Kayıtlar

kıvam etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

KIVAM KAÇMASIN

Resim
Nazlı yeni uyanmıştı. Yatağında bugün hangi eteğini veya elbisesini giyse onu düşünüyordu. Rüzgârın uğultusu, yağmurun pencereye çarpma sesleri duyuluyordu. Yağmurla birlikte gelen serinlikte yatağında biraz keyif yapmak istedi. Tabi kısa sürdü, annesi mutfaktan seslendi. "Nazlıııı!" Mutfaktan da mis gibi patates kızartması kokusu gelmişti. Elini yüzünü yıkayıp mutfağa geçti. Mutfakta ormana bakan bir balkon vardı. Şöyle bir ağaçlara baktı.  Ağaçlardaki yaprakların çoğu dökülmüştü ama kalanların turuncumsu, kırmızımsı, sarımsı renkleri hala şov yapıyordu. “Bu yapraklar her sene ne zaman ağacı terk edeceğini nereden biliyor? Ağaçlar ise yaprakları ne zaman uğurlayacağını nasıl biliyor?” diye düşündü. Ağaç rüzgârın estiği yöne değil de diğer yöne doğru esnese ne olurdu? Acaba yapraklar ağaçlarda kalır mıydı veya ağaçtan çatırdama sesleri mi gelirdi? Yapraklar dökülmediğinde kışın üstüne yağan karla birlikte dallardaki ağırlık daha fazla olacaktı. Sanki kış mevsimiyle veya sonba...

ÇARE-SİZSİNİZ

Resim
İnsanlar hayatlarında problem yaşarlar. Sevdikleriyle ilgili, kendileriyle ilgili… Mesela bir anne baba çocukları için her konuda her şeyi yaptığını söyler. Onları rahat ettirmek adına, onları mutlu etmek için emek verirler.  Ama sonuç istedikleri gibi olmaz bazen. Rahat ettirmeye çalışılan çocuk iyice rahatsız olmaya başlar. Sadece bir tanecik istediği şeyi almadıklarında hemen anne babasına mızmızlanır, öfkelenir, mutsuz birine dönüşür.   Ya da bir kadın, eşi için türlü türlü fedakarlıklar yapar, en çok onu sever, onu düşünür, hayatını adeta ona adar ama sorun devam eder. Ve aldığı cevap “Yapmasaydın, bana ne yaptın ki?” olur.  İnsanın kendini çaresiz hissettiği, ne yapacağını bilemediği anlardan biridir bu anlar. Kendince her yolu denedi ama sonuç değişmez. Ve böylelikle insan kendini tükenmiş, yorgun ve çaresiz hisseder.  Yüzünü güldürmeye çalıştığı insanlar kendi gözyaşlarına sebep olur… İnsanın birileri için çabalaması, onlara destek olması, başkalarının derdin...

HEP SONRADAN

Resim
Semra güzel bir bahar sabahının ilk ışıkları ile işin yolunu tutmuştu. Bahar güzeldi, sabah güzeldi ama Semra’nın morali pek iyi değildi. Yolda yine düşüncelere dalmış sürekli kafasında bir şeyleri evirip çeviriyordu. Son iki yıldır devam eden ilişkisinde her şey daha güzel olacak diye umut ederken işler yine iyi gitmiyodu. Yine istediği ilgi ve değeri göremiyordu ilişkisinde. “Nerede hata yapıyorum?” diye düşünürken kendini o kadar kaptırmıştı ki neredeyse durağı geçiyordu. İşe vardığında eşyalarını bırakıp masasına yerleşti. Semra’nın bu dalgın hali herkesin dikkatini çekmişti. Ellerini başına dayayıp derin düşüncelere daldı yine. Bu ilişkisinin farklı olacağını düşünüyordu, fakat yanılmıştı.  Semra daha önceki ilişkilerinde de aynı sorunu yaşamıştı. Her şey nasıl aynı döngüde gerçekleşir diye hayret ediyordu. İnsanlar değişiyor ama ilişkisindeki sorunlar aynı yere varıyordu. İlişkilerinin neden çok güzel başladıktan sonra zamanla kavga, gürültü ile devam ettiğini bir türlü anlay...

BENDEN SANA ZARAR GELMEZ

Resim
"Bir insan hayatı boyunca ortalama kaç insanla bağ kurar ya da etkileşime geçer acaba" diye düşündü Cengiz. Hep de sınavlara çalışırken aklına böyle alengirli düşünceler geliyordu. Zihnini bir an dersle ilgisi olmayan konularda oyalanırken bulurdu.  Kimya finali vardı ve ders çalışmaktan kaçmak sayılmazdı herhalde atomları insanlara benzetmek. Bu düşüncelerle oyalanırkenki tesellisi de böyle olmuştu. Her molekül iki ya da daha fazla atomun birleşmesinden oluşuyor, ilişkilerimiz de bunun gibi aslında. Tek başına atom gibi olmaktansa birleşip molekül olup çok daha güçlü olmak mesele. Bir Necla artı bir Mehmet, Necla ve Mehmet’ten fazlası aslında. Aralarında bir bağ olduğunda yani aile olduklarında her şey bambaşka bir hal alıyordu. Sesli gülerek boş çay bardağını ev arkadaşı Mehmet'e uzatmıştı. Mehmet ile aralarında bir anlaşma yapmışlardı, sınavlarının olduğu günlerde ev işlerinden muaftı Cengiz.  Garda tanışmışlardı Mehmet ile, tercih yapacağı okullardan birine bakmak içi...

BİRAZ SAYGI

Resim
Sinirden elleri titriyor, kalbinin atış hızı göğüs kafesinin inip kalkmasından belli oluyordu. Nefes alışı bile üzüntüsünü ve gerginliğini ortaya çıkarmıştı Vildan'ın. ‘Biraz saygı ya, beklediğim sadece biraz saygı!’ hayıflanarak içeriye girdi. Gün içinde yaşadıkları canını çok sıkmıştı. ‘Ne emekler verdim bu kuruma ama gördüğüm muameleye bak!’ diye devam etti. - Hayırdır Vildan  ne oldu? Aylin, ofiste en iyi anlaştığı arkadaşıydı Vildan'ın. - Daha ne olabilir ki? Kaç yaşına gelmiş kadınım bu davranışlar, bu sözler edilir mi bana? - Ne sözü? Sakinleş gel otur koltuğa da anlat, ne oldu? - Satın alma departmanındaki Caner Bey yok mu? Zaten çok hoşlanmıyoruz birbirimizden ama bu kadarı da fazla. Acil istediği dosyalarda eksik raporlar varmış. Ne panikliğim kaldı, ne kaç yıldır boşa çalışmışlığım… Dalga geçmesi mi dersin, aşağılayıcı konuşması mı dersin… Hayır yani ne kadar emek sarf ettiğimi hepiniz biliyorsunuz. Kimsenin yapmadığı işleri üstlendim sırf istediler diye. Gecemi günd...

AŞKIM BAKSANA BANA

Resim
Masmavi gözleriyle yandan yandan bakıyordu, ayakta telefonda konuşan eşine. Baktığını da fark ettirmek istemiyordu bir yandan. Arkadaşının “Elifciğim!” demesiyle irkildi. Hissettiği duygulardan bir an çıktı ve “Efendim” dedi. Elif üniversitede okurken Serkan ile tanışmış ve okul bitmeden  evlenmişti. Üstelik ne zorluklarla evlenmişlerdi. Ailesi evlenmelerini istememişti. Elif’in okulu devam ediyordu, bunun mezuniyeti, iş bulması, çalışması daha önünde çözüm bekleyen bu kadar problem varken bu evlenme isteği de nereden çıkmıştı.  Serkan’ın da düzgün bir işi yoktu. Maddi olarak geçinmeleri zordu. Ama her şeye rağmen evlenmişlerdi. Üç tane de kızları olmuştu. Yaşı küçük olmasına rağmen aldığı sorumluluklar fazlaydı Elif’in. Ev, iş, çocuklar… kızlarıyla beraber büyümüştü. Öyle böyle derken 10 yıl geçti.  Eşini çok seviyordu, her konuda yanında olurdu ama her konuda... Onun umutsuz olduğu yerlerde Elif ona moral verir onunla ilgilenirdi. Arkadaşları bu ilginin kıvamını kaçırdı...