AYNA AYNA, SÖYLE BANA

Bazen ayna karşısına geçer kendimize kızıp kavga ederiz. Söylene söylene bir hale gireriz; “Salaksın kızım bu yaptığın saflığı kimse yapmaz.”

Bazen kendimizle gurur duyar, övünürüz; “Aferin kız Bahar, iyi yaptın spora başlamakla, helal olsun sana.”

Bazen sessizce ağlarız, sonra kendimize bakar yine ağlarız. Dertleşiriz bir de, karşımızda biri varmışçasına.

Bazen de hayatımızdaki insanlarla yaşarız tüm bunları. Hani her insanın hayatında vardır ya hoşlanmadığı birileri. Tartıştığı, gıcık olduğu, görünce yüzünü ekşittiği. İlişkilerinde, ticaretinde, müşterisinde, komşusunda, marketinde yani kısacası hayatın her yerinde bu durumu yaşadığımız zamanlar olur. Öyle ki bu durumu, tanımadığımız insanlarda bile yaşadığımız olur bazen.

Trafikte bir kornaya basışı var ki sorma! Kavga edersin orda kendi kendinle, dikiz aynasından söylenirken bulursun kendini.

Bir de tam zıttı vardır. Görünce hoşlandığın, sürekli yanında olmak istediğin. Onu gördüğünde mutlu olduğun. Bir davranışını örnek aldığın ya da tepkilerinden etkilendiğin birileri.

“Ne güzel gülümsüyor” dersin ya da “ne güzel bir adaleti var”. Öyle ya hayatta hep kötü şeyler yok. Güzel şeyler de var. Güzellikler de var, görebildiğimizde yansıtabileceğimiz güzellikler.

“İnsanoğlu karşısındaki insana bakar ama onun yüzünde kendi aynasına bakar aslında.”

Müşterisine bakmaz müşterisinin gözünde kendi aynasına bakar. Satışı yapmak istersin o müşteriye ama onun ihtiyacına görecek ürünle. “Bu istediğiniz özelliklerde ama sizin bölgede bu ürün biraz az talep görebilir. Bu nedenle şu ürün oradaki insanların daha talep ettikleri ürün. Bunu tavsiye ediyorum. Karar tabi yine sizin.”

İş yerine fazla gelirsin, patronun senden vazgeçemez hale gelir. Neden böyle oldu? Çünkü sen aynanı değiştirdin. İşine sahip çıkmışsın, kendi yerin olarak benimsemiş ona göre çalışmışsın. Patronun demesine gerek yok, sen orada neyin nasıl yapılması gerektiğini zaten anlamış ve yapmışsın. Sen değil patron senin gözünün içine bakıyor olmuş.

Evinde de sen eşine karşı alacaklı hale gelirsin, fazla olursun. Tebessümün artmış neşelisin, hoşsun. Aynanı değiştirmişsin aslında. Herkes oturmak isterken sen şu zahmetli işleri yapmada ben varım demişsin. Bak, yeni ayna oluşturdun işte kendine.

Yani biz insanların bize verdiği tepkilerde kendi oluşturduğumuz aynalarımızı görürüz aslında.

Zaaflarımızı, aşırılıklarımızı, güçlü yönlerimizi görürüz.

İnsanlar bizi iki dakika çeker, bazen iki ay, bazen de otuz yıl çeker ama biz kendimizi ömür boyu çekeriz. Ve böylece insan en büyük zulmü kendisine yapar ama farkına varamaz.

O zaman gördüğü manzara değişsin istiyorsa insan, ilk önce kendinden başlayacak değiştirmeye, düzelmeye. İşte o zaman başlayacak özgürleşmeye.

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.

 &

"Milyarlarca insan içinde, 'bir' kişinin ne önemi olabilir ki?

Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun!"

YAHYA HAMURCU

&

&

 KİM KİMDİR

İLİŞKİLERDE USTALIK

BAŞARI PSİKOLOJİSİ