Kayıtlar

iyilik etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

YARDIM NİNE

Resim
Muhsin ile İhsan, aynı mahallede ve okulda iki candan dostlardı. Yedikleri içtikleri ayrı gitmez, birbirleri olmadan bir işe girmezlerdi. Aynı zamanda ikisi de yardım abidesiydiler.  Okulda, evde, mahallede herkesin eli ayağı olmuşlardı. Nerede ne yapılacak, nasıl bir yardım, nasıl bir çalışma, neye ihtiyaç var, onlar orada... Mahalleli, esnaf herkes onları çok severdi, ihtiyaç görmeyi iyi bilirlerdi.  Okulda rehberlik dersinde öğretmenleri, ihtiyaçlı insanlara nasıl destek oluruz konulu bir proje başlatmıştı. Önce en yakın çevreden başlayarak ihtiyaçları olan insanları düşünmelerini, araştırmalarını istedi. İyiliklerin insanoğlunu nerelere taşıdığından bahsetti. Her güne ufak bir iyilik, ufak bir yardım planlamalarını da söyledi. Hemen altına bir de not düşüverdi; “Sakın ha yaptığınız iyilikleri ve yardımları küçümsemeyin.”   Tabii ki İhsan ve Muhsin kolları sıvayıp hemen işe koyulmuşlardı. Daha sınıftan çıkmadan ne yapacakları hakkında ufak bir organizasyon düşünmüşlerd...

İYİLİK ADINA

Resim
Yaz mevsiminin en güzel anı, sabah serinliğinin ardından gülümseyen güneş olsa gerek. Işıl ışıl güneşin yaydığı ısıyla birleşen poyraz esintisinin yüzüne vurduğundaki o güzel his… Bu huzurlu serinlik belki biraz olsun sevdirebilir yazı o kavurucu sıcağına rağmen. Yine böyle bir sabah pencereyi açıp temiz havayı içine çekti Mehtap. Pencereden insanların telaşla koşturmalarını, bir yerlere yetişme çabalarına izledi. Sabahları ve akşamları oluşan o kısa boşlukta kendiyle baş başa kalıp uzun uzun düşüncelere dalmayı seviyordu. Etrafındakiler yarı şaka yarı gerçek ifade ile "Dalma boğulacaksın" derdi ama o bazen bunu bile duymazdı. Derin düşüncelere dalıp hayata ve insana dair çıkarımlar yapmak, bağlantılar kurmak çocukluğundan beri en sevdiği şeydi. Bugünün konusu da "Koşuşturan insanların telaşları, gülmeyen yüzleri, birbirine karşı sabırsız bazen de öfkeli bakışları" olmuştu. Oysa her birimiz bir diğerine muhtacız.  Biraz kulak kabarttı dışarıdan gelen seslere… "...

DEDEM VE BEN - İŞİN İÇİNDEN NASIL ÇIKARIM?

Resim
  Dedeciğim, Son mektubundan sonra problemlerimi çözmek konusunda bana çok güç verdin. Senin sayende doğruyla yanlışı daha kolay ayırt edebilir hale geliyorum. Hayatta birilerinden deneyim alabilmek çok kıymetliymiş dedeciğim, bu süreçte en çok bunu anladım. Fakat gel gelelim benim bu sıralar yaşadığım başka bir problemim daha var… Bazı problemlerimi çözsem de bu konuda işin içinden çıkamadım. Bunu çözse çözse benim aslan dedem çözer dedim. Dedeciğim, yakın arkadaşım Tarık’ı tanıyorsun. Bize geldiğinde sizi tanıştırmıştım. Tarık ile çok güzel giden bir arkadaşlığımız vardı ama nasıl olduğunu anlayamadım bir şekilde aramız açıldı. Ben arkadaşlığımızı toplamaya çalıştıkça Tarık benden daha da uzaklaştı.  Ona çok değer veriyordum ve hala da çok değer veriyorum. Onun için neler yapabilirim, nasıl eskisi gibi olabiliriz diye düşünüyorum. Aslında onun için o kadar şey yaptım ki yaptıklarımın karşılığı bu muydu diye düşünmeden de edemiyorum dedeciğim. Tarık aile içerisinde maddi ve m...