SANA TEPELERDEN BAKIYORUM

O gün Aslı çok heyecanlıydı. İlk kez İstanbul’a gidecekti. Her güne ayrı kombin, uygun şallar, aksesuarlar, ayakkabılar derken bavul hazırdı. Aslı erkenden havalimanına gitmiş orada beklerken İstanbul’la ilgili araştırmalar yapmaya devam ediyordu. Uçağı tam vaktinde indi ve artık İstanbul’daydı. İçi kıpır kıpırdı... Onu karşılayan arkadaşı Ecrin, İstanbul’da yaşıyordu. İstanbul’da gezilecek yerleri bir turistten daha az bilecek kadar oralıydı! Genelde böyle olmaz mıydı? Yani bir şehri en iyi gezenler turistler iken orada sürekli yaşayanlar o mekanlara hiç uğramamış olabiliyordu. Yıllardır İstanbul’da yaşayıp Topkapı Sarayı’na hiç gitmemiş olanlar vardı. Ya da kaç kere boğaz turu yapmıştır ki bir İstanbullu? Bursa’da yaşayanlar kaç kere teleferiğe binip, Cumalıkızık’ta kahvaltı yapmıştır ki? İstanbul’da yaşayanlar peki? Kırk yılda bir misafir gelirse belki onunla birlikte… Başka şehirden gelen öyle mi? Köprüden denize bakınca, vapurla bir yere giderken saatlerce orada dur...