ÜMİT

''Zıırrr! Zıırr!''... Alarmı kapatıp yatağından kalktı. Ayaklarını sürüyerek banyoya gitti. Tartının üstüne çıktı: "Üff ya yine kilo almışım!" dedi yüzünü ekşiterek. Selda 4 yıldır yabancı bir şirkette asistan olarak çalışıyordu. Yorucu bir işi vardı. Sık sık patronuna yurt dışı seyahatlerinde eşlik ediyordu. Yoğunluktan çoğu zaman sandviç ya da abur cubur ile karnını doyuruyordu. İşi geç vakitte bittiğinde de yatmadan önce bir şeyler atıştırıyordu. Kilo almayıp ne yapacaktı? Zaten hiçbir zaman ince bir bedene sahip olamamıştı. Biraz da ipin ucunu kaçırınca hemen aldığı kilolar dışarıdan kendini belli ediyordu... Bahanesi ise "Su içsem yarıyor" demek oluyordu… Yine bir sabah annesi, ''Seldaa! Hadi kızım kahvaltı hazır, bak krep yaptım sana,'' diye seslendi mutfaktan. -Kahvaltı etmeyeceğim, dedi keyifsiz keyifsiz... -N’oldu kızım hasta mısın, neden kahvaltı etmiyorsun? -Diyet yapacağım. Yine kilo almışım... -Aman, bırak kızım sabah...