Kayıtlar

baskı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

SEN NE ZAMAN EVLENİYORSUN?

Resim
Aysun, apartmandan çıkarken Hayriye teyzenin kapısının önünden sessizce geçmeye çalıştı. Ona her yakalandığında yine evlilik muhabbetlerini açıp başlıyordu öğütlere ve sorulara… Aysun bir an kendi kendine düşündü; acaba evlenmeyen herkese soruyorlar mıydı bu soruları? Belli yaşa gelmiş, işini eline almış herkese sorulan meşhur sorulardı galiba bunlar. “İşin de var, e güzelsin de yaşın da gelmiş, ee neyi bekliyorsun?” Bir an durup “Ben de bilmiyorum.” diyesi geliyor insanın. Sorular biraz arttıkça ve zaman da akıp gittikçe artık “Ayy yeterr” diyerek içinden bağırası geliyordu Aysun’un. “Evlen de yuvanı kur artık, biz de mutluluğunu görelim, torun sevelim.” diye baskı yapan ailesi de cabası…  Aysun bazen “Tamam sırf siz istiyorsunuz diye evleneceğim.” diye geçiriyordu içinden. Peki insan; Evlenince mi mutlu olurdu sadece? Ya da mutlu olmak için mi evlenirdi? Her evlenen mutlu oluyor muydu?  Aysun, kafasında deli sorular ile düşünmeye devam etti... İnsanoğlu mutlu olmak istiyordu...

HAYATIN UCUNDAN SEN DE TUT

Resim
Gökhan, kapının önünde sessizce arabasıyla oynuyordu. İlginçtir ki ayakkabılar dikkatini çekerdi. Ne zaman misafir gelse ayakkabılarına bakıp hangi ayakkabı hangi misafirin tahmin etmeye çalışırdı.  -Nuran Teyze, siyah terlikler senin değil mi? Gülüşmeler olurdu.  -Senin bu oğlun bir alem Pınarcığım, ayakkabıdan karakter analizi yapacak yakında bak görürsünüz.  Yalnız o gün işi biraz zorlaşmış gibiydi. Kapının önünde o kadar çok ayakkabı vardı ki, babasının ölüm haberini alan koşmuş gelmişti taziye evine. Gelen gideni takip edemiyordu. İnsanlar çoğaldığı gibi evlerinin önündeki arabaları da çoğalmıştı.  Arabalarla arası iyiydi Gökhan’ın. Logosuna bakarak araba markalarını söyleyebiliyordu. Babası bu özelliğini arkadaşlarına söyler, onlar da sokaktaki arabaları sorarlardı. Bilince hayranlıkla ona bakar gülerlerdi. Epeyce “Maşallah” alırdı, bazı amcaları çıkarıp harçlık verdiği de olurdu.  -Kaç tane maşallahım oldu babacığım, diye sormuştu bir keresinde eve dönerk...