Kayıtlar

açık etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

PARDON, ACABA “HAYIR” NASIL DENİLİR?

Resim
  Hani bazen bulaşık yıkarken rastlarız ya inatçı lekedir adları. Süngerle çıkmaz, tırnağın sonra tel devreye girer, “I ı çıkmıyor.” “Tamam şimdi görürsün, sert olmamı istedin sanırım. İşte seni oradan kazıma zamanı” artık bir bıçak, kaşık veya neyse, daha sert bir cisimle lekeyi kazıyarak çıkartmaya çalışırız. Hatta sert cisimle bile o inatçı lekeyi çıkartmakta zorlanırız bazen. Temizleyince de “Oh be kurtuldum şu inatçı lekeden.” Nasıl rahatlıyor insan, zor işi başarmış gibi. Sonrasında o bulaşık daha keyifli yıkanır, paklanır mutfak. Zorlayıcı bir engeldi o an uğraştırdı, canımı sıktı, ortadan kaldırınca aktı gitti iş. Ya da bir yazılımcının program yazarken karşılaştığı bir virgül hatasını bulmak için saatlerini harcaması gibi. Ama bulunca da dosyayı tamamlamış, üzerinden yük kalkmış gibi hissediyor olması. Süratle ilerliyor artık yazdığı programda.   İşte hayatımızda da inatçı leke gibi bizi zorlayan, bir virgül kadar küçük ama zihnimizde kocaman olan yapmakta zorlandığım...

NEDEN GÖZLER ÖNÜNDEYİZ?

Resim
Her şey o kadar gözler önünde yaşanır oldu ki… Önceleri ya aile arasında ya da yakın arkadaşlarla birlikteyken kutlanırdı doğum günü, evlenme teklifi ya da o mekânda bulunanlarla güzeldi kına gecesi… ancak şimdilerde yakınların dışında yakın olmayanlarda görür oldu bekarlığa vedayı, mezuniyeti, cinsiyet öğrenme partilerini, insanın eşiyle yediği özel yemeği… Güzel anlarımızı, sevdiklerimizi ve sevdiğimiz şeyleri neden başkaları görmesin ki? Bir yarış içerisindeyiz, en mutlu benim, en güzeli bende ve hep öyle… en iyi eş, çocuk, ev, iş neyse aslında bir anı gerçek olup her anı gerçekmiş gibi gözler önüne serdiğimiz mutluyuz yarışı… Tatil fotoğraflarını paylaşmaktan tatil yapamadığımız bir dönemdeyiz… Hayatım hep böyleymiş gibi gösterdiğim çoğu şey birkaç fotoğraf karesi ve andan ibaret, "Hangimiz daha çok görünürüz" çabası içinde kaybolan mutluluğumuzu ve değerlerimizi fark etmekte zorlanıyoruz. İnsan kendini bu kadar görünür kıldığında hissettiği şey neydi? Neden buna ihtiyaç ...