SADECE “UZAK DUR” DENMİŞTİ


İnsanoğlu ister,

İnsanoğlu bazen kendi dışında herkesten bir şey bekler,

İnsanoğlu “Haydi yapalım!” der ve yapar,

Ama insanoğlu “Uzak dur!” denildiğinde, duramaz.

Uzak durması gerekenler istekleriyse eğer,

Yaklaştıkça yaklaşır,

Hem de yavaş yavaş, fark etmeden…




 

Her yaklaşma aynı zamanda zıddından da uzaklaşmadır,

Her yaklaşma aynı zamanda daha da istemektir,

Bazı yaklaşmalar problem ve güç kaybetmektir.

Daha çok sorun, daha çok beklenti, stres ve acı demektir.

Önemli olan neye yaklaşığın, nelerden uzaklaştığındır.


O acıya rağmen yine de ister insanoğlu,

Hem de istememesi gerekeni,

O acıya sebep olanı ister, sebep olduğunu fark etmeden.

Neden ister ki eğer acı varsa sonunda?

Bilmez mi her isteğinin ona hak olmadığını?

O isteğin dibinde, iradenin, söz hakkının olmadığı yerde.

Kendi özgürlüğünü kendi tutsak eder hale getirdiğini 

Bilmez miydi insan…


İnsanın her isteyişi, başka isteklere, 

Her uzak durmayışı başka yakınlaşmalara gebe olur…

Başka zararlara, başka mutsuzluklara, başka arayışlara…

Her sakınamayış, o ağaca yaklaştırır,

Oysa sadece “Uzak dur!” denmişti.

Kim bilebilirdi ki sadece yaklaşarak,

Vazgeçemeyecek duruma geleceğini?

Kim öngörebilirdi ki, dününden daha da kötüye gideceğini?

Kim isterdi ki işin sonunda güçsüz ve mutsuz olmayı?

Oysa başı güzel ve çekici,

Kazançlı ve keyifliydi.

Kimi faydalı diye kimi güzel diye aldandı işte.

O aydınlık gibi görünen kapının ardı oysa çok karanlıktı.


Bilseydi karanlık olduğunu,

Yürür müydü yine de ısrarla insan?

Yaklaşır mıydı o yola, o ağaca, o telefona, o rahatlatıcıya?

Kendi kendine zarar vereceğini düşünür müydü hiç?


İşte insan…

En büyük zararı, sakınmayarak veriyordu kendine.

Yaklaşmayıp uzak durmayarak.

Sakınsaydı o şeyi basit görmeden, 

Sakınsaydı eğer “Bir kereden bir şey olmaz.” demeden, 

Sakınsaydı eğer andaki acıya karşı yatıştırıcı kullanmadan, 

O rahatlamanın...

O hazzın...

İyi geldiğini zannettiği, 

Oysa sadece anlık bir rahatlama olduğunu bilseydi,

Toplam da mutsuz olur muydu hiç?

Ve çok daha güçsüz, çok daha çirkin…



Bilemedi insan uzak durmanın önemini,

Tüm hayatını nasıl etkileyeceğini.

Tek bir şey söylemişti belki de, 

O annesi, ablası, eşi, arkadaşı...

Uzak dur... Bakma

Uzak dur...Yapma

Uzak dur... Duyma

Aldanma sakın o kazanca, o vaade, o rahatlamaya…


Keşke bilseydi…

Keşke sakınabilseydi...



 &

Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar. 

&

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi…
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"

YAHYA HAMURCU

&

 KİM KİMDİR  

İLİŞKİLERDE USTALIK

BAŞARI PSİKOLOJİSİ





Yorumlar

  1. Ahhh bizler bir öğrenbilsek neye yakınlaşıp neyden uzaklaşacağımızı; işte o zaman kendimizin en iyi versiyonuna ulaşabiliriz belki, zannediyorum, kesinlikle..🌺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilemedi insan uzak durmanın önemini..🌱

      Sil
  2. İnsanın en büyük tuzağı ona iyi gelmeyecek isteklerinden sakınamaması...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ne güzel ifade ettiniz..

      İnsan isteğini ihtiyaç zannettiği yerde tuzağa düşüyor gibi..

      Sil
  3. İnsan sakınamadıkça iradesini nasıl da zayıflatıyor?

    YanıtlaSil
  4. Bilemedi insan uzak durması gerektiğini...

    YanıtlaSil
  5. Selamlar, sadece küçük bir hareketin ne kadar kıymetli olduğunu düşündürdü. Elinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  6. İstek nerde problem orda..

    YanıtlaSil
  7. Sakınmanın kıymeti insan gerçekten sakınabildiğinde anlıyor… Sakınamadığımız anlarda iyi geldiğini zannettiğimiz şeyler hiç de iyi gelmemiş aslında…

    YanıtlaSil
  8. "Istedigimi yaparim niye geri durayim, istedigimi soylerim niye icimde kalsin, istedigimi alirim benim neyim eksik..." anlayisinin pompalandigi bir cagdayiz ve bunlar cok süslü gorunuyor.. oysa gercekte guzel ve temiz olmayip da süslü olan seylerden uzak durmak gerektigini ogretmiyorlar cocuklara ve hatta yetiskinlere...

    Hep gaza yonlendi insanoglu, frenin yerini unuttu, oysa gerektiginde durmak, el surmemek, hevesin kursaginda kalmasi ne kiymetliydi, insan boyle olgunlasiyor ve guzellesiyor cunku..

    Iyi ki hatirlattiniz, tesekkurler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan birşeyi istediğinde bırakın hiç yapmamayı ertelemeyi bile göze alamaz hale geldi yavaş yavaş

      Sil
    2. Ne iyi ifade etmişsiniz..😌

      Sil
    3. Çok doğru, isteğini etelemeye bile gücü yetmiyor çoğu insanın ama iyi ki ümit var... ne zaman duracağımızı ne zaman atılacağımızı en iyi şekilde ayırt edebilmek dileğiyle..

      Sil
    4. 👏🏻👏🏻

      Sil
  9. İnsanın istekleri başlatıyor oyunu.. insan yönetebilse isteklerini hiç yaklaşır mıydı o ağaca?

    YanıtlaSil
  10. Sakınmayınca daha da çekiyor bataklık insanı. Oysa azıcık uzağına çıkabilse fark edilir oluyor yapamadıklarının ne kadar da kolaylaştırıldığı

    YanıtlaSil
  11. İnsan neden sakınmakta zorlanıyor? Zorlandığımız yer zıddında kara geçeceğimizi düşündüğümüz isteklerimizin olduğu yerler aslında... Kar zannettiklerimizin aslında zarar olduğunu anlamak ve inanmak belki işimizi kolaylaştıracan

    YanıtlaSil
  12. Çok zormuş gibi gösterse de en büyük düşman aslında minik bir çaba ile başını çevirmek kadar kolaylaşıyor.

    YanıtlaSil
  13. Keşke ilk söylenilenler ilk söylenildiğinde anlaşılabilseydi…

    YanıtlaSil
  14. Sadece bakıyorum, almayacağım dedikten 2 gün sonra ihtiyacı olmayan o kıyafeti, eşyayı veya her neyse bir bakmışsınız almış

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. insan kendisinin olmayan her neye baktıysa, sonunda onun olmasına kendisini ikna etti ve sonrasında onun olmayanın arkasından koştu…

      Sil
    2. Evettt.. Başkasının tabağına bakmamakla birçok sorun çözülür diye düşünüyorum.. hatta savaşların çoğu böyle biter, işyerindeki of-poflamalar gider, huzursuz aileler bir nefes alır...

      Sil
  15. Her istek başka bir isteği çekiyor. Aldıkça alıyor insandan böylelikle.

    YanıtlaSil
  16. Küçük bir sakınma küçük bir mutluluktur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi, küçük bir irade bizi nerelere götürüyor...

      Sil
    2. Çuvalın boşalmasına sebebiyet veren şey küçüçük bir delikti oysaki

      Sil
  17. Sadece uzak durmak, yeterli değilmiş gibi gelse de, nasıl da devleşip çözüm kendisi olabiliyor

    YanıtlaSil
  18. uzak duramayanlar da sakınmaya gelsinler :)

    YanıtlaSil
  19. 🥲Kaleminize sağlık…

    YanıtlaSil
  20. Sadece bir kere diye küçük gördüğüm şeyin nasıl bir deve dönüştüğünü deneyimledim ve şimdi o devden sakınmaya çalışırken karşıma çıkan bu yazı…
    Teşekkür ederim 🌷

    YanıtlaSil
  21. Oysa bir bilseydi insanoğlu sakındıkça sakınmak isteyeceğini...

    YanıtlaSil
  22. Sakınmaya çalıştıkça sakınamayacağını artılarının neler neler olduğunu bilseydi keşke insan

    YanıtlaSil
  23. İnsan bir isteklerine yön verebilse neler yapabilecek farkedebilse…

    YanıtlaSil
  24. Oysa sadece sakınmaydı ondan istenen..👌🏻

    YanıtlaSil
  25. Keşke bilseydi..
    Keşke sakınabilseydi..✨

    YanıtlaSil
  26. keşke ilk söylenenler ilk söylendiğinde anlaşılsaydı...

    YanıtlaSil
  27. Insanin isteklerini kontrol altına aldigunda en önemli meselesini de kontrolune almis oluyor.

    YanıtlaSil
  28. Keşke dememek için yaklaşmalar ve uzaklaşmalar çok kıymetli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaklaşmak sınırı aşmak oluyor çünkü...

      Sil
  29. Uzak durduğunda kaybedeceğini ya da acı çekeceğini zanneden insan durumun hiç de öyle olmadığını bir anlasa... Oysa ki iyi şeylerin başında hep birazcık acı oluyordu...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİM KİMDİR?

PIRIL PIRIL BİR SEN(E)

ÇOK AMA AZ