Her insan ister...
Öylesine değil de...
Gerçekten başarılı olmayı,
gerçekten mutlu olmayı,
gerçekten iyi ilişkiler kurmayı...
Peki, kaç insan gerçekten yolunu öğrenmek için bilinç verdi?
Peki ya sen?
TEKNOLOJİ İMKAN MI? TUZAK MI?
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
-
Leyla, her yıl okullar kapanınca yaz tatili için memlekete dedesinin yanına giderdi. Küçüklüğünde oradaki köy hayatı çok hoşuna giderken artık liseli olmuştu ve dedesinin evine gittiğinde yaşadığı bazı yoksunluklar canını sıkıyordu. İnternetin olmaması mesela hayatını durduruyordu resmen. Dedesi köyde hala birçok şeyi teknoloji kullanmadan kendi yapıyordu. Tarlada yaptığı işlerin çoğunu makineler yapabiliyordu oysa ki.
Bir gün tarlaya doğru giderken dedesine eşlik etmişti. Bir yandan da konuşuyordu Leyla; “Teknoloji nasıl da gelişmiş değil mi dede? İnsanın hayatını zorlaştıran çoğu meseleyi halletmiş sanki...
● Yıkayacağı çamaşıra ve onun hassasiyetine göre deterjanı ayarlayabilen çamaşır makineleri,
Artık birçok şeyi bu akıllı telefonlarla halledebiliriz. Dedeciğim biliyor musun sağlıkla ilgili bütün bilgilerimizi bile bu telefonlara kaydedebiliyoruz?
● Hangi doktora ne zaman gittiğimizi,
● Ne zaman hangi tahlilleri yaptırdığımızı,
● Bir hafta önce tansiyonum kaçtı? 2 hafta önce kaçtı? 2 ay önce tansiyonum kaçtı?
● Veya şekerimizi...
Yürüyüş yapıyoruz mesela;
● Günde kaç adım yürüdüğümüzü,
● Kaç km yaptığımızı,
● Ne kadar kalori yaktığımızı hesaplayabiliyor.
Ya da hatırlayamadığımız birçok şeyi bize hatırlatabiliyor;
● 3 sene önce bugün... 5 sene önce bugün… Fotoğraflarla bize gösterebiliyor.
Geçmişte yaşadıklarımı benden daha iyi bilebiliyor ne garip değil mi?
Alışverişi bile artık telefonlarla halledebiliyoruz. Annem, “Gelirken yoğurt al” demek yerine kendisi internetten sipariş verebiliyor. Gün boyu o telefonla bana hemen ulaşabiliyor olması da cabası…” Diyerek güldü ve devam etti Leyla;
“Bizim yerimize her şeyi onlar yapabiliyor artık dede. Hiç kafamızı yormaya gerek yok ne kadar iyi değil mi?”
Dedesi, Leyla’nın büyük bir hevesle teknolojinin getirdiklerini anlatırken büyüyen gözlerine baktı ve güldü… Sonra o da anlatmaya başladı;
-İnsan, eşref i mahluktur canım kızım. Yani yeryüzünde yaratılanlar içinde en kıymetli varlıktır. Bu kıymetini ise en çok neye borçludur biliyor musun?
Leyla merakla sordu;
- Neye?
Dedesi;
-Düşünebiliyor olmasına… Yani bizler bir şeyleri düşünüp, merak eden, öğrenen ve o bilgiyi hayatına geçirebilen bilinçli canlılarız.
Teknoloji demiştin değil mi? Evet teknoloji güzel şey tabi, birçok işimizi kolaylaştırıyor ama bazen insanın düşünme yeteneğini elinden alabiliyor. Yani insan buna bağımlı hale geldiğinde kendi marifetlerini kaybediyor aslında.
Tek tuşla bebeğin ateşini nasıl düşürebiliriz diye bakıyor bir anne ve düşünmeden önüne çıkan bir sürü gerçek veya gerçek dışı bilgileri alıyor zihnine. Deneyimli annelere ya da bu konuda bilgili kişilere sorup onların deneyimlerini almak aklına gelmiyor.
Bir baba, evin geçimi konusunda sıkıştığında düşünmeden internete girip kısa yoldan “nasıl zengin olunur” diye araştırmaya başlıyor. Karşısına çıkan bir sürü bilgiyi denetlemeden hayatına alıyor. Evini geçindirmeyi başaran çevresinde bir dolu insan var oysaki…
Yani teknolojinin artıları olsa bile eksileri de fazla. Sana fayda vermesi senin nasıl kullandığınla ilgili…
Teknoloji, insanın zihnini rahata alıştırıyor, marifetinden çalıyor.
İnsanlar çarşıda pazarda esnafla, eşi dostuyla komşusuyla karşılaşır, onlarla hoş sohbet eder, ilişkiler kurardı. Düşünürdü bu insanın var mı derdi, sevinci, üzüntüsü diye. Öğrenirdi insanlarla iletişimi, ilişkiyi. Ama şimdi selam bile vermekten çekindiği kuryelerden alıyor paketi, kapatıyor kapıyı.
Bugün elektrik kesilirse nasıl yemek yapacağını, yemeğini nasıl ısıtacağını ya da bozulmadan nasıl saklayacağını bilemeyen insanlar haline geldik.
Peki insan, marifetlerini ve düşünme yeteneğini kaybederse ne olur?
● İşte o zaman doğru karar veremez.
● En basit kararı bile bizim yerimize birileri almış olur.
● O kıyafeti, o eşyayı, o her ne ise seçip seçmeyeceğimize, kullanıp kullanmayacağımıza karar vermemiz gerekirken düşünmeden, toplumun normalleştirdiği, genel kabul gören şeyleri direkt hayatımıza alırken buluruz kendimizi.
Halbuki insanoğlunun faydalı ve güzel şeyleri seçebilmesi, seçim hakkını ihtiyacına göre kullanabilmesi için düşünmeye ihtiyacı var.
Ne dersin hiç bu konuda düşündün mü?
Leyla, dedesini can kulağıyla dinledi. Anlattıkları çok hoşuna gitti ama aklı hala dedesini teknoloji konusunda ikna etmekteydi. Heyecanla dedesine dönüp;
“Dedeciğim düşünce konusunda dediklerini düşüneceğim… Ama ne dersin buradaki eve en azından internet bağlatmak nasıl olur?”
&
Deneyimsel Tasarım Öğretisiinsanın mutlu, başarılı olması vedoyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.
&
"Sıradan bedellerle neden sıradışı bir hayatın olsun ki?"
Kıvam sen ne güzel şeysin😅 elinize sağlık… Gerçekten bir yanda insanın marifetini alırken bir yandan da fayda verebiliyor da… Ne kadar kıvamda o kadar iyi :)
İşlerimizi kolaylaştıran şeyler nasıl da vazgeçilmezimiz oluyor. Kolaylık güzel şey ama insan kolaya alıştığında kendi marifetlenwmiyor işte... Hayat öğretirken, geliştirirken hep biraz zorluyor. İnsan ise hiç zorlanmak istemiyor. Teknoloji ile nesiller arasında çok büyük fark oluştu gerçekten. Sanırım marifetsizlik konusunda teknolojiyi çok iyi kullanan bu son nesil zirve olacak... Bu yüzden çocuklarımıza şimdiden teknoloji olmasa hayat nasıl olurduyu göstermek gerek belki de...
Çok iyi anlamış olduk ki telefonun faydasından çok zararı var. Meğer neleri koparmış bizlerden hiç farkında bile değiliz. Marifeti yüksek bir yazı, ellerinize sağlık.
Günümüz sorunlarından en büyüğü. Hayatımıza teknoloji girdi girmesine de çok şeyde çıktı. ilişki, sabır, anlayış, örf, adet... Artık toplum gördüğü üzerinden normale anormale göre tepki verir oldu. Gerçeğe ve sahteye göre değilde.
Bugün arkadaşım ile konuşuyorduk bu konuyu… Şu an internetteki fenomenlerin bize önerdiği ürünler gerçekten ne kadar güvenilir? Sağlık alanında herhangi bir tecrübesi olmamasına rağmen nasılda takviye ilaçlar önerebiliyorlar? Bize güven veren şey o kişinin çok takipçisi olması mı? Veya herkesin onun önerdiği şeyi alması ona güvenmeme yeter mi?
En azından internet bağlasak diyor hala 😂 dedem ya ne güzel anlattın o iletişimi, teknoloji öncesindeki o günleri. Hepimizin gözünde canlandı o özlenen günler 🌟
Gerçekten de doğru. Bu yazı baya bir düşündürdü. Teknoloji her ne kadar işimizi kolaylaştırmış gibi dursa da bizi bir çok konuda köreltti. Kitaplarımı kütüphaneden tane tane alıp okurken çok daha fazla okurken, pandemide bir çok kitabın pdfini indirdim ve o pdflerden sadece 2 tanesini okudum. Yüzlerce kitabın bir tıkla elimin altında olduğunu bilmek beni kütüphanede kitap karıştırma zevkinden de, her hafta bir kitap okuma hızından da alıkoydu. İmkan zannettiğim şey ayağıma bağ oldu resmen.
Öyle bir noktadayız ki kadın akşam eve gelirken domates al diyor. Adam nasılsa markete giderim diye bunu bile aklında tutmuyor. Bu sefer de hatırlaması gereken şeyleri de hatırlayamayacak bir zihin kalıyor ortada
İnsanın düşünme yetisini kaybetmesi, marifetsizleşmesi ne acı bi taraftan da teknoloji güzel şey :) Dengeyi bulmak ne kadar da önemli 🌷 Elinize sağlık 🌺
İnsan tanımak ister karşısındaki insanı merak eder. - Kimlerdenmiş? - Adı neymiş? - Yaşı? - Nereliymiş? - Peki, ya mesleği? - En sevdiği yemek? Doğduğu, doyduğu şehirden tutun, yaşına, göz rengine, saç rengine, en sevdiği yemeğe, müziğe, araba markasına, en sevdiği giyim markasına, unutamadığı anısına kadar… Oysa çevremizdeki insanlar: Nasıl ifade eder sevdiğini veya sevmediğini? Kızgınlığını, üzüntüsünü nasıl anlatır mesela? Bir işe nasıl başlar? Nasıl bitirir? Nasıl ikna olur? Nasıl iletişim kurar? Neyi, neden tercih eder? Asıl sormamız gereken sorular değil mi? Hayatta farklılıklar vardır… Minola, Valencia, Bahia, Navel, Fukumoto, Kan, Şeker… Hayır, hayır şehir isimleri değil bu isimler… Portakal ve çeşitlerinin isimleri. Memleketleri de var mesela Adana, Finike, Alanya, Dörtyol… Kimisi suludur meyve suyu yaparız tostumuzun yanına, kimisi daha ekşidir tatlının ağırlığını alır, kimisi de tatlıdır dilimler öylece yeriz… - Of ya portakal dediğin ekşi olmaz...
2024’ten uzaklaşıp 2025’e gelirken Eski bir sen(e)den yeni bir sen(e)ye giderken… Herkes kendince bir süreçten geçti. Kimi sarp bir yokuştan geçti, Kimi yaşadığı bir kıtlıktan. Kimi faydalı bir alışkanlık edindi, Kimi zararlı olan alışkanlıktan vazgeçti. Birileri bir şeyleri başardı, Birilerinin başarısı yarım kaldı. Kimi evlendi, kimi boşandı. Kimi işe başladı, kimi onlarca işi geride bıraktı. Bazısı kafasındakilere bir türlü başlayamadı, Bazısı nihayetine erdirdi, Bazısı yapılacaklara başlasa da bitiremedi. Kimi dünyaya geldi, kimi ise dünyaya veda etti… Kimi şikayet etti, kimi de şükretti. Bazısı kayıplar verdi, bazısı kaybedenleri izledi, bazısı da kaybederken kazandı. Sonuçta herkes için koca bir sene geçti. Kimi fark etti deneyim çıkardı, Kimi ise yaşadı ve geçti. Ama bazısı kazandı bazısı kaybetti. Kimdi o kaybedenler? Kimdi o kazananlar? İnsan, hayatında neyin ne olduğunu anlayamadığında aynı şeyleri yapar ama farklı sonuçlar bekler. Bir yıl bitip diğer bir yıla başlarken, insa...
Miktarı Mı Arttıralım, Etkiyi Mi? “Giyecek düzgün hiçbir şeyim yok” İnsan elbiselerinin sayısı arttıkça giyecek düzgün bir şeylerinin olacağını zanneder ama... “Hiç tatile gitmiyoruz” İnsan gezdiği ülkelerin sayısı arttıkça mutlu olacağını zanneder ama... “Çok yiyorum ama doymuyorum” İnsan daha çok yedikçe doyacağını zanneder ama... Her şey neden bu kadar çok ama etkisi bir o kadar az? Bu terslikte yoksa bir strateji mi var? & Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar. & "Bir damla, bir damlanın önemidir bardağı taşıran... Bir damlalar, bir damlalardır bardağı dolduran... Hangi bardak bir damla ile dolar, diğer damlalar olmadan... Hangi bardak taşar, damlalarla bir damla olmadan.... " YAHYA HAMURCU & KİM KİMDİR İLİŞKİLERDE USTALIK BAŞARI PSİKOLOJİSİ
Kıvam sen ne güzel şeysin😅 elinize sağlık… Gerçekten bir yanda insanın marifetini alırken bir yandan da fayda verebiliyor da… Ne kadar kıvamda o kadar iyi :)
YanıtlaSilİşlerimizi kolaylaştıran şeyler nasıl da vazgeçilmezimiz oluyor. Kolaylık güzel şey ama insan kolaya alıştığında kendi marifetlenwmiyor işte... Hayat öğretirken, geliştirirken hep biraz zorluyor. İnsan ise hiç zorlanmak istemiyor. Teknoloji ile nesiller arasında çok büyük fark oluştu gerçekten. Sanırım marifetsizlik konusunda teknolojiyi çok iyi kullanan bu son nesil zirve olacak... Bu yüzden çocuklarımıza şimdiden teknoloji olmasa hayat nasıl olurduyu göstermek gerek belki de...
YanıtlaSilTeknolojinin getirdiği çok şey var ama ya götürdükleri...
YanıtlaSilDüşünebilme gücümüzü her zaman koruyabilmek dileğiyle. Çok önemli bir konuya temas etmişsiniz. Ellerinize sağlık :)
YanıtlaSil
YanıtlaSilÇok iyi anlamış olduk ki telefonun faydasından çok zararı var. Meğer neleri koparmış bizlerden hiç farkında bile değiliz. Marifeti yüksek bir yazı, ellerinize sağlık.
Her şey avantaj ve dezavantajıyla birlikte gelir..
YanıtlaSilGünümüz sorunlarından en büyüğü. Hayatımıza teknoloji girdi girmesine de çok şeyde çıktı. ilişki, sabır, anlayış, örf, adet... Artık toplum gördüğü üzerinden normale anormale göre tepki verir oldu. Gerçeğe ve sahteye göre değilde.
YanıtlaSilİmkanlar arttıkça insan birbirinden de uzaklaşmaya başlıyor. Telefonlar mailler mesajlar içinde birbirimizden kaçar olduk.
YanıtlaSil🥰👍🏻
YanıtlaSilKaleminize sağlık…
YanıtlaSilBugün arkadaşım ile konuşuyorduk bu konuyu…
Şu an internetteki fenomenlerin bize önerdiği ürünler gerçekten ne kadar güvenilir?
Sağlık alanında herhangi bir tecrübesi olmamasına rağmen nasılda takviye ilaçlar önerebiliyorlar? Bize güven veren şey o kişinin çok takipçisi olması mı? Veya herkesin onun önerdiği şeyi alması ona güvenmeme yeter mi?
Elinize sağlık 🌺
SilDedenin söylediklerine ben ikna oldum ama Leyla hala olmadı sanki. 😄
YanıtlaSilHer şeyin aşırısı zarar
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilEn azından internet bağlasak diyor hala 😂 dedem ya ne güzel anlattın o iletişimi, teknoloji öncesindeki o günleri. Hepimizin gözünde canlandı o özlenen günler 🌟
YanıtlaSilToprakla iç içe olmak sen ne güzel bir şeysin 🌸
YanıtlaSilGeçmişi bilenlerden, yaşayanlardan deneyim transferi almak ne kadar da önemli...
YanıtlaSilGerçekten de doğru. Bu yazı baya bir düşündürdü. Teknoloji her ne kadar işimizi kolaylaştırmış gibi dursa da bizi bir çok konuda köreltti. Kitaplarımı kütüphaneden tane tane alıp okurken çok daha fazla okurken, pandemide bir çok kitabın pdfini indirdim ve o pdflerden sadece 2 tanesini okudum. Yüzlerce kitabın bir tıkla elimin altında olduğunu bilmek beni kütüphanede kitap karıştırma zevkinden de, her hafta bir kitap okuma hızından da alıkoydu. İmkan zannettiğim şey ayağıma bağ oldu resmen.
YanıtlaSilÖyle bir noktadayız ki kadın akşam eve gelirken domates al diyor. Adam nasılsa markete giderim diye bunu bile aklında tutmuyor. Bu sefer de hatırlaması gereken şeyleri de hatırlayamayacak bir zihin kalıyor ortada
YanıtlaSilİnsanın düşünme yetisini kaybetmesi, marifetsizleşmesi ne acı bi taraftan da teknoloji güzel şey :) Dengeyi bulmak ne kadar da önemli 🌷 Elinize sağlık 🌺
YanıtlaSilAsıl önemli olan imkanım var diye rahatta hissetmek mi? Bu imkanları daha çok gelişebilmek için kullanmak mı? Düşündürttü kaleminize sağlık.
YanıtlaSil