BİR DERDİM YOK ARTIK

Balkonda çamaşırları asmak için masanın üstüne çıktı. Artık balkon duvarları ile aynı seviyedeydi. Ufacık bir dengesizlikte 5. Kattan aşağıya düşmesi an meselesiydi. Ama o hiç tedirgin değildi. Böyle olması işine gelirmiş gibi masanın ucuna kadar gitti. Çamaşırları tek tek çırpıp asarken ağır çekimdeymiş gibi hareket ediyordu. Sebebi bitmek bilmeyen yoğunluğunun getirdiği yorgunluktu. Uyumakla geçmeyen… Sıcak suyun çözemediği kas katılık… Kendini yalnız hissediyordu... Martı sesleri, caddeden geçen araçlar, korna sesleri, yürüyen insanların sohbetleri… Ve tüm bunların belli belirsiz duyulmasına sebep olan kafasının içinden geçen sesler. Sanki herkes bir olmuş da ona ‘her şey senin suçun’ diyordu. Çalışmasına evi geçindirmesine, ev işlerine de koşturmasına, alışverişten çöpleri atmaya kadar her işi yapmasına rağmen, sen ne yaptın ki? -Çamaşırları makineye atmadın mı? -Gömleğimi ütülemedin mi? -Çorabın teki nerde? -Yemek var mı? -Bu koku ne? Şu tuvaleti adam akıllı temizle? -Maaşın yatma...