YİNE Mİ GEÇ KALDIM?
Koştura koştura inmişti merdivenlerden Aslı. Tıpkı ilkokul zamanındaki gibi. İlkokula giderken de hep böyleydi. Arkadaşları önden iner Aslı ise hep geç kalıp koşarak inmek zorunda kalırdı. Ne günlerdi diye gülerek hızlıca indi merdivenleri.
Hayatımızda bazı dönemler vardır. İçimizde hep bir sıkışıklık hissederiz ya işte o dönemler. Biriken bir sürü iş. Ev ayrı, okul ayrı, iş ayrı, çocuk ayrı, görevler, dersler.
Bir de bireyselde yapmak istediğimiz ama başlamaya zaman bulamadığımız şeyler vardır. Yapmaya çalıştığımızda ise bir yerden tutarız diğeri kalır. Bu sefer de “eyvah ya çok az zaman kaldı, yine geç kaldım, yine geç kaldım!!” diyerek telaşa düşeriz. Durum böyle olunca bazen devam bile edemeyiz. Oysa en başında hepsi için çok güzel planlarımız vardı.
İnsan neden geç kalır ki?
İnsan bu hayatta bir şeylere erken başlamadığında; güne, dinlenmeye, eğlenmeye, sevmeye, sevilmeye de geç kalıyor işte.
Bu ders kolay nasıl olsa yaparım deyip ertelediğimiz ödevler yığılıyor ve o kolay zora dönüşüyor. Bir kaşık kullandım sadece sonra yıkarım deyip kenara koyduğumuz o bulaşıklar birikip bir mutfak dolusu bulaşık oluyor. Birazdan alırım deyip kenara bırakılan çoraplar sepetten taşmaya başlıyor ve o zaman fark ediyor insan ne kadar geç kaldığını.
Başından ertelemeseydik böyle olur muydu?
Sabahları bu koşturmayı daha rahat gözlemleriz. İşe, okula, hastane randevusuna geç kalmamak için otobüse, taksiye, servise koşa koşa giden insanlar. Elinde çantası ile sürekli bir koşturma halindeler. “Ocağı kapatmış mıydım? Ütünün fişini çekmiş miydim? Kediye mamasını koymuştum değil mi? Bugün hava yağacak gibi arka odanın penceresi kapalıydı değil mi?” Bunca koşturma içerisinde bitmek bilmeyen sorular da zihinlerden eksik olmuyordu.
Bu koşturmaya sosyal hayat da eklenince bir şeyleri ertelemek daha da kolay oluyordu.
Mesela;
- En yakın arkadaşının hafta sonu nikahının olması,
- Şehir dışından gelen akrabalarla kuzeninde buluşma planı,
- Önceden söz verilmiş o sinema gecesi etkinliği gibi
Bu ve benzeri sebeplerden ötürü işlerde ertelemeler olmuyor değil.
Bazen de hiçbir şey yapmak istemeyip yerimizde kalsak bile hayat devam ediyor. Tıpkı bir fırtınada incecik gövdesi olan o çiçeğin sağa sola yatarak o rüzgâr yoğunluğuna uyum sağlaması gibi. Oysa hiç yerinden kıpırdamayan kuru bir ağaç olsa o fırtınada, o yoğunlukta ne dalı kalırdı ne gövdesi, devrilip giderdi. Biz de bu hayatta devrilmek istemiyorsak o hayata uyum sağlamamız gerekmez mi?
Tüm bu sahneleri zihninden geçiren Aslı’da arkadaşları ile buluşmayı akşam saatlerine çekip önce evinde bekleyen işlerini hallederek hemen eyleme geçmişti. Çünkü biliyordu ki bu sefer de ertelerse bir daha bu kararı vermesi daha da zor olacaktı. İşlerini plana koymanın sevinciyle bu sefer hızlı iniyordu o merdivenleri, yetişmek için koşturması öncedendi.
O yüzden en başından ne niyetimiz, planımız, işimiz varsa onun için ertelemeden bir hareket başlatmamız gerekir. Yoksa bir bakarız ki hayat ilerlemiş biz geride kalmışız. Hep koşup yetişmeye çalışmışız ama aradaki mesafe bir türlü kapanmamış. O yüzden geliyor ya o telaş, o endişe…
Bir işe erkenden başlamak insana şifadır. Bir başladık mı gerisi akıp gider. Bir bakmışız ki hayat bizden önde değil, bizimle beraber yol alıyor. İşte o an içimizde ne telaş kalıyor ne endişe. Gönüllerde ferahlık, zihinde açıklık, duruşta netlik. “Yine mi?” ler gidiyor, “İyi ki” ler geliyor.
Ertelemeyi bırakmak zihni rahatlattığı gibi kişiyi de rahatlatan bir süreçtir. Zihin mutluysa beden de mutludur. Bir bakıma da; mutluluğun sırrı rahatlamış zihindedir. Süreçlerimize erkenden başlıyor olmak da bizleri dünümüze göre daha iyi yapar.
“Yarın ola hayrola” demeden, “aman yarınlar çuvala mı girmiş” demeden işlerimizi erkenden planlı yapıp rahat edenlerden olma konforunu yaşamaya hazır mıyız?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.
&
O zaman beklesin bizi hayat! çünkü artık bu yolda beraberiz, yarış halinde değil!!!💫🤲
YanıtlaSilBiriken işler hakikaten insanı geren bir şey. Bunu engellemenin de elbette bir yolu var... Ama bazen sanki biraz da kendi zaman standartlarımızı geliştirmemiz gerek. Yani bir işe ayırdığımız zaman çok uzun mu oluyor acaba? Bu da diğer işe geçmeyi yavaşlatıyor ve sonra kısır döngü yine :( Yani er başlamak+oyalanmamak birlikte olmalı sanırım...
YanıtlaSilEr başlamak o işi müthiş kolaylaştırıyor, detaylara takılmamak da ayrı bir bakış açısı oldu 🤗
SilHayata uyum sağlamamak akıntıya karşı kürek çekmek gibidir.
YanıtlaSilElinize sağlık ne güzel bir yazı olmuş☺️ minik minik dediğimiz bir sürü iş bir bakmışız dağ olmuş gerçekten…
YanıtlaSilTam ihtiyaçken paylaşılan yazı...
YanıtlaSil“Mutluluğun sırrı rahatlamış zihindedir” ne güzel bir motto oldu benim için 😊
YanıtlaSilKarşıma çıkan bu yazıyı ertelemeden okudum 😇
Ellerinize sağlık 🌸
Tam günümüzü anlatan bir yazı olmuş. Günün sonunda hiç bir şeye yetişemiyormuş hissi...
YanıtlaSilSadece biraz erteleyince sonrasında otur ve seyret olanları.
YanıtlaSilDomino taşı gibi birbirini izleyen olayları.
Tepe taklak olanları.
Erken başlayanlardan olabilmek niyetiyle...🙏
Yapacaklarımızı ertelemeyip hemen harekete koyulduğumuzda ve erkenden hallettiğimizde gelen o mutluluk hissi... 🌱
YanıtlaSilEmeğinize sağlık ☺️
YanıtlaSilHatırlatıcı bir yazı olmuş..
Zihin mutluysa beden de mutludur! Erteleme mutlu kal işte formül :-) kaleminize sağlık
YanıtlaSilO küçük gördüğümüz ertelemeler en önemli durumlarda nasıl da önümüze çıkıyor hakikaten... Büyütmeden başlayabilmek ne önemli bir şey....
YanıtlaSil💚
YanıtlaSilAynen öyle zihnimiz rahatlamadan bedenimiz de rahatlamıyor. Dişleri sıkmak da buna örnek olabilir mi? Hemen başlanan işlerse yüzde tebessümü sağlıyor
YanıtlaSilKüçükten başlamak ama hiç ertelememek.
YanıtlaSilEn zorlandığım kısım planlı yaşama.. ama Allah bize bir plan verdiyse gün içinde günümüzü bölerek yaşamamızı öğrettiyse demek ki bu hayatı düzene koymadan zor yaşarız :))
YanıtlaSilKoşmadan da sakin sakin de bir sürücü iş halledilir aslında
YanıtlaSilTeşekkürler 😊
İşlerimizi ertelenemez hem zihnen hem de fiziken bizi ne kadar rahatlatan bir strateji, kaleminize sağlık
YanıtlaSilKesinlikle... yoksa hep bir yükle dolaşır gibi
Sil“Bir işe erkenden başlamak insana şifadır.”
YanıtlaSilŞifası yine zıttında 😊
Ellerinize sağlık 🌸