KAMİL VE MERAL ÇİFTİ
Kâmil Abi, yılların abisi. Koskoca adam. Şöyle baktığında yılların izi
yüzünden okunan birisi. Saçları dökülmeye başlamış, kırışıklıkları derinleşmiş,
dişleri eskimiş. Hani artık hayattaki enerjisi azalmıştır diyeceğin birisi. İnsan
böyle birisini gözünde canlandırdığında hayattaki beklentileri de
azalmıştır diyesi geliyor. Yani hayattaki istekleri azalmıştır diyeceğin
birisi…
Oysa Kâmil Abi istekleri konusunda gençliğinden hiçbir şey
kaybetmemiş gibiydi.
Hala yaşam enerjisi olan, bir fırsatı olsa veya çevrenin laf etmeyeceğini bilse belki de genç bir hanımı olmasını isteyecek birisi. Kâmil Abi bekar mı ki? Yok aslında evli. Ama evliliğinde aradığını bulamayan birisi…
Kâmil Abi gençliğinde -ki şu anda da ruhu genç- eşiyle evlenirken, çok
mutlu olacağını düşünmüştü.
Yani güzel bir kadındı, biraz kısaydı ama olsun. Fakat, yıllar içerisinde güzelliğin çok da önemli olmadığını anlamıştı çünkü insan anlaşamayınca güzellik kayboluyordu. Eeee tabi bir de yıllar içerisinde de güzellik kayboluyordu. “Hangi akılla evlenmişim ki!” diye zaman zaman düşünüyordu. Bilinç veriyordu.
Kâmil Abinin eşi Meral Abla kendi halinde bir kadındı. Ama çokça kendi halindeydi. Onun için evlendikten sonra konu kapanmıştı. Kâmil onun eşiydi, o da Kâmil’in eşiydi. Denklem bu kadar basitti. Ne gerek vardı o kadar uğraşmaya. Yani aklına başka hiçbir olasılık gelmiyordu. İnsan hayatında bir kere evlenirdi. Evlenirse de severdi. Dolayısıyla imza atmak yeterliydi, başka da bir şey yapmaya gerek yoktu.
Oysa Kâmil Abi öyle değildi. O enerjik, canlı ve hoş sohbet birisiydi. Güzel
diye aldığı eşi ise neredeyse konuşmayan, işin daha da üzücü tarafı ise
kendisini hiç geliştirmeyen birisiydi. Meral menopozlu yaşlarına gelmiş
olmasına rağmen hala konuşmayı öğrenememiş miydi? Yoksa konuşmak işine mi
gelmiyordu? Yani bu kadar etrafta çok konuşan varken, hakikaten neydi onu bu
kadar konuşturmayan?
Veya neden hala 30 yıl öncesinin ustalarının yemek tarifini yapıyordu? Yemek
tarifini yaptığı ustalar hayata gözlerini yummuş, geride bıraktığı kitapların
ise kapakları solmuştu. Pazardaki adam bile yeni tariflere daha hakimken yeni
bir şeye adapte olmak onun için neden bu kadar zordu?
Geçenlerde bir misafirliğe giderken Meral Abla “Bu pantolon ne kadar da sağlam çıktı, 30 yıldır giyiyorum” dediğinde, Kâmil Abi “Sağlam çıkmasa da atacak mıydın ki?” dedi.
Hakikaten neydi o öyle? Taşınırlarken eski kıyafetleri atmaya
çalışıyordular da Meral Abla beyazdan sarıya dönmüş bluzunu bile vermemişti.
Ne kadar farklıydı Meral Abla. Sanki çok uzaktaki birisi…
Biricik kızı Meral Abla’ya ne kadar benzese de eşe dosta; “Kızımdaki
güzellik kimden acaba?” diyordu. Aklına eşinin gençliğindeki güzelliği hiç gelmiyordu.
Peki neden? Neden Meral hanımı bu kadar beğenmiyordu?
Kâmil Abi, Meral Abla’yı en başında bu kadar iyi tanısaydı yine de evlenir miydi?
“Şimdiki aklım olsa hayır” dedi Kâmil Abi.
Sonra da şunu düşündü, Meral de kendi gibi birisiyle evlenseydi, geçmişte yaşayan ve konuşmayan evleri nasıl olurdu? Çocukları bir şekilde konuşmayı öğrenir miydi? Düşünürken tebessüm etti. Yani belki de insanın kendisi gibi birisini bulması kolaydı ama iyi bir şey değildi.
Yaratılan şeylerde farklılar vardır. Ve iyi ki de vardır… Eğer farklılıklar olmasaydı o zaman insan aşırılaşırdı. Aynı Meral Abla’nın kendisi gibi birisiyle evlenme senaryosundaki gibi…
Aslında bu farklılıklar bir bütünü oluşturur, bir tablonun içerisindeki farklı renkler gibi…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki, insanlar kendisine benzeyen kişilerle daha rahat iletişim kurarlar. Kendisi gibi olmayan ile karşılaştığında zorlanmalar başlar. Oysa insan ancak kendisinden farklı olan ile gelişir…
Kendin gibi olanla anlaşırken, kendinden farklı olanla da anlaşabiliyor musun?
Kendin gibi olana uyum gösterirken, kendinden farklı olana da uyum gösterebiliyor musun?
Peki anlaşılacak olan ortak noktalar nelerdir?
Uyum gösterilecek olan yerler nelerdir?
Peki insanlar arasındaki bu farklılıklar nelerdir?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın mutlu, başarılı olması ve doyumlu ilişkiler yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.
&
Bu hayatta insanlar iyi insanlarla karşılaşırlar...
Aslında bu çok önemli değildir...
Mesele iyi insanlarla birlikte olabilmek, "iyi insanlarla iyi ilişki kurabilmektir!..
YAHYA HAMURCU
&
&
Çok fayda odaklı bir içerik. Kaleminize sağlık🌱
YanıtlaSilFarklılıkların aslında bir zenginlik olduğunu, ortak hedefe uyumlanmadıklarında da bir soruna dönüşebileceğini gösteren güzel bir yazı olmuş, emeğinize sağlık 🌿
YanıtlaSilFarklılıklar değil benzerliklere odaklanmak ilişkilerimizde çözüm noktası… Ne tatli bir yazı olmuş 🥰
YanıtlaSilEllerinize saglik
İnsan kendisine benzemeyen sen öğrenir.
YanıtlaSilFarklılıklarımız aslında zenginliklerimiz, karşılaştıgımız kişilerden bir şeyler öğrenip kendimize katabilirsek, o zaman birlikte yaşamak keyifli hale gelir, uyum göstermek ne kadar da güzel anlatılmış kaleminize sağlık
YanıtlaSilEmeğinize sağlık, farklılığın önemini ne güzel anlatmışsınız
YanıtlaSilYaratılan şeylerde farklılar vardır. Ve iyi ki de vardır… Eğer farklılıklar olmasaydı o zaman insan aşırılaşırdı!!!!
YanıtlaSilFarklılıkların geliştirdiğini farkedersek dönüşüm oluyor. Ama biz dahaca kabul edemiyoruz… benim gibi olmayan benden değildir diyoruz…
YanıtlaSilİyi ki Kim Kimdir var
Gerçekten ne kadar da farklılıkları yanlış değerlendiriyoruz. Gelişmek iyi yerlere gelmek istiyoruz ama bizi o levele taşıyacak olan farklılıkları kilim altı etmek istiyoruz. İnsana aynı yaşamda farklı bir bakış açısı sunan bir yazı olmuş ellerinize sağlık.
YanıtlaSilFarklı olana uyumlanabilmek işte asıl mesele sanırım
YanıtlaSilEe ne de olsa herkese göre kendi biricik, herkese göre canım kendim :) Bi anlayabilsek en biricik olanın denge olduğunu 🤔
YanıtlaSilAslında farklı olan kişide kendimizdeki eksiği görebiliriz. İlişkide benden ona ondan bana geçiş olabilir. Ne kadar da büyük bir imkan...
YanıtlaSilİnsan aynı olanla eğlenir farklı olandan öğrenir. Hayatta hakkını veren öğrencilerden olmak dileğiyle...
YanıtlaSilÇarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane dememek için gerçekten
YanıtlaSil"Kim kimdir"
İnsan bunu görebildiğinde kendinden farklı olanla uyumlanması çok daha kolaylaşıyor..
YanıtlaSilGörüntü, davranış ve düşünce de kendisi gibi değilse araya mesafe koyuyor insanlar ama sofrada çeşitliliğe, birbirinden farklı yiyeceklere de hayır diyemiyor :)
YanıtlaSilÇeşitlilik her yerde lazım bize.. Çok haklısınız, güzel yazınız için teşekkürler
farklı olana gıcık demek en kestirme yol ama o farklılıkların nedenini anlayıp deşifre ettikçe o zaman insan hayattan çevresindekilerle olmaktan keyif alıyor.
YanıtlaSilFaydalı bir yazı olmuş ellerinize kaleminize sağlık 👏🏻
YanıtlaSilFarklılıkların sebebini öğrendiğimizde bizden farklı olan ile neden iletişim kurmamız gerektiğini de anlıyoruz. Ömür boyu eleştirerek ilişkiler çok acayip yerlere gidiyor, birbirine tahammül edemeyen insanlar olabiliyorlar. Aslınca çözüm çok basit... Teşekkür ederiz. Elinize sağlık.
YanıtlaSilFarklılıkları fark edebilmek uyumlanbilemek yönetebilmek çok kıymetli, bu süreçlerin anlatıldı güzel bir yazı emeğinize sağlık
YanıtlaSilBu öğreti hayatıma girmeden önce bilmediğim bir yolda ilerlemeye çalışıyordum. Herkesin alması gereken bir seminer.
YanıtlaSil