BUGÜN NE PAYLAŞSAM?
“Güneşli ve ılık 1 Mart sabahından herkese günaydın. Ay bu da bugünün hikayesi için güzel olur. Yeni hayatımıza alışalım yani değil mi? Her gün “ne pişireceğim” den sonra bugün “ne paylaşsam” derdimiz başladı. Vallahi hiç bitmiyor derdimiz. Etkileşim arttırmak lazımmış, bunun içinde sık paylaşım gerekiyormuş…”
Nurten güne neşeli başlamıştı, bu onun en belirgin özelliğiydi. Güler yüzlü dost canlısı, bir şeyler yapacaksa da yanında ille de birileri olsun isterdi. Şimdilerde dünya insanlarının girdiği “altın iletişim çağına” o da ayak uydurmak istiyordu. Sosyal ortamların sevgi pıtırcığı Nurten, şimdilerde sosyal medya sahnesinde beğeni kovalıyordu. Öyle ya iletişim çağı ne de olsa…
Peki, gönderilerimizi beğenmeyip, hikayelerimize bakıp geçen o parmakların sahibini ne kadar tanıyoruz? Arkadaşlık kavramının içine sığabiliyor muydu oradaki sayılar? Hangi ihtiyacımızı karşılıyor beğeni sayısı? Yoksa bizim sosyalliğimiz sadece medyadan mı ibaret?
Elinde telefon, beğeni sayısını izlemekten ve düşünmekten işleri yarım kalıyordu Nurten’in.
Oysa eskiden sosyalleşmek istediklerinde, arkadaş toplantıları evlerde olurdu. Çok zahmet gerektiren hazırlıklar da olmazdı. Gidilecek yere sabahtan haber verilir öğlene çaylar hazır olurdu. Her an misafir gelecekmiş gibi hazır olurdu evler. Dondurucuda bekleyen ikramlıklar, banyoda asılı oyalı havlular.
Herkes özenerek hazırladıkları bir kap kek, börek veya kurabiyesi ile gelirdi. Hevesler, birlikte geçirilecek o hoşça vakit için hazırdı. Ortamdan alınan keyif ve paylaşım sosyal medyadakinden çok farklıydı. Aslında gerçek iletişim ve ilişki de o ortamlarda vardı. Kimin kızı üniversiteye gidecek neye ihtiyacı var? Kimin bebeği olacak ne alınacak? Kim evleniyor eksiği neymiş? gibi gündem konular olurdu.
Yüz yüze bir araya gelinen samimi ilişkiler…
Şimdilerde sosyal ağlarda etkileşim artıyor ama eskiye özlem hiç bitmiyor. Öyle ki son dönemlerde en çok beğeni alan nostaljik paylaşımlar oluyor.
Sobalı evlerde kalabalık ortamlar, kütüphaneli kanepeler, kanaviçe işi perdeli pencereler en çok beğenilenler arasında yer alıyor. O dönemleri yaşayan hemen herkes nerede o eski günler diye yakınıyor.
İlişkilerdeki yapaylık kelimelere de yansımış olabilir mi?
Komşuluk, esnaflık, arkadaşlık, dostluk, akrabalık ve daha birçok kavram yeni tanımlamalara maruz kaldı diyebilir miyiz?
Oluşturulan bu sistemin hem bir parçası olup hem de memnun değiliz. Buna rağmen sayıların illüzyonu altında yalnızlaşmaya da devam mı diyoruz?
Biçimsel reklamı fazla olup içeriği yetersiz olan bir alanda kaliteli iletişim kurulabilir mi?
Özlenen gerçek ve kaliteli ilişkilerimize tekrar kavuşmak ve ona sımsıkı sarılma zamanı gelmiş diyebilir miyiz?
Onu bulmak ümidiyle…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.
&
&
&
Gerçekten özlenen kaliteli ilişkileri bulmak dileğiyle…
YanıtlaSilKaleminize sağlık
Gerçek ve samimi ilişkiler kurmak ona yaklaşmak ile başlar...
YanıtlaSilSosyalleşmeyi elimizdeki telefonla yaptığımız şey sandığımızdan beri ilişki kuramaz hale geldik:(. Sapsahtee bir hayat yaşar olduk ne yazık ki… elinize saglık
YanıtlaSilUmarım o tadın kıymetini biliriz🌺
YanıtlaSilEskiden kız çocukları misafircilik oynardi
YanıtlaSilNe çok farkındalık oluşturan bir yazı olmuş… kaleminize sağlık…🤍
YanıtlaSilEski günler gözümde canlandı bir bir. Hele o kütüphaneli koltuklar. Sobanın üstüne artığımız portakal kabukları…
YanıtlaSilMedyanın her zerresini iliklerimize kadar hissettiğimiz şu dönemde ne güzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık 🪻
YanıtlaSilŞimdiki ilişkilerde eksik olan samimiyettir. Her kes kendi çıkarınl düşünüyor malesef
YanıtlaSilNe kadar da etkiyi azaltmışız, o kadar çok şeyin içinde bir o kadar az temasla geçiriyoruz vaktimizi...
YanıtlaSilGerçekten de durum şuan bu malesef. Umarım doğru adımlar atabiliriz...
YanıtlaSilSosyal Medya da birçok bilgi ile karşılaşıyoruz. Bunların kaçı tutarlı içerik? Ya da görseller paylaşılıyor kaçı gerçeğe yakın...İnsan iyi tartması gerekmez mi? İnanmadan önce test etmek.
YanıtlaSilKanepeyi görünce yüzümde gülümse, içimde çok tatlı bir mutluluk hissettim, aynısından bizim evde de vardı çünkü.
YanıtlaSilYaşanan ilişkiler samimi olunca yıllar geçse de o mutluluğumuzu şahit olan eşyaları görmek bile mutlu ediyor insanı.Kaleminize, gönlünüze sağlık.Teşekkürler.
Sakın masayı bozma bi story atıcam 🤣
YanıtlaSil“İletişim çağındayız artık her şey gelişti” derler ama umarım geç olmadan gelişmiş olmakla değişmiş olmanın arasındaki farkı anlarız..
YanıtlaSilİletişim gelişseydi daha sağlam ilişkilerimizin olması gerekmez miydi.?
Sadece değişime uğraması maalesef geliştiğini değil belki de gerilediğini de gösterebilirdi..
Gelişim olarak algıladığımız şey ne tam olarak? Hemen her şeye ulaşmak gelişmek mi yoksa gelişmeyi engellemek mi acaba? Çok zahmetsiz çünkü. Ne dersiniz?
SilSahte kalabalıklar içinden gerçek ilişkilere kavuşmak insan için en faydalı olan olsa gerek… 🌻🌻🌻
YanıtlaSilNe güzel anlatmışsınız kaleminize sağlık... Gerçekten sosyal medyayı sosyalleşmek zannediyoruz. Sosyal medyada aktif olmayanlar bile sosyalleşmiyor artık... Çok bireysel yaşar olduk... O yüzden de ağzımızın tadı yok hiç...
YanıtlaSilGerçek, kaliteli ilişkiler kurabilmek dileğiyle 🤍
Kendimizi en sosyal zannedip en asosyal olduğumuz dönem sanırım. Kimseyi merak bile etmiyoruz hiç görüşmüyoruz ama her yediklerinden, her gittikleri yerden haberimiz var. Ne garip. Daha da garip olanı hayatımda belkide karşılaşmayacağım insanların hayatı ile ilgili bile bir sürü şey biliyor olmam. Ne sosyallikk!!!
Sil"Yoksa bizim sosyalliğimiz medyadan mı ibaret?" Bu sorunun cevabını bulmak ne kıymetli. Yoksa gerçeğine nasıl ulaşır insan sahtenin içindeyken...
YanıtlaSilSosyal medyada aktif olmakla iyi ilişkiler kurduğumuzu zannediyoruz, oysa gerçek ilişki ihtiyacımız olduğunda yanımızda olandır. Ne güzel detaylandırılmış, kaleminize sağlık...
YanıtlaSilNerde o eski güzel ilişkiler . Her şey bozuldu ilişkilerde bundan payını aldı…
YanıtlaSilSamimiyet farklıydı. Şimdi her şey şartlı gibi, beni beğenmedi ben de beğenmeyeyim diye o beğenilere takılır olduk. Kaliteli ilişkilerde bir araya gelmek dileğiyle...
YanıtlaSilBizi eksiye götüren bir yazı oldu.. :)
YanıtlaSilİmkanlar arttıkça ilişkilerimiz bozuldu. Artık doğum günü kutlamaları, baş sağlığı dilekleri hepsi sosyal medya üzerinden. Eski tatları bulmak umuduyla.
YanıtlaSilKim beni beğendi, o şimdi nerede, bak beni çağırmadı görür o gününü, amannn el ele fotoğraf koymuşlar sanki bu hayatta sadece onlar var, ayyy şu faceden doğum gününü kutlayayım aramama gerek yok o zaman gibi gibi durumlar için teknolojiye ne kadar yaklaşıyorsak samimi ve kaliteli ilişkilerden de o kadar uzaklaşıyoruz.
YanıtlaSilGerçek iletişim ne kadar da özlendi...
YanıtlaSilÖzledik...
Samimiyeti...
🌻
Kahve içmeden, sipariş edilen tatlıyı yemeden fotoğraf çekmek farz oldu artıkkk. Bir arkadaş var garibim tatlıya bakıyor hemen yiyebilmek için fotoğraftan da anlamıyor. O da erkek...
YanıtlaSilÇağımızın kanayan sorunu ne güzel ifade edilmiş. İlk adımı kendimizden başlatabilirsek etrafımızdaki insanlara da örnek olabiliriz belki.
YanıtlaSilİnsan çabuk ulaştığı her şeyi çabuk tüketiyor. Eskiden insanın insana ulaşması daha zordu ve daha kıymetliydi ilişkiler. Eskisi gibi ilişkilerin değerini bilmek ümidiyle…
YanıtlaSilEskinin güzelliklerini insan için de bulunduğu durumdan tat alamayınca anlar.. Ne güzeldi der kıyas yapar.. Mesele eski ve ya yeni olması değil kıymetli olanı hep saklayabilmek..
SilBulabilmeyi ümit ederek elimizden geleni yapalım InsALLAH....
YanıtlaSilSamimi ilişki kurallardan olup samimiyetini hayata yansitanlardan olalım insAllah
YanıtlaSilKaleminize sağlık…🌷
YanıtlaSil