BAK SANA NE ANLATACAĞIM!
Elmas iyi bir dinleyici, Haktan ise iyi bir konuşmacıydı. İşyerinde o gün ne yaşadıysa eve gitmeyi bekleyemez, arar eşine anlatırdı. Elmas ise eli işte de olsa açar dinlerdi. Hiçbir şey olmasa da yine arar ne yapıyorsun diye sorar, karısından bir tüyo alırdı.
-Yemek yapıyorum Haktan.
-Kolay gelsin, ben de bugün öğlen kuru fasulye pilav yedim. Sorma Elmas, çok da pişmemiş rahatsız etti. Çıktım biraz hareket edeyim diye, bizim devreden Mahmut’u gördüm. Onlar da ev almışlar İzmir’den, tadilat yaptırıp taşınacaklarmış. Tadilat demişken bizim Ankara’daki evin de balkonunun kapatılması gerekiyor. ‘Kiracı kışın soğuk geçiyor abi, kapatılırsa iyi olur’ demişti ya. Ben bir sorayım tanıdıklara…
Elmas ise kulağında telefon,
-Hıı hıhı tamam, gibi kısa ses ve kelimelerle karşılık veriyordu.
Haktan’ın çocukluğundan başlıyordu konuşma hikayesi. Kelimeler ağzından net çıkana kadar bir dolu seslerle derdini dile getirirmiş, kelimeler netleşince de kimse onu tutamaz olmuştu.
Çocukluğu başka bir ülkede geçmiş, Haktan’ın. O dönemlerde telefon da her yerde yokmuş. Babası, memlekette olan annesine, torunlarının sesini duysun diye, kasete çekip gönderirmiş. Ses kaydında babaları, neler yaptıklarını anlatıp bilgi verirken arka fonda sürekli Haktan’ın konuşması duyulurmuş.
- Bak kardeşim bu kablo, kablo…
- Baba ben de türkü söyleyeyim mi?
- Baba bu ne?
- Benim arabam var, bisikletim var.
Yani Haktan çocukluğunda aldığı mikrofonu bir daha elinden bırakmamış.
Mahalledeki çocukları toplayıp onlara Ferdi Tayfur albümünden şarkılar söylermiş. Birileri dinlesin yeter ki, onun söyleyecek çok sözü varmış… Onu tanıyanlar böyle anlatıyordu çocukluğunu.
Şimdilerde eşinin üstlendiği iyi dinleyici rolü çocukluklarında kız kardeşindi. Bugün bile kızcağız, abisiyle ne zaman bir araya gelse konuşmaya fırsat bulamazdı. O da evin en sessizi, söz dinleyeniydi.
Haktan’ı dinleyenler yoruldu ama o konuşmaktan yorulmadı. Elli yaşında hala sahne başındaydı. O konuştukça çevresinde bir o kadar konuşmayan insanlar dizayn oluyordu. Eşi, çocuğu, kardeşi, arkadaşı bunlar nadir konuşanlardan bir gruptu.
İşin tuhaf yanı kendine ‘neden bunlar bu kadar sessiz’ diye hiç sormayışıydı.
Bir gün kardeşini aramıştı;
Kardeşim nasılsın? Bir sesini duyayım dedim. Haberi duydun mu? Depremde yıkılan bir evin enkazında dört milyon tl çıkmış. Para olsa ne olacak ki? Ben emekli oldum ikramiyemi aldım. Yeni işe başlayacağım. Hepsi çocuk için, ona gelecekte bir imkân olsun derdim bu yani… Telefonun diğer ucunda kardeşi Haktan konuşurken bütün mutfak dolap kapaklarını silmiş, ocağa yemek koymuş, kendine kahve bile yapmıştı.
Birileri kabını boşaltma derdinde birileri ise doldurulacak tas olma… Hayatı da bu şekilde algılar ve aktarırız.
Konuşmak insanın olmazsa olmazıdır. Tabi bazıları var ki bu konuşma işi onlara doğuştan bir miktar fazla yüklenmiş. Sesler, kelimeler, tonlamalar onların hayatı algılaması ve aktarmasının en belirgin şeklidir. Bu bir özelliğimiz ancak hiçbir şey bize bu hayatta boşa verilmemiştir. Her şeyin bir sebebi ve amacı var. Güçlü olan yönlerimiz ile belli bir hedef üzerinde hareket ediyor olmak. Bize verilenleri fayda üzerine kullanıyor olmak.
Öyleyse; kurduğumuz iletişimin bir parçasıdır konuşmak…
Bunu da yeri ve zamanına göre ayarlamak…
Karşı tarafın ihtiyacına göre önemli olan bazen de susmak…
İnsanı karizma yapan, iyi yaptığı şeyin zıddını da yapabilmek. Hareketi çok olanın biraz yavaşlaması, konuşma miktarı çok olanın da yeri geldiğinde susabilmesi gibi…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.
&
Dinlemenin önemini anladığımızda iletişimimiz de iyileşiyor... Keşke anlayabilsek...
YanıtlaSilProblemin çözümü konuşmak değil eylemdir...
YanıtlaSilEllerinize sağlık
YanıtlaSilKaleminize sağlık,
YanıtlaSilÇok keyifli ve düşündüren bir yaz olmuş..🌿
Haktan bu kadar çok konuşurken en yakınlarının çok iyi bir dinleyici olması hem haktana hemde dinleyi olanlara çok tatlı bir mesaj aslında..
Bizden farklı olup dibimizde olan insanların bize; bizimle ilgili çok güzel mesajları var aslında..🌿
Bu bazen eşimiz oluyor..
Bazen annemiz oluyor..
Bazen arkadaşımız oluyor..
Bazen patronumuz oluyor..
Bazen komşumuz oluyor..
Bazen pazarda karşılaştığımız teyze oluyor..
Bazen kaçmaya çalıştığımız kişiler oluyor..🍃
Her gelen mesaj tam da yakınımda aslinda lehimize degil mi:)
Silİyi dinleyicileri üzmeyelim...
SilEllerinize sağlık.
YanıtlaSilHer insanın doğuştan getirdiği, emek ve çabası olmadan ototmatik yapabildiği şeyler var elbet... Fakat hayat senin çabana bakıyor... Otomatik değil de kendi mücadelen ile bu özelliğine nasıl iyi bir şey kattın? İşte insanı hayatta yücelten, karizma yapan, sevgi kazandıran şeyin sırrı da burda ;)
YanıtlaSilBazi insanlar aklindaki cumleleri disariya boca etmekle ilgili o kadar telasli ve istekli ki karsidakinin karni mi agriyor, isten mi kovulmus, sevgilisi mi aldatmis bunlari farketmesi cok zor olabiliyor, oysa iliskide herkes anlasilmak ister... herseyin asirida olmasi insana zarar, Haktan'in ziddinda mesela hic konusmayanlar da var, asansorde selam vermek bile zul geliyor... umarim dengeye gelebiliriz ve iyi ki nasil gelinecegini ogreten yerler hala var, tesekkur ederiz!
YanıtlaSilEvet bir derdini anlatırken birden kendi dert yanmaya başlayınca insan üzülüyor
Silama sınav da işte tam burada değil mi?
SilEvet, sinavimizi dengeye gelirken veriyoruz sanki daha cok...
SilAh insan, bir zıddını yapabilse... az konuşanın da konuşması, bir şeyleri anlatabiliyor olması ne de önemli:)
YanıtlaSilÇok samimi bir yazı hayatın içinden , çevremizde kimler var hiç susmayan ;))
YanıtlaSilHaktanıın dinleyenleri çok anlayışlıymış ne güzel :) yine de o da biraz karşısındakileri anlamaya çalışsa çok güzel olur
YanıtlaSil😊
Silİnsan sevdiği şeyleri yapmak istiyor. Miktarı artırdığının farkında olmadan hem de. Oysa insanı geliştiren şey yapamadığını yapabilmektir
SilDoğru yerde konuşmak doğru yerde susmak, her şeyde bir kıvam gerekiyor, konuşmada da öyle...
YanıtlaSilİnsan konuşarak çözmeye çalıştığı şeyleri bir eylem ile çözebileceğini öğrendiğinde şaşırıyor… Her şey harekete bağlı çünkü…
YanıtlaSilKendimizi ifade edebilmenin en iyi yolu konuşmak ama tabi her şeyde olduğu gibi burada da kıvamında olduğunda tadından yenmez 😊
YanıtlaSilAdsız
YanıtlaSilKonuşmak iletişim değil iletişimin bir parçası
Bazen konuşmak karizmatik olduğu gibi susmak da bir o kadar karizmatik oluyor. Yazıda ne güzel belirtilmiş zıttını ortaya koyabilen çok karizmatik oluyor
YanıtlaSilİnsan isteklerine göre ilişkilerini dizayn ettiğinde çok konuşan çok dinleyenle ilişki kurmayı tercih ediyor. Haktanin da çok konusanlarla yolu kesismis olmalı ama mesele onlarla ilişki kurmayı mi tercih etti yoksa çok dinleyenleri mi tercih etti.
YanıtlaSilSusmayanların ve susmak nedir bilmediğimiz sahnelerin gözümün önünde canlanması.. 🙈
YanıtlaSilHerkes aktarım derdinde sanırım
YanıtlaSilİyi yaptığımızın ve zıddının farkında olup, geliştirebilmek duasıyla.
YanıtlaSilBazen susabilmek en büyük yetenek….
YanıtlaSilBirileri kabını boşaltma derdinde birileri ise doldurulacak tas olma… Hayatı da bu şekilde algılar ve aktarırız. Pasif olduğumuz zaman daha güçlü oluruz.
YanıtlaSilZıttını koyamadığın her koşulda vasat durumda bir hayat içerisindesin...
YanıtlaSilHayat kolay yapabildiklerimizle devam etmeli sanıyoruz... En acısı ise o kolaylığın içinde gelişim bekliyoruz...
YanıtlaSilSusarak konuşur bazı insanlar...
YanıtlaSil