YENİDEN YEŞERTMENİN TAM ZAMANI
Çocukluğumun en güzel hatıraları, babaannemin dizinin dibinde toplandığımız o sıcacık anılarda saklı. İncir ağacının gölgesinde ona hayranlıkla kulak verirdik. Bazen tatlı tatlı gülümseyerek bir mani söyler, bazen de geçmişten bir hikâye anlatırdı. Ne söylese içimize işler, gözlerimizin içi gülerek dinler, hiç bitmesin isterdik.
Babaannemin küçük, sedef işlemeli bir çakısı vardı. O çakı cepten çıktığında bilirdik ki bir meyve soyulup avucumuza bırakılacak ve ardından birkaç nasihat gelecekti. En çok incir zamanlarını severdim. Bahçedeki incir ağacının dallarına uzanır, elleriyle topladığı incirleri hepimize pay ederdi. “İncir meyvesi berekettir,” derdi, “Her lokmasını kıymetini bilerek ye.” Onun bu sözleri, yıllar sonra inciri neden bu kadar sevdiğimi anlamamı sağladı.
“Hayatta yerini bil, sorumluluk al, faydalı ol,” derdi. O zamanlar bunun ne kadar büyük bir öğreti olduğunu anlayamamıştım.
Aynı incir gibi…
İncir, tarih boyunca bolluğun, bereketin simgesi olmuştu. Ama ona duyduğumuz saygı, sadece lezzetinden ya da sağlığa olan faydalarından ileri gelmiyordu. İncir, doğanın içindeki mükemmel dengenin en güzel örneklerinden biriydi.
Yaşamda her şey birbiri ile ilişkili.
İncir aslında sadece bir meyve değil, içinde yüzlerce çiçeği barındıran kapalı bir bahçeydi. Diğer meyveler gibi dışa açılan renkli taç yaprakları yoktu. Bu yüzden çoğalabilmesi için bir taşıyıcıya ihtiyacı vardı. İşte burada incir arıları devreye giriyordu. Her incir türünün döllenmesini sağlayan ona özgü bir yaban arısı bulunuyor ve arılar, incirin içine girerek yumurtalarını bırakıp, bu sırada incirin döllenmesini de sağlıyorlardı. Ancak bu süreçte, arılar da incirin içinde ölüyorlardı.
Peki, biz incir yerken bu arıları da mı yiyoruz?
Aslında evet ama düşündüğünüz gibi değil. İncir, arının kalıntılarını tamamen sindiren özel bir enzim salgılıyor. Yani incir olgunlaştığında, içinde ölü arılardan geriye hiçbir şey kalmıyor. Yediğimiz çıtır çıtır taneler aslında incirin minik çiçekleridir, arılar değil.
Bu muhteşem ilişki, doğanın mükemmel dengesini gösteriyor. İncir ve arısı birbirine bağlıdır. Birinin varlığı diğerinin yaşamına bağlıdır. Arılar olmasa incir çoğalamaz, incir olmasa arılar beslenemez. Bu döngü, hayatın temel yasasını hatırlatıyor bize: Faydalı olmadan fayda göremezsin.
Dışarıdan bakıldığında incir ağacı narin ve zarif görünse de aslında kökleriyle son derece güçlüdür. Kıvrılan kökleri toprağı deler, hatta yanlış yere dikildiğinde duvarları bile çatlatabilir. Boşuna “Ocağına incir dikmek” ya da “İncir gölgesi ağır olur” gibi deyimler türememiştir.
İncirin doğası bize önemli bir hayat dersi veriyor: Her şeyin bir bedeli var ve her şey birbiriyle bağlantılı. Bir şeyler kazanmak için bir şeylerden vazgeçmek gerekir. Hayatta fayda görmek için önce faydalı olmak gerekir. Eğer sadece almak isteyen, üretmeden tüketen biri olursan, sonunda mutsuzluk içinde şikâyet eden biri olursun. Ama tıpkı incir gibi, fayda sağlamayı öğrenirsen, yaşam sana kat kat fazlasını geri verir.
Bugün elimde bir incir meyvesi, dilimde babaanneme hayır dualarla otururken, doğanın bize sunduğu bu öğretiklerini düşünüyorum.
Haydi, şimdi harekete geçme zamanı!
Faydalı olmanın, paylaşmanın, üretmenin zamanı…
Çünkü biliyorum ki, fayda sağlamak, beraberinde fayda görmeyi ve hayata şikâyetle değil, şükürle bakmayı da getiriyor.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.
&
O zaman fayda görmek istiyorsak önce fayda veren olmalıyız
YanıtlaSilKenarda duruyor ne zararı var dediğimiz şeylerin gerçekten faydası var mı?
YanıtlaSilYa da gerçekten zararı yok mu? :)
SilFaydalı güçlü olmanın ve paylaşmanın önemini anlatan çok çok keyifli bir yazıydı
YanıtlaSilTeşekkür ederim
Ellerinize sağlık 🌷
Doğada fayda vermeyen ne var ki? Çok güzel bir yazı emeğinize sağlık
YanıtlaSilHem faydalı hem de çok güzel 😊
SilHayata şikyetle değil şükürle bakmak... Gerçekten faydayı sana çeken mıknatıs gibi...
YanıtlaSilNe kadar hoş ve faydalı bir anlatım olmuş. Farkındalık uyandırıcı 🌼
YanıtlaSilYaratılan her şey fayda vermeye odaklı
YanıtlaSilBiz de fayda verirsek hayatımızın bir anlamı oluyor
Yaratılan tüm canlılar bitkiler, meyveler insan görebilse mükemmel tasarımları ile işaretler veriyorlar.
YanıtlaSilHem sıcacık hissettiren hem bilinç açan bir yazı olmuş. Ben de okurken cidden bir düşündüm arıları mı yiyoruz 😅 öyle güzel bir uyum ki doğa... Hem fayda veriyor hem çok güzel 💗
YanıtlaSilNasil da güzel bir bağ oluşmuş canlılar arasinda... fayda veren fayda görüyor
YanıtlaSilHayatımın mottosu yaptığım bir ilke üzerine çok güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilİnsan başkasına fayda verdikçe, aslında kendine fayda vermiş oluyor.
YanıtlaSilDoğada her şey bir sübhandır.
YanıtlaSilBiz fark etsek de etmesek de her an her şey öyle muazzam bir denge ile ilerkiyor ki
YanıtlaSilBiz bir işimizi ertelesek her şey bozuluyor
Doğada bir sapma olsaydı etkisi yüzyıllarca devam edebilirdi
yaz ocağında yapılan kızartmalardan, toprak fırında pişen ekmeklere...
YanıtlaSilİnsan bakınca bir meyveden de ders çıkarmayı öğrenbiliyo transfer alıyo😌
YanıtlaSilHem faydalı hem de güzel. Daha ne olsun biz de öyle olabilsek keşke
YanıtlaSilHayatın dengesinde karşı tarafa fayda verme varsa biz de bulunduğumuz ortama fayda vererek kendi dengemizi sağlayabiliriz, kaleminize sağlık
YanıtlaSilÇoğunlukla bitkilerin çiçekleri duşarıdayken incirin neden kapalı şekilde 🤔
YanıtlaSilYaptığı işi keyifle yapmak lezzet almak.. Aynı incir yer gibi
YanıtlaSilÇocukluğumda bahçemizde bir incir ağacı vardı. Babam ben doğduğumda ekmiş. Sonra da ağaca bakıp bakıp ocağıma incir ağacı diktin diye benimle dalga geçerdi. o zamanlar anlamazdım ne demek istediğini... Ama sonra incirin nasıl binaların temellerini delip geçtiğini öğrendiğimde sanırım anladım ne demek istediğini
Silİncirin dalları alçak çıkması kolay en sevdiğim ağaçtı çocukken :)
YanıtlaSilNe güzel bir strateji... Faydalı ol ki fayda göresin...
YanıtlaSilEvin huysuz ihtiyari degil de hurmet edilen, akil danisilan olgun buyugu olabilmek ne guzel, nesillerce zihinde kalmak... incir gibi bu buyukler de aile icin hoṣ bir tat ve beslendikleri bir zengin kaynak... ileride onlardan olmak dilegiyle..
YanıtlaSil