MÜHLET VEREBİLMEK





Can yine trafiğe çıkmıştı ve sinir harbi devam ediyordu. Her seferinde arıza tiplerin kendini bulması tesadüf müydü? Önündeki araç cep telefonuyla konuşuyor ve en sol şeritte yavaş yavaş gidiyordu. “Babasının yolu nasıl olsa!” diye öfkeyle söylendi. Öndeki araca selektör yapıyordu ama kimin umrundaydı?

O sırada telefonu çaldı. Nasılsa yavaş yavaş gidiyoruz açayım diye düşündü. Telefonda eşi Fatma, birinci sınıfa giden kızından dert yanıyordu. “Canım bir an önce eve gel nolur, ben bu kıza ödev yaptıramıyorum. Anlatıyorum anlatıyorum anlamıyor!” Can Bey eşini dinleyip gazını aldıktan sonra derin bir nefes çekti ve “Hayatım geliyorum, biraz sabırlı ol, bu daha yedi yaşında bir çocuk. Sen kendi çocukluğunu düşün, okuma-yazmayı bir haftada mı öğrenmiştin? Ben ne kadar zorlandığımı hatırlıyorum. Kızımız da öğrenecek, biraz ona mühlet ver, az kaldı geliyorum inşallah” dedi ve telefonu kapattı. 

Seyir halindeyken insan durup düşünemediği birçok şeyi düşünebiliyordu. Can geçmişine doğru gitmişti, babasının ona karşı nasıl sabırlı olduğunu anımsadı. Pazar sabahları gazeteyi kendisine okuturdu ve hiç acele etmeden sabırla yeni yazıları sökmesini desteklerdi. Öyle öyle okumayı sökmüştü ve en başta okula gitmek istemese de babasının desteğiyle okumayı sevmişti. Sonrasında lise yıllarında arkadaşlarıyla okuldan kaçıp kafelere gittiğini de hatırladı. Babası sabır ve inançla ne yapıp edip kendini ikna etmişti. “Ne çok hakkı var üzerimde babamın” diye düşündü. 

Sonra hayatta çok sabırsız olduğunu fark etti. Öndeki araçtan tut evrakları geciktiren elemana kadar sürekli şikayet eder halde buldu kendini. “Neydi bizi bu kadar agresif yapan? Neden artık kimseye tahammül kalmadı?” Bazı zamanlar kendine bile tahammülü kalmadığını düşündü. Oysa hayat hiç de öyle bir yer değildi. Sürekli mutluluk sunan, herkesin birbirini anlayışla karşıladığı bir yer değildi. O halde kendine düşen biraz daha derin toprak olup olan biteni kabullenmekti. Trafikte birileri benim stilimde gitmeyebilir. İş yerinde arkadaşım benim istediğim hızda raporları teslim etmeyebilir. Çocuğum benim istediğim gibi ders çalışmayabilir. Ailem beni anlamayabilir. Burası dünya ve yaşadığım hayat böyle bir yer. Biz mükemmel olmaya çalıştıkça çevremizi de buna zorluyoruz ve işler istediğimiz gibi gitmediğinde veryansın şikayet ediyoruz. Oysa şikayet kaşıntı gibidir, bir yeri kaşıdıkça başka bir yerimiz kaşınıyor. Aynı bunun gibi şikayet ettikçe hayatımızın her yerine yayılıyor ve daha fazla şikayet edeceğimiz konular çıkıyor.

Bu düşünceler içindeyken eve yaklaştığını gördü. Köşeyi dönerken, daha sabırlı biri olmaya niyet ederek aracını park etti. Elinde eşyalarla kapıyı çaldı, bekledi, bekledi, kapıyı açan yoktu. Normalde eşine sinirlenmesi gerekirken içini çekti ve “ALLAH mühlet verendir, Can oğlum sen de mühlet verebilirsin.” dedi. Telaşla kapıyı açan hanımı özür dilemeye yeltenmişti ki Can gülümseyerek eşine sarıldı ve “Neredeymiş benim kızım? Şimdi ellerimi yıkayıp kızımla biraz ders çalışalım bakalım!” dedi. 

Bu trafikte kalma işi bu sefer Can’a iyi gelmişti. İnsan düşününce ve yaşadıklarından bir deneyim çıkarınca ne güzel oluyordu. 


&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar. 

&

Her düşmüşün asıl sorusudur... 

Peki nasıl değişirim, nasıl toparlanırım sorusu…

Bugün; yapabileceğin kadar küçük iyi işleri küçümseyip ertelemeyerek…

Bugün; yapamayacağın büyük işlerin hayalinde oyalanmayarak...


Yahya Hamurcu


&


&

 KİM KİMDİR

İLİŞKİLERDE USTALIK

BAŞARI PSİKOLOJİSİ




Yorumlar

  1. Yaratıcının bize mühlet verdiği gibi keşke biz de birbirimize yani başımızdaki sevdiklerimize sabırlı olup mühlet verebilsek…

    YanıtlaSil
  2. Kaleminize sağlık 🌸 Herşeyi düşünmeden aceleyle yaptığımız zamanlarda ilaç gibi bir yazı ♥️

    YanıtlaSil
  3. Zaman tanımak çok kıymetli hepimiz için ;)

    YanıtlaSil
  4. Derin toprak olabilmek mümkün olur mu?

    YanıtlaSil
  5. Hayat koşturmacası içinde yaşarken insan akıntıya kapılıyor ve herşey hızlıca hemen olmalı gibi bir hal içerisine giriyor, bu noktada sabırlı olabilmek ne kadar kıymetli.. Kaleminize sağlık ne güzel anlatılmış...

    YanıtlaSil
  6. Hız insana hata yaptırır oysa. Süre veren ve süre isteyebilen insan olmak mühimdir.
    Yine harika bir yazı olmuş👏

    YanıtlaSil
  7. İnsanın böyle sabırlı olabilmesi, kalabilmesi ne güzel bir kazanım

    YanıtlaSil
  8. Dünyadaki hangi şey hakkı olan zamanı almadan istenilen nihayete edebilmiş ki...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

SAKINDIRMA MARİFETİ

KİM KİMDİR?

MUS’AB BİN UMEYR - 1. BÖLÜM