BİLİRSİN

Bilirsin, bilirsin Seni ne kadar çok sevdiğimi… Neden söylemezsin? Bir kerecik de sen sevdiğini... '74’ün yazında tanıştılar. ‘76’nın kışında evlendiler. Erkek Anadolu’nun ücra bir köyünde öğretmendi... Köy öğretmeni. Öğretmen okulu mezunuydu. Hayatta mutlu ve başarılı olmak için durmadan, yorulmadan çalışmak gerektiğini çok küçük yaşlarda keşfetmişti. Yetimdi. Yatılı okulda okumuştu. Yaşamak için, insanlarla iletişim ve ilişki kurmanın önemini okul müdüründen yediği dayaklarla, üst sınıf öğrencilerinden gördüğü zorbalıklarla deneyip, yanılarak öğrenmişti. Hayata karşı çok deneyimi olmuştu... Okumayı çok severdi. Çok iyi öğrenmişti deneyim ile tecrübe arasındaki farkı. Olumlu olumsuz bir sürü dersler çıkarmıştı yaşadıklarından. İmkansızlıklardı insanı marifetli kılan. Hayattan bunu deneyim lemişti. Kadın bankacıydı. Rahat büyümüştü. Evin en küçüğüydü. Pek bir sorumluluğu yoktu. Evin yükü, işleri anne ve ablasındaydı. Kışları kışlıkta, yazları yazlıkta... O döneme göre hali vakti...