YA BEN OLSAYDIM?
Sıradan bir gündü. Alışverişe gitti; meyve, sebze, bakliyat, yağ biraz da “ağzımız tatlansın” dedi.
Ne varsa aldı. Çeşit çeşit yemek yaptı ama evde kimse memnun değildi. Bir de evde olmayanı istediler.
Aldıkları buzdolabına yerleştirdi, “bozulmasınlar yeriz” dedi.
Kim bilir sırası ne zaman gelecek olan kıyafetlerini de çamaşır makinesine attı.
Yorulmuştu sıcak bir duş aldı. Sonrasında ise elinde kahvesiyle kanepeye uzandı. Uzun zamandır beklediği dizinin yeni sezonu çıkmıştı. Bu akşam onu izleyecekti çünkü günlerdir heyecanla bu anı bekliyordu.
Tam dizisini izlemeye başlayacak, birden elektrikler kesildi ve apartmanda bir ayaklanma oldu. Yarım saatlik kesintide apartmanda yer yerinden oynadı.
Bakım yapılacakmış trafolara; “elektrik giderse tüm gün ne yapacağız?” dediler.
Birkaç saatlik kesinti için jeneratör talep ettiler.
Ne çok gürültü vardı, apartmanda karşılıklı oturan komşular tartışıyor, sesleri geliyordu.
Sebebi ise 5 yaşındaki çocukların birbirini itmeleriymiş.
Bu gürültüde dizisini nasıl izleyecekti, canı sıkıldı.
Derin bir nefes aldı,
Kapıyı usulca kapattı,
Apartmanı gerisinde bıraktı...
Dizisini izlemeye giderken haberlerde bir şey gözüne çarptı ve kıymet bilinmesi gereken ama bilinmeyen bir sürü şey fark etti.
Oturduğu yerde kaldı.
Ah ne canlar yandı...
Sonra içine aktı durdu mısralar,
Çocuk bizimse nasıl da kıymetli,
Ev bizimse nasıl da kıymetli…
Yiyecek çok olunca nasıl da kıymetsiz…
Yarın yenisini alırız nasılsa!
Ve bu sırada…
Birilerinin çocuğu öldü, benim olmayan.
Birilerinin evi yıkıldı, benim olmayan.
Bir yerde yiyecek yok, yiyecek çok kıymetli.
Bir yerde su, bir çocuğun hayali…
Birileri için yarın yok ama;
Bizim şu an rahatımız yerinde nasılsa…
Aslında tüm mesele insan olmak,
Aslında mesele insanlık meselesi.
Bugün canım acımadı ama;
Bir çocuğun acısı canımı acıttı mı?
Bir insanın yokluğu, varlığımdan utandırmadı mı?
Sahi insan olmak ne demekti?
Tüm bunlar yaşanırken;
Birileri insanlığından utandı mı?
&
Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.
&
YAHYA HAMURCU
Her gün canımız acıyor..yemek yerken, otururken, çay icerken azıcık tebessüm ediyorsun Gazze düşüyor insanın aklına. Sonra yapıp ettiklerinden utanıyor..Rahatım yerinde demekten utanıyor insan. Aslında tüm mesele insan olmak..
YanıtlaSilKaleminize sağlık…
YanıtlaSilNe güzel yazmışsınız Allah sizden razı olsun.
İnsan Ramazan’da açın halinden anlamak için oruç tuttuğunu zannetti.
İftarı ve sahuru açın en iyi sofrasının yanından bile geçemezken…
Tok olduğu için mi nankörleşti insan?
Toparlanacak bir mutfağı olduğu için mi oflayıp pufladı?
Bir dolap dolusu kıyafet içinde en sevdiğini bulamadığı için mi sinirlendi?
Bize bunları vereni ne çabuk unuttuk…
Halbuki olması da olmaması da sınavdı…
Allah doğru tepki verebilenlerden olmayı nasip etsin.
Yıkılan ev benimki değilse, dagılan yuva benimki değilse, giden çocuk benimki değilse ne kadar hissedebiliyorum bunu… halbuki canlarının yanmasıyla canımm yanmalıydı…
YanıtlaSilGüncel hayatın içinde ne kadar da çok yanlış dertlerimiz olmuş... Dert bile sayilmayan... Farkına varabilenlerden olalım inşallah 🍃
YanıtlaSilSahi insan olmak ne demekti???
YanıtlaSilBu soruyu herkes kendine defalarca sormalı…
Çok etkileyici, kaleminize sağlık
Yaşarken, hayatı daha geniş çerçeveden izlemek gerektiğini anladım yazınızı okuyunca. Birleri de evlerinde rahat idiler... şimdi başlarında çatıları kalmadı.
YanıtlaSil🥺
YanıtlaSilFarkında olabilmek çok kıymetli... hem kendi sahip olduklarımızın...hem başkalarının sahip olamadıklarının farkında olabilmek... Varolana da olmayana da şükredebilmek duasıyla ..
YanıtlaSilKaleminize sağlık...🤍
Evet aslında tüm mesele insan olabilmek
YanıtlaSilMesele rahatımız yerindeyken yapılanlarda, zorda olanların farkına varabilmekte, onları anlayabilmekte aslında mesele insanlık meselesi, düşündüren bir yazı olmuş kaleminize sağlık.
YanıtlaSilBu yazı begenmeye utandigim Instagram goruntulerini hatirlatti
YanıtlaSilSende hayat akıp giderken..
YanıtlaSilBir yerlerden hayat akıp gidiyor..
Hem de bile isteye, göz göre göre..
Kaleminize sağlık
YanıtlaSilBiz olabilmek nasip olsun inşALLAH hepimize🤍
YanıtlaSilAmin…☘️
SilBir insanın yokluğu varlığımdan, keyfimden, imkanlarımdan, uykumdan utandırıyor. Kıyaslar değişince dertler de değişiyor...
YanıtlaSilİnsan olabilmek için biraz karşıdakinin ihtiyaçlarını görebilmek ve vicdanını dinlemek .
YanıtlaSilNe güzel anlatılmış
Herkes uyandığı kadar iyilik hanesi için çalışabilir. Kötülüğü de iyilikle savabilir. Ama böyle bir derdi olması gerekir en başta öyle değil mi? Der edinenlerden olmaya niyet ederiz inşALLAH... Elinize sağlık...
YanıtlaSilNe tuhaf gerçekten bir şeyin kıymeti benim olmasıyla mı ilgiliydi gerçekten… benim olmayan her şey yıkılabilir mi… benim olmayan her evlat ölebilir mi… Hatta parçalara ayrılabilir mi vücudu o narin çocuk vücudu…. Benim olmayan her ev yıkılabilir mi… benim olmayan her çocuk üzülebilir mi… benim olmayan eş aşağılanabilir mi… benim olmayan her hane yağmalanabilir mi… benim olmayan her toprak istismara uğrayabilir mi… benim olmayan her sofra akşam yemeğinden yoksun olabilir mi… bu mu bir şeyin değerinin ölçüsü… ne kadar acı… ne kadar…
YanıtlaSilinsan doğmak sonrasında insanca davranışlar sergileyebilmek insanı yüceltirken , kendi dünyasında sadece ben dediğinde nasıl da yok oluyor insan kendi dünyasında
YanıtlaSilMerve Ay- her ego kendinden yana, ne acı, oysa bizi yaratan birleşin diyor, ihtiyaç görün diyor. Peygamberimiz, komşusu açken tok yatan bizden değildir diyor.. algılayıp uygulayabilmek dileğiyle. emeklerinize sağlık
YanıtlaSilİnsan yaradılışına uygun yaşamayı başarsa sadece insan olarak kalabilse
YanıtlaSilZaman tok karnından utanma zamanı..
YanıtlaSilZaman sırtına giydiğin monttan utanma zamanı...
Zaman ailenle sıcak evinde uyumaktan utanma zamanı...
Sadece bu zaman mı? Bu dünyada doyma derdine düştüğümüz için bu kadar duyarsızlaştık. Bu kadar bencilleştik... İnsan bencilllikten açlıkla çıkar... Peki açlık insana ne katar neler katmaz ki? Hiç düşümiyor muyuz acaba taleplerimizin kaçı lehimize? İnsan en çok da kendine yazık ediyor..
SilSahip olduklarından ve kıymetini bilemediklerinden dolayı vicdan azabı duymanın belki de psikolojik bir rahatsızlık olarak görüldüğü bir dönemdeyiz, ne yazık... Vicdanlar kıyı bucak kaçılan bir gölgeye dönmüş.
YanıtlaSil"Sana iyi gelmeyen her şeyden uzaklaş", "sen her şeyin en iyisini hak ediyorsun", "kimsenin keyfini kaçırmasına izin verme", "senin isteklerin önce gelir, talep etmeyi öğren", vs. vs. tavsiyeler uçuşuyor havada..
Herkes bu şekilde yaşarsa nasıl kaliteli ilişkilerimiz olur ki? Yakınımızda olan veya uzağımızda olup da bir şekilde gündemimize giren, bize gösterilen insanların sıkıntılarını, ihtiyaçlarını fark etmeyeceksek, onlarla üzülüp sevinmeyeceksem ben insanlığıma baya hasar açmışım demektir.
İyi ki hatırlattınız, teşekkürler!
Ah insan… en değerliye hiç değer vermedi. Hiç memnun olmadı elindekinden…
YanıtlaSilUtandım ve ağlayarak okudum …
YanıtlaSilAsıl dertler gözümüzün önünde, kulağımızın duyacağı şekilde yaşanırken insanoğlu gözlerini ve kulaklarını kapatmayı tercih etti.. ders niteliğinde bir yazı olmuş, kaleminize sağlık…
YanıtlaSilCanın acımazken de canının acıyabilmesi şükür sebebi. Hala vicdanım var demek
YanıtlaSilNeleri dert ediniyoruz, nerelere takılıyoruz da yapmamız gerekenleri yapmıyoruz dedirtcek bir yazı olmuş, sağolun.
YanıtlaSilElinizde sağlık 💐
YanıtlaSilÖnemli sıra bize gelmeden bir şeyler yapabilmek. O an geldiğinde herkes şâhittir şahit olması gerekene. Geç olmadan yapmak gerekeni yapabilmeli insan
YanıtlaSilCanı acıyanın acıdı acımayanın yine acımadı. Birileri sessizce göz yaşını içine akıttı birileri ise umursamamaya devam etti. Umursayan ve gerçekten dertlinin dersini dert edinebilenlerden olmak ümidiyle.
YanıtlaSilİnsanın elindekine bakıp hiç dışarıyı görmemesi aslında gözlerinin perdeli olması gibi. Bakıyor ama görmüyor perde öyle eskimiş öylesine kir almış ki. Ne zaman başkasının acısı ile kendi acısını başkasının lokması ile kendi lokmasını, başkasının derdi ile kendi derdini kıyaslar.. O zaman perde açılır.. İnsanlar perdeyi çekmek istemezler.. Ama çektikleri zaman gerçekler ortaya çıkar
YanıtlaSil