuklarımızın en çok bize ihtiyacı olduğu dönemde imkanlarımızı ne kadar arttırırsak o kadar iyi bir gelecek sunacağımız yanılgısındayız maalesef.. oysaki çocuklar zaten büyüyordu ve bizden yetiştirilme hakkını almak onların en tabi hakkıydı aslında… onlara vermeye çalıştıklarımızla bilmeden ne çok şey çaldık onlardan…
YanıtlaSilKaleminize Sağlık
YanıtlaSilAma niyetim iyiydi diye başlayan yanlış davranışlar…
YanıtlaSilİnsanoğlu yanılıyor hem de çok emin yanılıyor. Rabbim hepimize bilinç açıklığı nasip etsin..
Elinize emeğinize sağlık.
Neyi neden yaptığımızı bilemediğimizde hayat çok yıpratıcı gibi geliyor. Oysa formülü bilmek herşeyi öyle kolaylaştırıyor ki..
YanıtlaSilİnsan soyutu halledince, gerçeği farkedince, somut çözülür. Hemde hayal edemeyeceğimiz ikramlarla.
YanıtlaSilBu şekilde olan öyle çok aile var ki günümüzde. Çocuklar anne ve babaları varken yetimlik yaşıyorlar. Bir arada olmak bazen büyük bedeller isteyebiliyor. İnsan ailesinin standartlarını yükseltmeye çalışırken ailesini kaybeder vaziyete düşebiliyor. Doğru yerde doğru bedelleri ödemek dileğiyle. :)
YanıtlaSilİnsan ihtiyacı ile isteklerini karıştırdığında problem yaşıyor.
YanıtlaSilİnsan mevcut sürecinden vazgeçmekte zorlanınca, yeni sureclerine odaklanmakta zorlanıyor
YanıtlaSilİyi niyetle başlayan yolda, yanlış da yapsak iyi niyetin hürmetine doğruyu bulduran biri var...
YanıtlaSilGetçekten istek mi ihyiyaçmı insan anlayabildiğinde bir çok problemi çözüme ulaşıyor..
YanıtlaSilSoyutla somutu ayırt etmek dileğiyle…
YanıtlaSilİstekler ve ihtiyaçları ayırt edebilenlerden olmak dileğiyle…
YanıtlaSilİyi bir gelecekten önce çocuğun ihtiyacı olan neydi? iyi imkanlara sahip olmak kimin ihityacıydı...
YanıtlaSilİnsan zihnine doğru soruları sorduğu zaman doğru cevaplar geliyor. İnsan neden aile kurar bir araya gelir? Çocuğu doğru yetiştirmek için illa özel okula mı vermek gerekir?... Kariyeri için aileyi kaybetmeye değer mi? İnsan neyini neden yaptığını bilmediğinde, yaptığına egosuna göre bir kılıf uydurabiliyor. Doğru yerde doğru hamleler yapmak ve doğru şeylerden vazgeçmek bizim payımıza düşen bu olsun.
YanıtlaSililişkinin kendisini unutunca başka başka hedefler giriyor araya, sahte hedefler...
YanıtlaSil