BAĞLILIK MI BAĞIMLILIK MI?

Aykut, mahallede herkesin sevdiği, başı sıkıştığında yanına koştuğu, komşu teyzelerin yardımcısı, çocukların ağabeyiydi. Aykut, kırk yaşlarına gelmiş ama hiç evlenmemişti. Bu yüzden komşu teyzeler ona hayırlı kısmet bulmayı görev edinmişlerdi. 

Her gördükleri bekar kızı Aykut’a anlatıp onu ikna etmeye çalışıyorlardı. Aykut ise hiçbirini kabul etmiyordu. Aslında onun gönlünde hala üniversite zamanından bu yana unutamadığı Füsun vardı.

Neden hala onu unutamamıştı? Füsun’a bağlı mıydı? Bağımlı mıydı? durup düşündü.

İlişkilerinin başında ikisi de çok mutluydu. Aykut, Füsun için her şeyi yapmaya hazırdı. Öyle çok emek verdi ki sevdiği kız için, gözlerinin içine bakıp ne istiyorsa itiraz etmeden kabul ediyordu. Onu düşünmeden edemiyordu. Nereye baksa onu görür olmuştu adeta. Füsun da onu seviyordu aslında.

Ta ki zaman geçip Aykut için dünya, Füsun’dan ibaret oluncaya kadar… Füsun’u memnun etmek için ne kadar uğraşırsa uğraşsın memnun edemiyordu. Karşılıksız bir sevgi olmuştu sanki. 

Bu kadar ilgi ise Füsun'u adeta boğar hale getirmişti. Aykut olmadığı zamanlar arkadaşlarına “Siz nasıl görüyorsunuz bilmiyorum ama bu ilişki beni fena halde sıktı. Nefes almak istiyorum. Günde yirmi kez arıyor. Telefonum açık çalışıyor oldum neredeyse. Her güne bir plan, benimde kendime ait özel hayatım var değil mi ama?” Füsun'un kız arkadaşları Aykut eniştelerinin bu ilgisine hayran kalıyor Füsun’unda ilgisizliğini şımarıklık olarak görüyorlardı.

Kim ne düşünürse düşünsün veya ne konuşursa konuşsun Füsun artık bu ilişkiyi bitirmeye karar vermişti. Ara ara ilgisizliği ve aramalara dönmeyerek bu durumu ima ediyordu. Aykut ise Füsun'un onu terk edeceğini aklından bile geçirmiyordu. 

Sonunda ise Füsun planını gerçekleştirdi ve Aykut’a, “İlişkimiz yürümüyor ben seninle mutlu değilim, ayrılmak istiyorum.” diye düşüncelerini açıkladı.

Aykut boğazında düğümlenmiş sözlerle kalakaldı ve sinir bozulmasının efekti olan gülümseme ile “Sen şaka mı yapıyorsun? Seni deliler gibi seven beni nasıl terk etmeyi düşünürsün. Benim bu ilişkimiz için yaptıklarıma karşılık sen neler söylüyorsun?

Füsun daha fazla orada kalarak dinlemek istemiyordu ve bir an önce kaçarcasına Aykut’un yanından uzaklaştı. Ona göre bitti ve kurtuldu gözüyle bakıyordu. Ama Aykut için filmin senaryosu değişmişti adeta. Füsun onun için mesele olmuştu. Onu nasıl terk ederdi, bu kolay kabul edilecek bir durum değildi. Aykut acı çekiyor, sevdiğini sandığı kişinin de onunla aynı acıyı paylaşmasını istiyordu.

Sevmek bu muydu gerçekten? 

Peki bir ilişkide işler buraya nasıl geliyordu? 

İlişki kurduğumuz kişilerle aramızda bir bağ oluşmaktaydı. İşte bu bağın dengesi ile ilişkiden alınan lezzet arasında bir alaka vardı. İnsan ne kadar o bağı dengede tutarsa ve karşısındakine de tutma payı bırakırsa ilişkisi de o kadar kaliteli oluyordu. 

Körü körüne bağlılık olduğunda ya da “Ondan başkasıyla yaşayamam.” diyecek duruma gelindiğinde artık dengeler bozulmaya başlıyor ve denge bozulduğunda ise ilişkideki sevgi, yerini aşırılığa ve bağımlılığa bırakıyordu.

İlişkide dengenin varlığı, kişileri birbirine bağlı kılıyor ve sevgiyi doğuruyordu fakat dengeler bozulup bağımlılığa döndüğünde oradan huzur ve mutluluk kaçıyordu.

Vazgeçebilecek gücünün olduğu yerde bağlı kalabiliyordu insan… 

Vazgeçebilecek gücünün olmadığı yerde ise bağımlılık başlıyordu...

Kâinatta olduğu gibi insanın içinde de bir denge vardır. İnsan o dengeyi koruduğunda mutlu ve huzurlu olabiliyordu.

O zaman ilişkimizdeki dengeyi nasıl korumalıyız?

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.

&

“Bu hayatta insanlar iyi insanlarla karşılaşırlar…
Aslında bu çok önemli değildir…
Mesele iyi insanlarla birlikte olabilmek, iyi insanlarla iyi ilişki kurabilmektir…”

YAHYA HAMURCU

&

&

 KİM KİMDİR

İLİŞKİLERDE USTALIK

BAŞARI PSİKOLOJİSİ