ANNEMİN EVDEKİ SINIF BAŞKANLIĞI

Yatarken üşüdüğünü hissetti, yorganı üstüne çekse de ısınamamıştı. Pencere sonuna kadar açılmış ve yağan kar içeri girmişti. Annesi camları açarak odaları havalandırıyordu bir yandan da “Hadi kalkın artık, öğle oldu, gelen giden olur, yatakları toplayın.” diyerek evde bir hareketlenme başlatmıştı.

Seda’nın annesi herkesi, her şeyi yönetebilme marifetine sahipti. Bazen Seda “Kesin annemin sihirli bir değneği var.” diye içinden geçiriyordu. Çünkü annesi ne talimat verse söylediklerini ikiletmeden yapılıyordu. Annesinin bu davranışları Seda’nın ilgisini çekiyordu çünkü Seda okulda sınıf başkanıydı fakat kimseyi ne susturuyor ne de sözünü dinletebiliyordu. Oysa konuşanlara sürekli uyarılar veriyor, güzelce anlatıyor ikna etmeye çalışıyor ama bir türlü sınıftakilere sözünü geçiremiyordu.

Annesi de evlerinin sınıf başkanıydı. Fakat sürekli uyaran, açıklama yapan her konuyu saatlerce konuşarak halletmeye çalışan bir başkan değildi. Annesinin yönetimindeki her şey neredeyse sorunsuz işliyordu. Bir misafir geldiğinde başı ile bir işaret yapar ve ablası hemen çayı getirirdi ya da bozuk olan bir musluk olduğunda eşine söyler o gün tamir edilirdi. Masa hazırlanırken kardeşine “Tabaklar sende oğlum, al bakalım” der ve kardeşi alır getirirdi. Seda küçük yaşına rağmen annesindeki marifeti hissetmişti ve ona benzemek için elinden geleni yapıyordu.

“Belki ben de annem gibi olurum.”

Belli ki Seda’nın annesi bu konuda marifetliydi. Peki onu marifetli yapan şey neydi?

Sözü dinlenen ve sözü anlaşılan biri nasıl olunurdu?

Seda’nın bunları öğrenmesi gerekiyordu ve annesini sıkı takibe aldı.

Annesi öncelikle her daim tebessümlü idi. Söylediği şey anlaşılmadığında, aynı şeyi aynı şekilde tekrar tekrar söylemiyordu.

Seda "Sınıf anlamadığında aynı şeyi, aynı şekilde defalarca söylüyorum" dedi kendi kendine… Böyle yaptığında anlaşılacağını düşünüyordu ama işler sandığı gibi olmuyordu.

Annesinin bu konuyu nasıl çözdüğünü anlamak için gözlemlemeye devam etti. Annesinin anlaşılmayan konularda farklı yollarla anlattığını fark etti. Hep aynı yoldan gitmiyordu ama varmak istediği yere varıyordu.

“Evvvet” dedi Seda “Ben de böyle yapacağım. Hedefimden şaşmayacağım ama hedefe giden yolları çeşitlendireceğim. Farklı yollardan da oraya gidebilirim” dedi sevinçle.

Ertesi gün sınıfa geldiğinde tam da böyle davrandı. Her zaman söylediği şekilde değil farklı şekilde söyledi söylemek istediklerini. Sınıftakiler ise yepyeni şeyler duyuyormuş gibi dinledi Seda’yı. Evet bu yöntem işe yaramıştı ve Seda çok memnundu.

Annesi gibi o da sınıfta iyi bir sınıf başkanı olacaktı.

İnsan bir şeyin miktarını arttırdığında daha iyi olacağını düşünürken aksine azaltmanın ve çeşitlendirmenin sonuç verebileceğini düşünemiyordu. O an en iyi çözümün daha fazlası olduğunu zannediyordu. Daha iyisi için bazen yaptığımızın fazlasını değil zıddını yapmamız gerekiyordu… Ve Seda’da bundan sonra çözemediği yerlerde böyle yapmaya karar vermişti, yaptığında da yol alabildiğini fark etmişti.

Süreci yönetebildiğinde sınıf başkanı olmak daha da keyif vermeye başlamıştı.

Nasıl ki annesi evde başkandı, Seda’da artık sınıfında sınıf başkanıydı…

 &

Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar. 

&

"Bu hayatta insanlar iyi insanlarla karşılaşırlar…

Aslında bu çok önemli değildir…

Mesele iyi insanlarla birlikte olabilmek, iyi insanlarla iyi ilişki kurabilmektir..."

YAHYA HAMURCU

&

&

 KİM KİMDİR

İLİŞKİLERDE USTALIK

BAŞARI PSİKOLOJİSİ