DEDEM VE BEN - İNSANLIĞIN MEMLEKETİ OLUR MU?
Dedeciğim, seni görmeyeli uzun zaman oldu çok özledim gülüşünü, bana “Aslan torunum” deyişini, sırtımı sıvazlayıp desteğini hissettirişini… Öncelikle sana teşekkür ederim. Yeri geldi bana moral verdin yeri geldi bana ders verdin. İyi ki varsın…
Okulumu sormuşsun dedeciğim, evet tatil bitti ve okullar açıldı. Okullarda tüm öğrencilere ilk ders bir video izletildi. Bizler de tüylerimiz diken diken izledik o videoyu.
Sonra tarih öğretmenimiz; “Gençler, şu kapıdan biri gelse ve savaş var kimler gelir dese kim gitmek ister?” diye sorunca tüm sınıf ayağa kalktı.
Biz çok üzüldük, hala da üzülüyoruz. Bir seneyi aşkın bir süre oldu dede. Kardeşlerimizi izledik, annelerimizi izledik, babalarımızı izledik, dedelerimizi, ninelerimizi izledik… Oturduk ekranın karşısına ve izledik durduk. Onlar orada sabretti biz burada sabrettik. Yumruklarımızı sıktık, dişlerimizi sıktık. Yaralandık ve o yara kapanmadan yenisi açıldı, durmadan da kanadı.
Dede, bıraksalar var ya…
Bir de başka sınıflardan birileri “Ne yapalım onlar da topraklarını satmasaydı o zaman. Biz kendi topraklarımızı korumaktan sorumluyuz, bize ne onlardan?” dedikçe ben daha da delilendim.
Elimizden şu an bir şey gelmiyor dedem. Ne yapacağız da o kanayan yarayı durduracağız? Hem içimizdeki hem de dışımızdaki yarayı nasıl saracağız?
…
Hayırlı olsun evlat yeni eğitim öğretim yılın. Kolaylaşsın işlerin. Ben de özledim seni görmeyi, seninle sohbet etmeyi, birlikte çay içmeyi…
İnsanlar çarşı pazarda karşılaşınca veya yeni tanışınca sorar birbirine; nerelisin?
Hemşehri değilse bile ucundan kıyısından bulur tanıdıklarını ve hemşehri çıktık diye tebessüm ederler. Kalpleri ısınır birbirine.
Bombaların ardı arkası kesilmeyen şehir…
Biz orada doğmadık evlat. Hiç gitmedik. Son 1 yılı aşkın süredir de izliyoruz. Zalimi görüyoruz, karşısındaki masumu görüyoruz. Kalbimiz sızım sızım sızlıyor. Kendi çocuğumuzu, kardeşimizi, ana babamızı, kendimizi düşünüyoruz o an. Acılarını hissedip gözyaşımıza engel olamıyoruz. Sabırlarını, dayanma güçlerini, tebessümlerini görüp hayret ediyor ve gurur duyuyoruz. Tıpkı Çanakkale şehitlerimizin yazdığı helallik mektuplarını okuduğumuzda, orada yaşananları dinlediğimizde hissettiklerimiz gibi…
Çanakkale bizimdi, yine bizim çok şükür… Şu an bombaların altındaki masum şehir ise bizim değil ama aslında bizim evlat.
Dünyalı olmamız yetmez mi hemşehri olmaya? Biz de dünyada ne kadar şehir varsa oralıyız oğlum.
“Biz orada doğmadık ama orada büyüdük…”
İnsanların nerede doğduğu önemli değil, amaçlarının ne olduğu önemli. Zulmü göreni gören gözler, kalbinde o acıyı hisseder.
Bizi birleştiren bir amacımız var, o da zulme karşı mücadele etmek... Bu amaç etrafında birleşenler için; farklı toprak, farklı ırk, farklı dil ya da farklı renk, mühim değildir... İster Doğu, ister Batı, ister Kuzey, ister Güney fark etmez… Biz, zulüm neredeyse orada büyüdük.... Tohumlarımızı oraya ektik, köklerimizi saldık oraya…
Tohumlarımız henüz görünüyor mu? Görünmüyor.
Görünüyor mu? Görünüyor.
Bugün olmasa da belki yarın belki sonraki gün, belki daha da sonra... Ama o tohumlar çıkacak bir gün evlat. Biraz daha gayret, biraz daha sabırla…
DEDEM VE BEN - İŞİN İÇİNDEN NASIL ÇIKARIM?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.
&
İnsanları birleştiren şey ne toprak ne taşıdığı kan ne de renkleridir. İnsanları birleştiren şey amaçlarıdır
YanıtlaSilAmaç olduğunda, minik pürüzlerin de anlamı kalmıyor. Küçük problemlere takılmıyor insan...
SilGörünmeyen gerçekleri görenlere ne mutlu
YanıtlaSilKalbinde o acıyı hissetmek, boğazının düğümlenmesi… zülmü görüp sessiz kalmak insana yakışmıyor. Bir yılı aşkındır devam eden zülüm içimizi yakıyor:(((
YanıtlaSilAynen öyle hem de nasıl acıtıyor. Elimiz kolumuz bağlı sanıyoruz kendimizi ama aslında minicik bir şey yapmak bile insanların göz çektiği yerde ne kadar kıymetli
SilRab'bin yolında zulme karşı birleşenlere selam olsun😊🌸
YanıtlaSil🤍
Silİrdelemeyen insanları toprak sattılar diye kandırdılar, onlar Arap dediler. Halbuki insanı insan yapan rengi değildi.
YanıtlaSilMasum, kimisi daha yaşına gelememiş bebekler ne yapmış olabilir böyle bir zulmü hakedecek
SilVeya hangi insanın hangi hatasının bedelini bu şekilde ödetme hakkımız var
Dua ediyoruz, RABbim bize de pay ver diyoruz. Şüphe yok ki ALLAH sabredenlerle beraberdir.
YanıtlaSil"İnsanların nerede doğduğu önemli değil, amaçlarının ne olduğu önemli." vee aynı amaçta hizmet edenler elbet bir gün birleleşir.
YanıtlaSilBağımız aynı yere olunca insanlar birleşiyor ... Kalplerimiz bir, tarafımız bir... İnşAllah Rabbimizin karşısında da bir olanlardan oluruz...
YanıtlaSilİnşallah
SilRahat ve imkan içinde iken rahatı ve imkanı olmayanı dert edebilmek kıymetli olan...
YanıtlaSilAncak birleşen güçlüdür, hayırda birleşmek ne güzel.
YanıtlaSilMesele hiç toprak mevzuu değildi aslında... Mesele hep insanı gerçeklerden uzaklaştırarak tüm insanlığa hükmetme meselesiydi... Biz ise dünyanın neresinde olursa olsun hakkın karşında olanın karşısında duran olmalıydık...
YanıtlaSilBir olmak birleşen olmak ortak amaçla yol alınca yoldaş olunca ne kadar da kolaylaşıyor. Kalpler ortak amaçla çarptığında yoldaşlık devam ediyor.
YanıtlaSilTohumlar filizlenmeye başlayacak inşALLAH az kaldı. Filistin tekrar yeşerecek. O kanayan yara duracak.
YanıtlaSilİNŞALLAH
SilVicdanının sızlıyor olmasının şükür sebebi olduğu bir dönemdeyiz. Bir vicdanım var ve sızlıyor çok şükür. İnsan kalabilmişim çok şükür.
YanıtlaSilNe güzel bir sistemimiz var. Vicdan sistemi. İnsanı dengede tutan insana insan olduğunu hissettiren bir sistem. Çok şükür
Sil🙏💚❤️🤍🖤
Silİnsanlığa yapılan kötülük aslında her birimize yapılan ayıptır.
YanıtlaSilBombaların ardı arkası kesilmeyen şehirin, unutulmayıp yazıya dökülmesi ne güzel bir düşünce..
YanıtlaSilUnutmayacağız..
Kalpleri ısınır birbirine...
YanıtlaSilBiz orada doğmadık ama orada büyüdük. Daha da büyüyeceğiz…
YanıtlaSil