Kayıtlar

bebek etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

KOLSUZ BEBEK AYŞE

Resim
Meslek Lisesi son sınıfı öğrencisiydi Merve. Liseyi bitirmeye adım adım ilerliyordu. Okullarında bitirme projeleri gündem olmaya başlamıştı bile. Öğretmenleri bu yıl dünyada yaşanan problemler üzerine bir tasarım projesi hazırlamalarını istemişti öğrencilerden. Sadece tasarlamakla da bitmeyecekti süreç, tasarımın hikayesini yazmalarını ve bir poster olarak da sunulmasını istemişlerdi.  Merve projeden çok etkilenmişti. Ne yapacaktı, hangi problemi ele alacaktı, bunu oyuncağa nasıl dönüştürecekti, bir türlü tam netleşemiyordu. Zihninde türlü türlü problemleri düşünürken eve varmıştı bile.  İçeriye girdiğinde babası her zamanki gibi televizyonun başında, annesi ise mutfakta yemek hazırlıkları ile meşguldü. O sırada küçük kardeşi Nisa’nın elindeki kolsuz bebeğe gözü takıldı ve yanına yaklaşıp: “Canım benim, ne oynuyorsun bebeğinin ismi ne?  Nisa: “Doktorculuk oynuyorum, ismi de Ayşe Bebek, kolsuz bebek Ayşe.”  Merve: “Ne olmuş peki koluna?”  Nisa: “Ben çıkardım kolu...

HAYAT KAZAN, BEN KEPÇE

Resim
Necmiye öyle zorlanmıştı ki ilk çocuğunda… Doğumu, gazı, ağlaması, uykusuz geceler derken hiç bitmeyecek gibi geliyordu. Tam düzene koydum derken de aldığı haberle şaşırmış kalmıştı.  - Eyvah şimdi ne yapacağım?  İkinci çocuğuna hamileydi, almak isteyeceği en son haberdi bu. Şu aralar ilk çocukta hala çıraklık yaşıyordu, ikinci ile bu hayatı nasıl devam ederdi? Kaygılar içinde düşüncelere dalıyordu. Ancak hissettiği kaygıların çoğu ikinci çocuğunu kucağına aldığında uçup gitmişti sanki. Kucağında bebek değil de gelecekteki sakinliği tutuyordu sanki. Üç ay olmuştu Meryem bebek doğalı. Ne bir ağlama ne de uykusuzluk vardı. Necmiye için korktuklarının tam tersi olmuştu. Meryem yedi aylık olmuştu ama varlığı ile yokluğu anlaşılmıyordu. Annesi ilk çocuğunun hareketine kapılmış onu tutmaya çalışırken Meryem de yattığı yerden sanki annesine yardımcı oluyordu. Biberonu iki eliyle kavrayıp kendi kendine mamasını içip sonra kıvrılıp yatıyordu. Necmiye tüm gün işlerini, alışverişin, yeme...

GÖZ BEBEĞİMİZ

Resim
Daha doğmadan “ne yakışır torunuma” diye hediyeler almaya başlamışlardı. Ne de olsa iki ailenin de ilk torunu ilk göz ağrısı olacaktı. Oldukça heyecanlıydılar, uzun yıllar beklemişler ve nihayet torun sahibi olmuşlardı. Torun gelince nasıl da canlılık gelmişti bedenlerine.  Ayşe’nin anne olma isteği, üzün süren hastane süreçleri sonunda Ali bebek dünyaya gözlerini açmıştı. Tabi onu dört gözle bekleyen diğer aile büyükleri Ali bebekle vakit geçirmek, onun bakımında rol almak için planlar yapıp durdular. Babaannesi uzak olduğundan hafta sonları Ali ile vakit geçirmek istiyordu. Anneannesinin evi yakın olduğu için o da hafta içini seçmişti. Ali bebeğin banyosu, giyimi, uykusu derken üç hanım döne döne, elden ele paşalar gibi bakıyorlardı. Daha gık demeden yanı başında gözlerinin içine bakan bir sürü göz vardı. Ali’nin ilk yaş günü büyük bir kutlamaya dönüşmüştü. Katlı pastasını babaannesi, mekânı organize eden anneannesi, hazırlıklar ve davetlileri ayarlayan annesi olmuştu. Öyle bir t...