Kayıtlar

yalnızlık etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

MUTLULUK AYAKKABI BAĞLAMAYI ÖĞRENMEK OLABİLİR Mİ?

Resim
Ela o gün kafede arkadaşıyla buluşacaktı. Boğazın kenarında şık bir kafe seçmişlerdi, salaş yerleri sevmiyordu. Buluşmaya erkenden gitmişti, arkadaşı ise biraz geç kalmıştı. Aksi gibi telefonunun da şarjı bitmek üzereydi. O sırada oyalanacak bir şey aradı ve bir kahve söyledi. Kahvesini yudumlarken deniz manzarasını seyrediyordu bir yandan. O sırada kulağı arka masada konuşanlara takıldı.    Konuşmalar dinledikçe dikkatini de çekmeye başlamıştı. Bir yandan da dinlediğini belli etmemeye çalışıyordu. Kulağına gelen seste birisi şöyle diyordu:  - Hz. İbrahim’in RABbini aradığı gibi mutluluğu arıyor insanlar. Mutluluk bir sürü arkadaşa sahip olmak mı? Değil. Öyle olsa bir süre sonra telefonuna bakmaya başlamazsın. Yayınladığı sosyal medya postuna ‘beğeni’ almak mı? Değil. Bir süre sonra hiçbir etkisi kalmıyor. Mutluluk uzun süreli olmalı. İsminin başına eklenen etiketler mi? Doktor, avukat vs. O da değil. Öyle olsa mutsuz doktor ya da avukat olmazdı.  Ela o sırada “ben ...

KALABALIKTA TEK BAŞINA

Resim
Onca kalabalığın içinde, Ortada kalmış gibi hissettiğinde, Etrafın insanlarla dolup taştığında, Kendini tek başına hisseder mi insan? Ne kalabalık bir ailede olmak, Ne iş yerinde grupça çalışmak, Ne evli barklı çocuklu olmak, İnsanı tek başına hissettirir mi bazen? Sosyal çevrenin geniş olması,  Sosyal medyada takipçilerin dolması O kalabalık yığınları ya da hep birlikte gidilen tatillerde Tek başına gibi hisseder mi insan?  Meğerse onlar bir kaçış ya da arayışmış. Çünkü dış dünya kalabalık olsa da Eğer iç dünyasında kimsesiz hissederse insan Kaçtığı her kalabalık içinde tek başınaymış… Her çokluğun işe yarar olmadığı, Her insanın da kimsesizliği gidermediği gibi, İster anne ister kardeş olsun ister bir eş, En sevdiklerinin yanında bile, İnsan kendini tek başına hisseder miydi?    İnsan anlaşılmak ister. Biri ya da birileri tarafından. Hoşlandıklarıyla hoşlanmadıklarıyla Söylediklerinin altında söylemedikleriyle, Sadece konuşarak değil Konuşmadan tek bir bakışla ya d...

KENDİNE YOLCULUK

Resim
Elini çenesine koymuş, başını da hafifçe cama yaslamış dışarıyı izliyordu. Hava soğuktu ama gördüğü manzaralar içini ısıtıyordu. Uzun zamandır hayal ettiği şeyi yaşıyordu Zeynep. Tam da o sıra bembeyaz karla kaplı dağın etrafında dolanıyordu tren. Ne iyi etmişti de doğum gününde böyle bir hediye düşünmüştü annesi.  Doğuya giden bir tren yolculuğuna kim hayır diyebilirdi ki zaten. Bir de bunu onun adına birinin düşünmesi kadar güzel bir şey olmasa gerekti. Hayat yolculuğunda, insanın elde edeceği en büyük imkanlardan biriydi, iyi bir anne babaya sahip olmak... Düşündü Zeynep, şükretti… Dünyaya geldiği için… Annesi için… Bu yolculuk için... Hayat yolculuğunda sürekli desteklendiği için... Öylesine müteşekkirdi ki… Hissettiği mutluluğun bir tarifi yoktu... Bu tren gezisinde yolculuk yapan bir tek Zeynep değildi elbette. Hemen yan vagonda ağlamaktan gözleri kan çanağına dönmüş Ayşen vardı. İki ay önce planlamıştı bu yolculuğu sevdiğiyle. Evlilik planları yaptığı zamanlarda nerden bileb...