ARKADAŞIM NAN, ARKADAŞIM KÖR, ARKADAŞIM NANKÖR…


Boş boş baktı Leyla tüm gün etrafına, çok üzgündü. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu…

Lise zamanı tanışmışlardı Nalan’la. Aynı mahalledelerdi. Ortak arkadaşları sayesinde tanışmış, iyi de anlaşmış, birbirlerine gelip gitmeye başlamışlar, zamanla daha da sıkı fıkı olmuşlardı. Derken aynı üniversiteyi kazanıp aynı şehirde yaşamaya başladılar ve aynı şehirde de hayatlarına devam ettiler. On yıldan uzun bir süre…




 

Leyla’nın işleri normalde çok yoğun olmazdı. Bu yıl şirkette bazı değişiklikler oldu ve çok önemli bir projenin sorumluluğu da Leyla’ya verildi. Leyla fazla mesai yapmaya hatta evde de ekstra çalışmaya başladı. Son üç haftadır nerdeyse tüm zamanını alıyordu. Çok yoruluyordu, bunalıyordu ama dayanmaya çalışıyordu. İşim yüzünden hayatımdaki insanları çok ihmal ettim diye düşünmesine yetmişti üç hafta.




Sonra yavaş yavaş temposu azalıp kendisini dinlemeye başladığında üç haftadır Nalan’ın onu bir kere bile aramadığını fark etti. Normalde her gün konuşurlardı. Telefona sarıldı, bir şey mi oldu acaba diye endişeliydi. Telefonu açan olmadı. İyice meraklandı. Tekrar tekrar aradı sonunda Nalan’a ulaştı. Ama aldığı tepkiyi hiç beklemiyordu.

- Şimdi mi aklına geldi,

- Neredeydin haftalardır,

- Hiç aramasaydın,

- Zahmet ettin! Gerçekten inanamıyorum lafa gelse en yakın arkadaşınım, ama sen çok bencilsin sadece kendinle ilgileniyorsun!

Leyla o kadar üzgündü ki. Kendini suçladı, panik içinde:

- İyi misin? Bir şeyin var mı? Geleyim mi yanına? Çok özür dilerim!

- Of yok şu an görüşemem. Ne bileyim bu iş yerindeki kızlar çok moralimi bozuyor. Ahmet desen aramız baya bozuk, ayrılacağız sanırım. Bunaldım bir tatile çıkmam lazım. Spor kursuna yazıldım orda eğlenceli tipler var biraz gezeyim kafa dağıtayım diyorum…

Bu konuşmadan sonra Leyla’nın içini bir huzursuzluk kapladı. Ben aramasam aramıyor, bana nasılsın bile demedi, üç haftadır benden haber almıyor bir derdim olabilme ihtimalini bile düşünmedi ve en yakın arkadaşım sandığım insanın tek tepkisi beni suçlamak oldu. Nankördü, Leyla’nın yıllardır yaptığı iyiliklere kör olmuştu, görmüyordu…



Leyla bu olaydan sonra her zaman gözünün önünde olan ama fark edemediği şeyleri fark etmeye başladı. Yılladır yaşadıkları ilişkiyi düşündü. Aslında Nalan hiçbir zaman “Nasılsın?” dememişti ki Leyla’ya. Leyla Nalan’ın her canı sıkkın olduğunda ya yanında ya telefonun ucundaydı. İş değiştirdiğinde, ailesiyle kavga ettiğinde… Diğer arkadaşlarından ve sevgilisinden boşta kalan her vaktinde “Hadi gel” dediğinde gitmişti… Nalan ise Leyla haricinde herkes için çırpınıyor ama Leyla’yı hiç önemsemiyordu. Leyla’ya söz verse bile onların bir sözüyle erteliyor, sözünü tutmuyordu. Leyla’yı da davet etmeye gerek bile duymuyordu. Boş kalıp sıkılınca bir sorunu olduğunda da geri arıyordu. Benim derdimi dert edindiği bir an hatırlayamıyorum, aslında çok değersiz, önemsizmişim onun için diye geçti içinden… Leyla ise onun her sorununa kendi sorunu gibi üzülüyordu, destek oluyordu, Nalan çok kıymetliydi onun için…

Leyla şimdi kara kara düşünüyordu… Nalan ile tüm ilişkimi kesmem lazım belki de…

Deneyimsel Öğreti der ki:
Jest geri almaya gücün varken sergilediğin davranış, taviz ise geri almaya gücün yokken sergilediğin davranıştır.

Leyla’nın yapıp ettikleri sorumluluğu olmuştu. Teşekkür görmediği gibi yokluğunda tepkiyle karşılaşmıştı. Verdiklerini geri alma gücü olduğunu Nalan biliyor olsaydı bu tepkiyi verebilir miydi?

Peki çözüm neydi?

İlişkilerinde tavizler veren insanlar; kimi patronuna, kimisi eşine, kimisi çocuğuna, kimisi arkadaşına, kimisi kardeşine, annesine, babasına… Ne yapmalıydılar?

İki tarafı vardı. Bir taviz veren bir de nankörlük yapan…

İlişkilerimizde taviz vermemizin sebepleri ne?

Taviz verdiğim ilişkilerim nasıl toparlanır?

Sağlıklı ilişkilerin yasası neydi?

Sevdiklerimiz için verici olmak gerekirdi ama Leyla elindekileri verdikçe Nalan’ın gözünde daha da ilgisiz olmuştu?

O zaman insanlara merhametli olmanın da bir ölçüsü mü vardı?

Bu olaylar bir şeylerin sonu değil. Sadece düzeltilmesi gereken bir durumdu. Problemi tanımlamak ve doğru yöntemle ilişkileri çözmek mümkün…

Leyla da karar vermişti. Bu denklemin çözüm yolunu arayacak, bunun için emek verecekti.

İlişkilerimi nasıl dengeli yürütürüm? Suçlamadı sadece doğru soruları sordu… Soru varsa muhakkak bir cevabı vardı…

&

Her insan ister...

Öylesine değil de...

Gerçekten başarılı olmayı,

Gerçekten mutlu olmayı,

Gerçekten iyi ilişkiler kurmayı, 

Peki, kaç insan gerçekten yolunu öğrenmek için bilinç verdi?

Peki ya sen?

&


&

 KİM KİMDİR  

İLİŞKİLERDE USTALIK

BAŞARI PSİKOLOJİSİ








Yorumlar

  1. Verdikçe sevileceğini zannedenlerde bugün :)

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar da faydalı bilgiler.
    İnsanlar merhametle tavizi karıştırınca ortaya böyle karışık bir durum çıkıyor.
    İşte o yüzden ilk ilim epistemoloji.
    🌸🙂🌴
    Jest geri almaya gücün varken sergilediğin davranış, taviz ise geri almaya gücün yokken sergilediğin davranıştır.

    YanıtlaSil
  3. Niye verdiğim kadar alamadım sorunun cevabı olmuş bu yazı
    Teşekkürler 🍃

    YanıtlaSil
  4. Bilinç açıklığı nasip olsun, Taviz geri almaya gücün yokken sergilediğin davranıştır. Doğru davranış idraki oluşmaya sebep olsun 🌺

    YanıtlaSil
  5. Bilinç açıklığı nasip olsun, Taviz geri almaya gücün yokken sergilediğin davranıştır. Doğru davranış idraki oluşmaya sebep olsun 🌺

    YanıtlaSil
  6. Günümüzde çokça şahit olduğumuz davranışlar ve sözler. Gerçekten insan bazen farketmiyor taviz verdiğini. Zannediyor ki ben ona yardım ediyorum. Değil. Aslında taviz verirken kendinize ve ona zararımız vat. O halde yaptığımız her davranışı anlamlandıran kelimelerin kavramlarını çok iyi bilmek gerekiyor. Azdan başlayalım. İyi ne demek? taviz ne demek? Nankör ne demek?... 🌹

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağım nankör solum nankör...
      Önüm nankör, arkam nankör...
      Anam nankör, babam nankör...
      Patronum nankör, çalışanım nankör...

      E bir terslik yok mu bu işte... :))))

      Sil
  7. Soru varsa mutlaka cevabı vardır... Ne güzel anlatilmış...🤍

    YanıtlaSil
  8. Daha çok sevilmek umuduyla yapılan büyük yanlışlar, merhamet adına yapılan büyük tavizler. Ne kadar bilmiyorduk

    YanıtlaSil
  9. Karşımdaki insanı düşünüyor olmak önemli ama burada aşırıya gitmeden ilişkiyi dengede tutuyor olmak daha önemliymiş demek ki! teşekkürler kıymetli yazınız için :)

    YanıtlaSil
  10. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  11. Taviz verdikçe artık görevin görülüyor.

    YanıtlaSil
  12. Hayat boyunca sorulan soruların cevabını aldığımız bir program Deneyimsel Tasarım Öğretisinin programları...

    YanıtlaSil
  13. Meliha Tükenmez11 Mart 2024 22:50

    Karşımızdaki kişinin davranışını belirleyen bizim sınırlarımız... Sınırlar belirlenmeyince insanoğlu çok hızlı bozulabiliyor. Ne güzel bunları bildiğimiz için kimseyi suçlamaya gerek de olmuyor. Ölçüyü verenden ALLAH razı olsun.... Uygulayan da zaten problemini çözüyor.... Teşekkür ederiz. Elinize emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  14. Soru varsa cevap var çok net değil mi aslında.
    Emeklerinize sağlık

    YanıtlaSil
  15. En yakınladımızdan gol yediğimiz oluyordur, hep vericisindir yaparsın edersin bir kere yapmadın mı senden kötüsü olmaz... Ne kadar tanıdık geliyor insana... Bu yazının da sihirli kelimesi taviz... Taviz tavizi doğurduğunu unutmamak lazım... Kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  16. Jest, Taviz, gerçek ilişki de kıvam çok güzel anlatılmış emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  17. Güner Tozkoparan8 Nisan 2024 13:29

    Gerçekleri görmemizi sağlayan bize ışık tutan hayatımızdaki problemleri çözme marifeti kazandıran çok ama çok faydalı bilgiler içeren bir seminer. Hayatını toparlamak isteyen herkese tavsiye edilir.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİM KİMDİR?

PIRIL PIRIL BİR SEN(E)

ÇOK AMA AZ